"Sana inanamıyorum Delfin, sen asla böyle bir şeyi kabullenmezdin. Aras'a olan aşkından Aras'ın yaptıklarının ciddiyetinin farkında değilsin"

Cevap vermeye yeltenmedim, artık pes etmiştim.

"Sana acıyorum Delfin. Sevdiğim kızın, şu hallere düşmesine acıyorum.." Sinirle yastığı sıktım ve Kuzey'in gitmesini bekleyemeyerek göz yaşlarıma hakim olamadım... Kapı yavaşça kapandıktan sonra ağlamam şiddetlenmişti.

Aras'ın sırrını saklayamamıştım, becerememiştim!
Babam öğrenirse onun için çok bir şey değişmeyecekti. Hapishaneye falan girmezdi ama babamın gözünden düşerdi ve muhtemelen babam aramıza girerdi. Asla Aras'la olan birlikteliğine göz yummazdı. Bizi ayırmak için elinden geleni ardına koymazdı.

Bir kaç saat içinde babam şirketten dönmüştü. Ben ise sadece camdan izlemekle yetindim. Aşağıya inecek cesaretim yoktu. Kuzey, babama Aras'ı anlatırken orada bulunmak istemiyordum.

Bir süre Aras'la ilgili yaşanacakları düşünürken odamın kapısı tıklandığında babamın geldiğini düşündüm. Ses çıkarmadım, kapı daha da şiddetli bir şekilde tıklanılınca irkildim ve istemsizce dudaklarımın arasından 'Gir' kelimesi çıktı..

Kapı aralandığında derin bir oh çektim. Gelen Natalia'ydı.

"Delfin Hanım, babanız sizi bekliyor çalışma odasında."

"Şu an müsait değilim" Diye yalanladım. Natalia beni baştan aşağıya süzdü. Yalan söylediğim çok bariz bir şekilde anlaşılıyordu çünkü oradan bakılınca pek de bir işim varmış gibi gözükmüyordu.

"Pekala, yarım saat sonra akşam yemeği hazır olacak. Katılacaksınız, değil mi?"

"Hı hı, çıkabilirsin." Başını olumlu anlamda salladıktan sonra kapıyı kapatarak odadan çıktı.

Akşam yemeğine katılayacaktım, babamda orada olacaktı ve bu konuşma er yada geç gerçekleşecekti.
Üstelik Sema'nın gözleri önünde yerin dibine girmektense, çalışma odasında bu konuyu babamla baş başa halletmeliydim. Evet, evet, bir an önce gitmeliydim.

Kapının önüne geldiğimde derin bir nefes aldım ve içeriye girdim.

"Beni çağırtmışsın baba?" Koltuğa oturdum.

"Evet, seninle önemli bir konu hakkında konuşacaktım."

"N-ne kadar önemli mesela?" Babamın gözlerinden tepkisini anlamaya çalışıyordum ama sanki rahat bir hali vardı. Ne yani, Aras'tan ayrılmamı istemiyecek miydi? Ah, kesinlikle böyle bir şey olmayacaktı! Babam asla bir katille çıkmama müsade etmezdi.

"Aslında çok da önemli bir şey değil ama senin için önemli olmalı.." Daha fazla dinlemeden konuya girdim.

"Baba, bak ben gerçekten onu seviyorum. Tamam, yani bazı olumsuz tarafları olabilir... Ama herkesin bir kusuru vardır öyle değil mi? " Babam kaşlarını çatmış bana anlamsızca bakıyordu.

"Delfin, ne diyorsun kızım?"

"Özür dilerim, sözünü kestim. Sen söyleyeceğini söyle, benim savunmam sanırım bu kadar."

"Sana sekreter ayarlamamı istemiştin ya, onun hakkında konuşacaktım. İstediğin kriterlerde bir kız buldum. Yarın erkenden ofisine gelip çalışmaya başlayacak. Maaşını falan dert etme, ben orasını hallettim. Daha önceden masa ve bilgisayar sistemini kurdurtmuştum zaten..."

SAPLANTIWhere stories live. Discover now