#1 Party

191 8 2
                                    


   Medya: Bastian

   Bölüm Şarkısı: Nicole Millar- High

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

   Sabah erkenden kalktım. Bugün benim için çok önemli bir dündü. Bugün üniversiteden mezun oluyordum. Bugün hayallerime atacağım ilk adımdı.

   Hızlıca yatağımdan kalktım. Banyoda bir yandan dişlerimi fırçalarken bir yandan da saçlarımı taramak için çaba sarf ediyordum. Altıma siyah bir eşortman  üzerime de göbeği açık siyah bir büstiyer giyindim. Göbek yüzüğümü belli ettiği için göbeği açık giyinmeyi seviyordum. Kafama hemen krem rengi bir kep taktım.

   Yaptığım kısa bir makyajdan sonra tamamıyla hazırdım. Hemen kendime bir çanta hazırlayıp arabamın anahtarlarını da alıp evden çıktım. Hemen Zoe'yi aradım.

  "Zoe, umarım hazırsındır tatlım. Ben yola çıktım bile."

  "Fazla erkenci olduğunun farkında mısın Bastian? Törene daha 45 dakika var."

 
  "Onun 35 dakikası benim gidiş sürem güzelim. Sende hızlı olmaya çalış. Biliyorsun, çıkışta salon bakacağız."

   "Bana ciddi olmadığını söyle Bastian. Diğerlerinin partiye hazırlandığı dakikalarda hayatta salon  bakmam ben. Biliyorum Bastian çok heyecanlısın fakat salon bakmaya daha sonra da çıkabiliriz. Hayatımda tek bir kere üniversiteden mezun olucam tatlım."

   Lanet olsun ki Zoe haklıydı. Özellikle de bu konuda çok takıntılıyken ona bunu yapamazdım.

   "Haklısın Zoe. Üzgünüm. Törenden sonra elbise alışverişine ne dersin. Ben hâlâ bir şeyler almadım çünkü."

   "Tanrım Bastian. Sen cidden delisin. Ben elbisemi 8 ay önceden hazırladım. Kombinimi, saçımı, makyajımı bile nasıl yapacağıma karar verdim. Nasıl olurda son güne bırakırsın."

  "Üzgünüm Zoe. Böyle işlere meraklı olmadığımı biliyorsun."

   "Peki Bastian. Sen merak etme. Günün sonunda Colin Air sana tapıyor olacak. Ve onun yüzüne geçip 'Onu ben yarattım!!' diye bağıracağım."

   Söylediği şeyle kıkırdadım.

   "Tanrım, hadi ama Zoe. Sana Colin'den hoşlanmadığımı söyledim."

   "Tonrom, hodo omo sono ondon hoşlonmodoğomo soylodom." dedi beni taklit ederek.

   "Tamam Zoe. Şimdi kapatıyorum bebeğim. Okulda görüşürüz."

  Zoe ile konuşana kadar çoktan okula varmıştım. Arabadan seri bir şekilde inip anahtarla arabayı kilitledim. Kocaman bir bahçesi olan üniversitenin ortasında kocaman bir süs havuzu vardı. Dışardan görseniz "Tanrım bu ne? Kraliyet Sarayı'mi?" diyeceğiniz türden bir okuldu. Dışı her ne kadar eski bir okulmuş gibi görünse de içi oldukça moderndi. Ve ben bu okulda Beden Eğitimi ve Fitness Eğitmenliği okuyordum. En büyük hayalimiz kendimize ait bir spor salonuydu. Bize diyorum çünkü Zoe'de benimle aynı bölümde ve beraber bir spor salonu açmayı planlıyoruz. Hatta bakmamız gereken salon oydu ve bu gidişle biraz ertelenecek gibi duruyor.

   Omzuma uçan -ciddi anlamda uçan- bir Zoe olmasaydı, okulun ortasında salak gibi dikiliyor olacaktım. Ama ne yazık ki sağ omzumu tamamıyla kaybetmiştim.

   "Bastian, dünyada mısın? Ahh, yoksa Colin'i mi düşünüyorsun?"

   "Lanet olsun Zoe. Sana asla onu çok karizmatik bulduğumu söylememeliydim."

Kickbox Teacher // Rafinha AlcantaraWhere stories live. Discover now