kampta kaybolmak

En başından başla
                                    

Herkes yere oturunca beklemeden ben de oturdum. Araf ile Su ,  Gamze ile Ayaz doğal olarak da benimle Arel karşı karşıya oturduk. Ben çadırı süzerken Arel'in gözleri bendeydi ve bu benin utanmama neden oluyordu. Ayaz Gamze'yi yanına çekmesiyle Araf yerinden kalkıp Su'yun yanına oturdu. Bu haline kafamı eğip güldüm.

Birinin cimciklemesiyle yerimden sıçradım. Su benim güldüğümü anlamış olacak ki gözlerini kısmış bana bakıyordu. Ben de gizlice ona dil çıkardım. Birkaç dakika sonra Su'yun telaşla " Rüzgar sırtındaki ne?!" demesiyle çığlık atıp Arel'in üzerine atladım. Bu hareketim üzerine dengesini sağlayamadı ve geriye düştü e tabi ben de ama şuan sırtımda bir şey vardı. " Su çabuk al onu çabuk çabuk!" diye bağırdım. Su kahkaha atınca arkamı dönüp Su'ya baktım. Pislik beni keklemişti. Arel'in " Herhalde yerin rahat " demesiyle hemen üstünden kalktım. " Kusura bakma. İşte Su eşşek şakası yapınca ben de şey yaptım" dedim ve yerime geçtim. Arel bu halime kıs kıs gülünce daha da utandım. Gizlice Su'yu cimcikledim. O da bana misilleme olarak dil çıkarınca güldüm.




Gamze " Doğruluk mu cesaret mi? Oynayalım" deyince bazı şeyleri öğrenmek için ben de "evet oynayalım" dedim. Su " Kızlar ergen misiniz Allah aşkına?" dediğinde Araf  "Tamam oynayalım" dedi. Bu da Su'yun Araf'a gözlerini kısarak bakmasına neden oldu. Araf'ın göz kırpmasıyla gözlerim büyüdü. Su da utanmış olacak bakışını Gamze'ye çevirdi. Burukça gülümseyip esnedim.

Arel " Birilerinin uykusu gelmiş e yatalım o zaman" deyince gülümsedim. O da bana gülümseyince öleceğimi zannettim. Ellerimle hava yapmamak için kendimi zorladım. Arel'ler sırt çantasından yorganları çıkardıktan sonra yere serdiler. Görünüşe göre üç kişi fazlaydı. Ayaz " Gamze sen benimle yatarsın. Araf ile Su, Arel ile de Rüzgar yatar. Bu seferlik böyle olsun." deyince üçümüz aynı anda "Hayır" dedik. Ne alaka birlikte yatmak. Tamam Arel'i kendimden çok seviyor olabilirim ama birlikte yatma fikri hiç hoş değil.

Ayaz " Neden bu kadar tepki verdin Gamze? Bana mı güvenmiyorsun?" deyince işler sarpa sarmaya başladı. Gamze " Tabi ki de hayır ama şimdiden birlikte yatmak lügatımda yok" dedi. E haklı kız. dinimizde bunun yeri yoktu e tabi kültürümüzde de. Ayaz " Ne yapalım Gamze? Hı? Yatacak yerin yok. Benimle yatacaksın o kadar!" dedi. Ooo sert erkek (!) Gamze " Bak bana emir verme!" deyince Su       " Kardeşim bu seferlik böyle olsun. İstersen tekrar çadıra dönebiliriz" diye fikir sununca ben " Ben asla girmem oraya." dedim. Gamze " Tamam." dedi. Yataklar serildikten sonra Ayaz uzanıp Gamze'yi kendine çekmesiyle Gamze üstüne düştü. Ben bu yakınlığı kaldıramayarak " Hop hop aile var burada. Sakin olun gençler ne yapıyorsanız biz olmadan yapın" dememle Su kahkaha attı. Araf ve Arel de gülmemek için kendilerini zor tutuyorlardı. Gamze " Saçmalama Rüzgar" dedi ve hemen Ayaz'ın üstünden kalkıp yanına uzandı. Araf da uzanınca sıra Su'ya geldi. O da hemen Araf'ın yanına uzanınca gülümsedim. Aşıktı kardeşim. Sırılsıklam olanından hem de. Vay be kim derdi ki Gecenin Cellatları aşık olacak diye ama olduk. Derince iç çekince Arel " Ne o Karadeniz'de gemilerin mi battı?" dedi ve sırıttı ve hemen eski haline döndü. İllâki hep somurtacak! Lafın altında kalmamak için " Siz Karadenizi de mi biliyordunuz hocam?" dedim o tam ağzını açıp konuşacakken " E tabi eğer birisinin kızını kaçırmak için planlar yapınca demek bu da arada kaynamış." dedim. Arel " Rüzgar yeter. Şu konuyu ısıtıp ısıtıp önümüze koyma!" deyince sustum. Kaşlarım çatık ona bakıyordum. Su kulağıma " Tamam kardeşim sakin ol. Ortamı germeye gerek yok" dediğinde hak verdim. Arel hoca yere serdiği örtüye uzanınca ben de uzandım. Su ve Araf da yere uzanınca ışığı kapattım.

Sabah uyandığımda bir kolum Arel'in altında onun bir kolu benim altımda ve diğer kolum kolunun üstünde bacaklarımı kendine hapsetmiş bir çeşit Gordion Düğümü gibi kördüğüm olmuştuk. Kafamı kaldırdığımda Araf Su'yun üstüne çıkmış öküz gibi. Gamze de Ayaz'ın üstüne çıkmış öküz gibi.

Biz böyle uyurken yavaşça Su 'yu dürtmeye başladım. En sonunda uyanınca bulunduğu ortama sonra bana en son da Araf 'a baktı.

Ben kafamı Arel'e çevirdim. Kaşları çatık uyuyordu. Uyandırmak istemiyordum ama içinde bulunduğumuz durum iyi değildi. Araf'ın " Bir uyutmadın Su" demesiyle Su'yun Araf'ı uyandırdığını anladım. Su "Ya ama pestilim çıktı " deyince Araf " Bir şey olmaz. Yanında ben varım" dedi. Tabi uyku hali olunca insan saçmalıyor. Su " Ne saçmalıyorsun ya kalk üstümden" dedi. Ben  de  onlara bakmayı kesip Arel' dürtmeye başladım. Allah'ım nasıl ayrılacağız? Arel biraz homurdandıktan sonra uyandı. " Şimdi sen ayağa kalkıyorsun ve ben kolumu senden kurtarıyorum." dedim. Bana anlamazcasına bakıp uyku sersemliğiyle  " Ne?"  deyince yanaklarını sıkasım geldi.

Kendimi hemen toparladım. Vücüdunu biraz kaldırdı ve durumumuza baktı. Yüzünde bir sırıtış belirince benimde yüzümde tebessüm oluştu.

Şimdi ne mi yapıyoruz? Arel'le birbirimize bağlandığımız için ayrılmaya çalışıyoruz. Arel bana " kolunu altımdan çek " demesiyle sinirle " Nasıl çekeyim kalk" diye tısladım

SEVGİLİ ÖĞRETMENİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin