STAY WITH ME

1. Bölüm : İLK GÖRÜŞ

VERDİĞİM LİNKLE OKURSANIZ DAHA İYİ OLUCAĞINA SİZİ TEMİN EDEBİLİRİM :3 İYİ OKUMALAAAAAR <3

"Baba!" diye seslendim.Kahtersin.Daha ilk günden okula geç kalıcam. "Arabamın anahtarları nerdeeeee?! "  diye seslendim.

"Nereye koyduysan ordadır tatlım" dedi. Saol ya. Çok yardımcı oldun. Hadi ama... Önce çekmecelerime baktım.Ve sonra çantamı kurcaladıktan sonra banyoya yüzümü yıkamak için gittiğimde dolaba koyduğum aklıma geldi. 

"Beth,geç kalıyorsun." dedi Carl. Carl babam. Annem şuan yurt dışında.İş yüzünden falan.Buda benim bu yeni taşındığımız yerdeki "yeni okul"um . Yeni arkadaşlar.Yeni okul.Yeni çevre.Yeni komşular. Ah,işkence gibi.

Anahtarı çevirip arabayı çalıştırdım.

Okula vardığımda okulun dış cephesi çok hoştu.Lacivert.Zaten heryer yemyeşil olduğundan başka bir renk görmek güzeldi. Danışmanlığı bulmam çok zor olmadı. Bana sınıfımın yerini yemekhanenin yerini falan çizdi. İlk işaretlediği yer yani "yeni sınıfım" a gittim.Hastaneden bi farkı yoktu.Sessiz,beyaz ve garip kokuyordu.

"Merhaba,sen yeni kız Elisabeth Carmen olmalısın." dedi tatlı bir ses.Arkamı dönüp baktığımda kıvırcık uzun boylu zayıf bir kız duruyordu.

"Evet" dedim.

"Ben Allie .Yanım boş yanıma oturabilirsin"dedi. 

"Teşekkürler" dedim.

Sevecen ve hoş bir kızdı. Daha doğrusu burada yaşayan herkes öyleydi.  Saçları kıvırcık ve......turuncuydu beline kadardı. Beyaz teniyle o kadar uyumluydu ki mükemmel duruyordu.

Evet bende sapsarı beyaz tenli uzunum.Mavi gözlerim olmasına karşın kahve rengi gözlü insanları sevmişimdir hep.

Sınıf hocamız Bay White (soyadından belli olduğu gibi teni de bembeyaz ve soluk.Ölü gibi duruyor) içeri girer girmez oturun dedi.Bi dakka. Biz  zaten oturuyorduk.

"Bizim oturdurduğumuzu fark etmedi mi?" diye sordum yanımda oturan kıza.Adını unuttuğum için dürtmek zorunda kaldım.

"Ah,o bu aralar kendinde değil.Karısından ayrılmış." dedi.

Bütün ders şu sıkıcı Biyoloji dersini dinledik.O kadar sıkılmıştım ki duvarlardaki o beyaz rengin üzerinde duran kırmızı şeritleri takip ediyordum.Sıramın üzerindeki çatlaklar bile dikkatimi dağıtıyordu.Bu dersi ilk gördüğümde hoşuma giderdi. Ta ki formüllere kadar.

Zilin çalmasıyla içinde hala küçük çocuk ruhu yatan ergen erkekler.Koşuşturarak birbirlerini itmeye başladılar.Pekala şimdi anlıyorum. Ben buraya ait değilim sanırım.

Allie "Kantine gidelim mi?" sorusuyla irkildim. O kadar çok dalmıştım ki sesi birden yüksek gelmişti.

"Tabii gidelim hadi." 

Yavaşça krem rengi merdivenlerden inerken sarışın ama teni benimkinden de beyaz bir çocuk gözüme çarptı. Uzun boylu,kaslıydı. O kadar etkileyiciydi ki ona bakmaktan kendimi alamadım.

"Beth,beni dinliyor musun?" demesiyle çocuk bana döndü. Simsiyah gözleri benimkierle buluştu.Saniselik bir davranışla kafamı çevirdim.

"Sen nereye bakıyordun öyle?" dedi Allie. Sonra nereye baktığımı fark edince kıkırdadı.

"Onun adı Joseph."