"SARSILAN ANILAR"

Start from the beginning
                                    

"Oyun başladı Saygıner." Bu lafı der demez, üzerimde ki kazağı yırtmaya başladı. Attığım çığlık bir kaç adamın kulaklarını kapamasına sebep oldu.

"Demir! Sikerim geleceğini lan. Bırak O kızı." Burak'ın tehditlerine aldırmayan Demir, üzerimde ki kazağı yırtıp bir köşeye fırlattı. Yanağımda ki ıslaklığı fark etmem uzun sürmemişti. Elinde ki silahı göğüslerimin arasında gezdirip ağzıma doğru soktu. Midem bulanıyor, sinir damarlarım fokurduyordu.

"Ne o Maran? Yoksa sende mi bu kıza sahip olmak istiyorsun? İki yakın arkadaşın arasına girebilecek kadar değerli mi bu kız?" Dedi Demir pis pis sırıtarak. "Şimdi Saygıner, hemen Banu'yu arayıp buraya gelmemesini söylüyorsun. Yoksa, olacaklardan ben sorumlu değilim." Diye kükredi. Onun kükremesiyle benim yere çömelip kusmam bir oldu. Ağzımın içine giren silah, feci şekilde midemi bulandırmıştı.

Lanet olsun! Herkesin gözü önünde kusmuştum. Ne kadar utanç verici bir şeydi. Bütün fiziğim gözler önüne serilirken, bunu umursamadım. Kendimi toplayarak ayağa kalktım. Ve Demir'e döndüm. Ne kadar utansam da bunu yapmak zorundaydım.

"Sana midemi bulandırıyorsun demiştim. Beni dinlemeliydin." Dedim. Yüzünü buruşturdu." Beni soyarak utandıracağını sandın ama yanıldın. Çünkü ben, bir zamanlar Cefa gibi bir yerde dövüşen kızdım Çağlar." Bunları der demez, elinde ki silahı tuttuğum gibi kolunu arkaya kıvırdım. Kolumu boynuna dolayarak silahın, O soğuk namlusunu başına dayadım.

Bunu yaparken adamlarını unutmuştum. Bir dakika için de, yirmi tane silahın kabzası çekildi ve namluları bize döndü.

Kulağına eğildim ve, "Düşmanını hafife alırsan, savaşı kaybedersin." Dedim. Geri geri Kutay'ların olduğu tarafa ilerlerken. Sırtım, Burak'ın göğsünde şahlandı. Burak belime sarılırken, Kutay Demir'i elimden aldı ve duvara dayadı. Elimde ki silahı da alarak, Demir'in alnının ortasına nişanladı.

"Kutay? Ne yapıyorsun aslanım? Bak yirmi adam var orada, bu evden cesediniz çıkar." Dedi demir yumuşak bir sesle. Kutay sırıttı.

"Olsun be Çağlar, seni de götürürüz yanımız da. İnan ki buna değer." Sesinde ki neşenin tınısı, yüzümü güldürmüştü. Burak'ın elleri hala belimdeydi. Bir adım atarak, belimde ki ellerinden kurtuldum.

GEÇMİŞİMLE YARGILAMA.Where stories live. Discover now