Kickbox Teacher // Rafinha Alcantara

#3 Real Madrid???

Bölüm Şarkısı: JB- Despacito

Multiii💚💚💚

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Rafinha Alcântara'dan

Tamda tahmin ettiğim gibi olmuştu. Neymar benimle saatlerce dalga geçmişti. Isınmak için koşu yaparken bana " Beni de stalklar mısın Pelinsu'm" bile demişti. Arda da hiç aşağı kalmamıştı. Tabi Sergi onlara her şeyi anlatmıştı.

Sergi'yi sahanın etrafında tam 7 tur kovalamıştım. O ise bana soluk soluğa durumu açıklamaya çalışıyordu.

"Rafinha, ben antreman yaparken google geçmişime bakmışlar. E tabi Bastian yengemi görmüşler. Ne bu diye sordular. Ne yapayım? Açıklamak zorunda kaldım işte."

"Yenge" lafını duyduktan sonra Arda'ya öldürücü bakışlar atmıştım. Hep o öğretiyordu böyle kelimeleri. Bir keresinde bana sürekli söylettiği türkçe bir kelimenin anlamını araştırmıştım. O günden sonra bir daha asla Arda ile bilmediğim bir dil konuşmadım.

Kısacası Neymar ve Arda bütün bir gün boyunca peşimi bırakmamışlardı. Ben ise bütün bir gün boyunca Sergi'ye lanet okumaktan bıkmamıştım.

✂✂✂

Bastian Miller'den

Sabah erkenden kalkmıştım. Bugün Zoe ile salon bakmaya gidecektik. Kesinlikle çok heyecanlıydım. Lise ikinci sınıfdan beri bunun hayalini kuruyorduk. Ben en iyi olduğum alan olan kickbox, Zoe ise pilates eğitimi verecekti. Tabiki işin içinde Colin ve August da vardı. Gerçi normalde yoktu fakat son zamanlarda Zoe ve ben onlarla çok yakın olmuştuk. Bir anda ortaya atılan bir teklifle böyle bir şey oldu. Colin fitness eğitmenliği yapacak. August ise serbest çalışmalara yön verecekti. Herkes istediği işi yaptığı için çok mutlu olmuşlardı. Şimdi ise bu hayallere giden ilk adımı atıyorduk.

Düşünce bulutumdan çıkmamın nedeni telefonuma gelen bir bildirimdi. Zoe dendi. Bir mesajdı ve mesajda salon bakmaya Colin ve August'unda geleceği yazıyordu. Bana uyardı. Sonuçta onlarla beraber çalışacaktık öyle değil mi?

Tamamen hazırlandıktan sonra arabamın anahtarlarını alıp çıktım. Zoe, Colin ve August ile buluşacağımız yer olan Capcake Kafe'ye doğru arabamı sürmeye başladım. Bu kafeyi çok seviyordum. Harika bir butik tasarımının olmasının yanı sıra, dev ekran televizyonda her dakika Real Madrid maçı açılıyordu. Kafenin sahibi Real Madrid'liydi. Benim gibi.

Kafeye girdim ve beklemeye başladım. Henüz gelmemişlerdi. Sanırım Colin ve August'u Zoe alacaktı. Bunun hakkında pek bir bilgim yoktu. Çokta umursamıyordum aslında. İstediğim tek şey bir an önce hayallerimi gerçekleştirmekti. Artık gerçekten kendi spor salonumda ders verdiğim günleri hayal etmekten bıkmıştım ve gerçekleşmesi için can atıyordum.

O sırada burada sürekli olarak gördüğüm- ki ben sürekli buralarda takılırdım- sarı saçlı, sempatik, çalışan kız yanıma geldi. Sporcu olduğum için her ne kadar kahve içmemem gerekse de kahveye bayıldığım için bir filtre kahve siparişi verdim. Ben kahveyi en sertinden içerdim.

Kahvem çabucak gelirken, kafenin kapısında bir hareketlilik olunca hemen başımı oraya çevirdim. Gelen Zoe, Colin ve August'du. Umarım güzel görünüyorumdur diye geçirdim içimden çünkü Colin yine karizmasından ödün vermeyerek girmişti içeri. Üzerinde siyah bir badinin üstüne, mavi kareli bir oduncu gömleği giymişti. Altında ise eskitme düşük bel bir kot pantolon vardı.

Tabi onları görünce yüzüme küçük bir tebessüm yerleştirmiştim. Tabi ki de kulağım maçtaydı. Zoe ile birbirimize sarıldığımızda dev ekran televizyon arkamda kalıyordu. Fakat spikerin heyecanlı sesinden topun Cristiano'da olduğunu duyabiliyordum. Cristiano atağını gole çevirdiğinde bende gol diye bağırmıştım. Zaten şu an yayınlanan maç canlıydı ve ben normalde hiç bir Real Madrid maçını kaçırmazdım. Bugün ise bu kafede buluşalım dememin sebeplerinden biride oydu. Zoe ve kafedeki tüm müşteriler bana öldürücü bakışlar atarken korkmadığımı söylemek yalan olurdu.

**********

        "Ben bunu çok beğendim." diye atladı Zoe. Colin o sırada düşünürcesine kafasını kaşıyor-ki bu onda çok karizmatik görünüyordu- August ise etrafa bakınıyordu. Aslına bakarsanız benimde hoşuma gitmişti. Oldukça büyük bir yerdi. Hepimiz gerekli izinleri almış, her işi halletmiştik. Sadece salon bakma işi kalınca hepsi göze cazip geliyordu. Bence aralarından en iyisi buydu.

         Kocaman-bayağı kocaman- etrafı aynalarla kaplı 3 bölme şeklindeydi. Zaten bizden önce de spor salonu ularak kullanılmış fakat buna rağmen çok güzel bakılmış. Aynalarda bir tane bile el izi yoktu ve sanırım August bundan rahatsız oldu ki hemen aynayı parmak iziyle donattı.

        Bizimle ilgilenen hanımefendiye burayı çok beğendiğimizi ve kararlaştırmak için biraz zamana ihtiyacımızın olduğunu söyleyip çıktık. Salonun yakınlarındaki bir butik kafeye gittik. Kafe turkuaz ve pembe renkleri ile döşenmişti. Her yerde çiçekler ve duvar süsleri vardı. Bu kafe hakkında en ve tek beğenmediğim şey ise televizyonda Real Madrid maçı yerine klasik bir müzik çalmasıydı. 

      Zoe, etrafına çok istekli gözlerle bakarken bu salonu almamak imkansızdı. Colin'in de onay verir gibi bir hali vardı. August ise "Size braktım" tavırları sergiliyordu. Sanırım bir tek benden onay alınması gerekiyordu.

 "ALIYORUZ!!"

Rafinha Alcantara'dan

         Antrenman çoktan bitmişti ve ben eve gelmiştim. Sıcak bir duş alıp kendime geldikten sonra FİFA 17 oynamak üzere koltuğa oturdum. Bu oyunda çok iyiydim ve bazen bu oyun gerçekten işe yarayabiliyordu. Çünkü sahada nasılsam oyunda da öyle oynuyordum. Bu da kendimi gözlemleyebilmemi sağlıyordu.

       Oyunu başladıktan 2,5 saat sonra acıktığımı hissederek Playstation'ı kapattım. Mutfağa geçip kendime sandiviç yapmaya hazırlanırken nedensiz bir şekilde aklıma Bastian gelmişti. Bir anda bütün Pelinsu içgüdülerim kabarmıştı ve birkaç saniye sonra stalk yapmaya hazırdım.

     Sandiviçimi tamamen hazırladıktan sonra bigisayarımın başına geçerek Bastian'a ait sosyal medya hesaplarını incelemeye başladım. Sıra instagrama gelince nedensiz bir şekilde heyecanlanmıştım. Sanırım bu Bastian'ı göreceğim içindi. 

    Profilde aşağılara inerken gözüme bir anda bir resim ilişti. Bastian'ın üstünde bir Real Madrid forması vardı. Altındaki açıklamada ise şunlar yazıyordu,

      MüllerBastian: Tebrikler Real Madrid. Yine, yine ve yine şampiyon.

 BASTİAN REAL MADRİD'Lİ MİYDİ???

*****************************************************

    Merhabalar. Öncelikle şöyle böyle üzücü bir haberim var. Mesele Arda Turan ve milli takım. Biz Ardasız 25 maçın sadece 6 sını alabilmişken bu atar niye? Benim düşüncelerime göre bu oldukça riskli bir iş.

   Herneyse. Bu bölüm çokta fazla tanımadığım arkadaşıma. @RafinhasFutureWife a .

 İyi okumalar. Sevgilerle...