BÖLÜM 3

10K 296 99
                                    

Multimedya: Ulaş Yıldırım

"Bana genelde yakışıklı derler ama tatlı da iyiymiş." dedi.

Oha bu uyumuyormuymuş? Ve lanet olsun ki ben sesli mi düşündüm? Ne diyeceksin şimdi çocuğa bakalım.

"Sen uyumuyormuydun ne zaman uyandın?" diye sordum. Telaştan elim ayağıma dolanmıştı. Utançtan domates gibi olmuştum.

"Tam uykuya dalıcaktım senin sesini duydum." dedi. Git odanda zıbar o zaman.

"Şey. Neyse, ben bir Maya'nın yanına gideceğim." dedim. Arkamı döndüm gidiyordum ki sesi ile durdum.

"Bekle kardeşin uyandığı zaman gelir. Zaten sen şimdi gidip bana kahvaltı hazırlayacaksın." dedi. Allah Allah paşama bak sen. Başka emrin? Sanki hizmetçisiyiz.

"Neden ben? Hayır yani ben senin tutsağınım hizmetçin değil." dedim. Haklıydım şimdi hiç itiraz edemez. Ayrıca üşeniyorum.

"Evet hizmetçi değilsin ama benim istediklerimi yapmak zorundasın." dedi. İtiraz etmek için tam harekete geçecektim ki bana öldürücü bakışlar atması ile pes ettim.

"Tamam. Gel de malzemelerin yerini göster." dedim.

"Ben nereden bileceğim kızım? Ara bul." dedi. Bu çocuk harbiden kalas.

"Biraz önce çok tatlı diyorsun şimdi de kalas olduk." dedi. Yok artık kabus bu herhalde.

"Yine dışarıdan konuştum değil mi?" dedim. Çocuğa rezil oldum ya. Aferin Azra.

"Evet dışından konuştun" dedi. Sorarken ciddi değildim. Zaten dışımdan konuştuğumun farkındayım.

"Neyse ben kahvaltı hazırlamaya gidiyim. Sen geç otur şuraya ben halledeceğim." dedim. Halletmek zorundayım. Halletmeme gibi bir şansım yok.

"Tabiki sen yapacaksın. Koskoca Mafya Lideri Emir Ulusoy'un kahvaltı hazırladığı nerede görülmüş." dedi. Adı Emir'miş. Aslında böyle düşününce gayet mantıklı. O hazırlasa komik dururdu zaten.

Hiç birşey söylemeden tıpış tıpış kahvaltıyı hazırlamaya başladım.

Emir bey de kıçını yaymış televizyon izliyordu. Oh keyfe de bak. Yukarıdan bağırtılar yükseldi.

Bu Maya'nın sesiydi. Hemen yukarı çıktım. Emir'de peşimden geliyordu. Hah. Tabi gelecek benim gibi mükemmel bir kızın ardından herkes koşar. (Egooo)

Neyse bu arada şuan kaldığımız odanın kapısına geldim.

"Benim uyuduğum odaya nasıl bodaslama dalarsın ya çıplak falan olsaydım." dedi. Haklı mı? Sonuna kadar. Çünkü benim kardeşim.

"Ya arkadaş delireceğim. Nereden bileyim senin odanın​ burası olduğunu? Uyku sersemi dalmışım direk odaya. Sanki bana kız yok seni dikizleyeceğim." dedi. Gülmemek için kendimi tuttum. Komikti açıkçası.

"Sen bana kurban ol bir kere. Benimle konuşmak için deliren kaç tane erkek var biliyormusun?" dedi Maya. (Yalaan hiç bir erkek konuşmak istemiyor)

Tam Kerem birşey söyleyecek​ti ki araya Emir girdi.

"Susun artık. Maya tamam haklısın ama Kerem'de yanlışlıkla girmiş odaya bir şey olmaz." dedi. Fazla iyi niyetli konuşmuştu. Görende Mafya değil karşı komşumuz Osman amca sanar.

Ama haklımıydı? Evet O yüzden bende onu destekleyerek.

"Tamam Maya çocuğun kötü bir niyeti yokmuş kapıları karıştırmış." dedim. Biraz düşündü. Söylediğimiz şeyler onada mantıklı geldi ama pes etmezdi. Biliyorum onu.

TutsakWhere stories live. Discover now