"Neden bunu kabul ettim?" ft. Min Yoongi

80 10 0
                                    



Notlar:

-Jin ve Suga üniversite de son yıllarına geçmiş durumdalar

-Rapmon ve J-hope üçüncü senelerine geçmiş durumdalar

-Jimin, V ve Jungkook ikinci senelerine geçiyorlar.

-İleri de Homofobik kısımlar olabilir.


~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~



"Kesinlikle Hayır" dedi Yoongi ifadesizce. "Namjoon-ah, sana bir arkadaş olarak değer veriyorum, hatta en iyi arkadaşımsın diyecek kadar ileri gidebilirim ama kesinlikle hayır."

"Bana borçlusun" diye yalvardı Namjoon. "Hadi Yoongi, çok önemli değil."


"Erkek arkadaşının en iyi arkadaşının en iyi arkadaşının bu Chuseok'da ailesine açılmak için sahte bir erkek arkadaşa ihtiyacı var, lanet olası Busan'da" diye durmadan kuruca tekrarladı Yoongi, Namjoon yüzünü buruşturdu. Kitabının sayfasını çevirip eline kalemini aldı. "Çok önemli değil Namjoon, harika"


"Bak, Jin Taehyung'a bir iyilik borçlu tamam mı? Ve sende Taehyung'u biliyorsun; eğer yardım edebiliyorsa insanları yalnız bırakmaz." Diyerek sebebini açıkladı Namjoon. Yoongi'nin yanına oturdu ve avucunu sayfalara bastırdı. Yoongi kitabının sertçe açılmasını , muhtemelen kapağının kırılmasını, gördüğünde gözü seğirdi. "Soracağıma söz verdim. Arkadaşının adı Park Jimin- sanat öğrencilerinden biri. İyi bir görünüşü var, senin tipin olabilir."


Yoongi alaylıca güldü. "Şu ziyaret zamanların da kampüsün her tarafında yüzü olan mı?" Gürültülü bir şekilde kalemini masaya bırakıp kollarını önünde kavuşturdu ve yüzünde alaycı bir bakışla geriye yaslandı. "Hiçbir yolu yok, Namjoon. O şu yüksek profilli tiplerden biri. Nasıl olduğumu sen biliyorsun." Yoongi düşük profilli birisiydi. Eğer ortada bir sosyal merdiven vardıysa, Yoongi inatçı bir şekilde orada dikilmeye uğraştı, ayağı ilk basamağa bilebasmadı. Üniversite de sosyal ölçekte varolan şeylerden kaçmayı şu ana kadar başardı -tanrıya şükürler olsun- ve kesinlikle o şekilde kalmasını istiyor.


Namjoon yüksek sesle inleyerek kafasını geriye attı. Karşılığında kütüphanede olan diğer herkesten rahatsız olmuş bakışlar aldı. Namjoon yavaşça ona dönerken Yoongi oturduğu yere iyice sindi. "Hyung" diye başladı, "Cehennem haftası bittiğin de bana ne dediğini hatırlıyor musun?"


Yoongi derin bir iç geçirdi. Cehennem haftası finallere giden hafta. Yoongi'nin kendini öldürmüş olacağı hafta, eğer Namjoon günde en az iki kere Jin'in yolladığı ev yapımı yemek ve Hoseok'un kampüste çalıştığı cafeden alınmış kahve ile apartmanına dalmış olmasaydı. Yoongi'nin kendisi bile hala o haftadan sağ çıktığına şaşırmış durumda, Namjoon'un yardımıyla bile hızlandırılmış bir yoldaydı. Kendi yılındakilerden üç kat daha fazla işi vardı. "Geri ödemek için her şeyi yapacağımı demiştim." Mutsuzca ve kaşlarını çatarak kabul etti.


Namjoon'un yüzü aydınlandı. "Evet, yani en azından deneyeceksin?" Parmakları birisine mesajlaşma amacıyla telefonunun ekranının üstünde adeta uçuyordu. Yoongi onun Jimin'in kendisi olmadığını umdu. "Hadi ama Yoongi, Taehyung Jimin'in kendisinin bile seni önerdiğini söyledi."

Conflicting ArrangementHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin