30. Bölüm KESİT

366 17 5
                                    

Artık şu boktan günleri saymak istemiyordum . En son saydığımda 4 gündü şimdi bilmiyorum. Bir 3 gün olmuştur. O uyanmıyor elimizden gelen her boku yaptık ama yok şu 7-8 günde 2 kere kalbi durdu. Doktor bitkisel hayatta olduğunu söyleyip duruyor. Furkan perişan halde , Burak her tedavi yolunu denedi , Mert güçlü durmaya çalışıyor ama Çağla'dan duyduğuma göre o da ağlıyormuş. Ben mi bende göz yaşı kalmadı beynim işlevini yetirdi. Doktorun boğazına yapışmak istiyordum. Birde dün gözünden yaş gelmiş Furkan bir anılarını anlatmış ne oldu tm bilmiyorum sadece 1 kere eve gittim o da uyuyamadım.Şuan nerede miyim okulda ve kantindeyim. Furkan bir şeyler almak için sıra bekliyordu. He bu arada Çağla Meriç için toplam 5 tüp kan vermişti.Furkan yanıma geldiğinde

-Al bakalım ye bir şeyler zayıfladık baya dedi ve elindeki eşek götü kadar tostu uzattı bu beni 3 gün tok tutardı be. Ama açtım sadece üzüntüden yemek yemiyordum. Elinde ki tostu aldım ve

-Ne yapacaksın

-Bilmem yemek yeyip çıkmayı düşünüyorum Meriç'e yemek yedireceklermiş baya zayıflamış dedi ve derin bir iç çekti evam etti sözüne

-Yoruldum be dedi bana bakarak. Gözüne baktım sanki bir şeylerden pişmanmış gibiydi. Ben de

-Neden öyle bakıyorsun pişman olacak bir şey yapmadın sen

-İyi göz okuyormuşsun hem ben pişman felan değilim neyse kalkim de gidim ben dedi ve ben bir şey demeden gitti. Bir dakika hem iyi göz okuyorsun diyip hemde yok öyle bir şey dedi. Bu işte bir şey vardı.Telefonumun çalması ile düşüncelerimden ayrıldım Mert arıyordu

-Efendim Mert

-Kanki hastaneye gel

-Kötü bir şey mi

-Tam tersi dedi sevinçle .

-Ne oldu

-Meriç bitkisel hayattan çıktı

-Ciddimisin

-Evet kızım koş

-Ohaa hemen uçtum oraya dedim ve telefonumu kapadım. Allahım sana şükürler olsun. Hemen okuldan çıktım ve bir taksi çevirdim.

Hastaneye varınca . Hızla asansörü beklemek yerine merdivenleri 2'şer 3'er çıktım. Meriç'in kapısının önünde Mert , Çağla ve Burak vardı . Yanlarına gittim ve bende onlarla beraber doktoru dinledim. Doktor

-Hoşgeldiniz Deniz Hanım

-Hoşbuldum durumu nasıl acaba

-Bitkisel hayattan çıktı ama sindirim sistemi çökmüş durumda yemek ve su düzenli içip yemediğinden iflas edecek duruma gelmiş. Şuan kablolar sayesinde sindirim sistemi çalışıyor. Kendisinin güçlü olduğu bariz belli bu durumu da atlatacağından eminiz. Birazdan yemek yedireceğiz bilginize dedi. Sonra ise

-Deniz Hanım bir gelir misiniz dedi bende tabiki diyerek yanına gittim .

-2 gündür Meriç Bey ile konuşmuyorsunuz en son konuşmanızda ona Sen gelmiyorsan ben senin yanına gelicem demiştiniz ya sen uyanırsın ya da ben giderim sonra kanser olduğunuzu söylediniz ya işte bu küçük çaplı oyunumuz işe yaramış. Hemde baya o günden bu yana tedavilere tepki verdi dedi. Ne yani benim içinmiydi

-Benim için mi uyandı diyorsunuz.

-Aynen öyle neyse ben bir hastama daha bakacağım ama Meriç Bey sizi önemsiyor hemde fazla bundan emin olabilirsiniz dedi ve gitti. Ne diyeceğimi şaşırmıştım. Bence öyle değildi ama neyse. Ben Meriçe yemek yedircekleri için odasının önünde oturmaya başladım. Gözlerimi kapadım. Yorgundum beklemekten sıkılmıştım. Bir hemşire omzuma dokunarak
-Hastaya yemek yedirecegiz hanımefendi. Bakmak istiyorsanız dedi devam edecekti ama ben izin vermedim
-Tabiki bakmak istiyorum dedim ve odaya girdim. Girmez olaydım . Çok solmuştu ve biraz çökmüştü. Kırmızı dudakları mora dönüşmüş göz altlarında çukurlar oluşmuştu. Bu benim kalbimin durması için bir sebepti sanki . Hemşire daha odaya girmemişti. Yanına gittim ses çıkarmadım . Gidip elini tuttum soğuktu ama bende soğuktum. Bu aralar hep soğuktum . Hemşire içeri girdi beni görünce sıcak bir gülümseme yolladı ve Meric'in yanına gitti.

Aşkın Zor TarafıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin