BÖLÜM 1

20.5K 479 312
                                    

Öff yine babamdan azar yiyeceğim...

Babam müdürün odasından çıktığında, bana öyle bir baktı ki donuma etmemek için kendimi zor tuttum.

"Düş önüme eve gidiyoruz." dedi. Soğuk ve sert sesiyle.

Sorun çıkmasını istemediğim için birşey demedim. Babamı takip ettim.

Arkaya baktığımda Maya'da bizimle geliyordu.

Sessiz bir yolculuktan sonra eve vardık. Babamın yüzüne bile bakmadan eve girdim.

Odama gidiyordum ki babamın sesiyle durdum.

"Nereye Azra? Konuşucağımız şeyler var. Gel çabuk buraya." dedi babam her zamanki gibi yine sert olan sesiyle.

"Senin derdin ne? Beni delirtmek mi istiyorsun?" dediğinde çok sinirlendim.

"Keyfimden kavga etmedim baba. Kız benimle uğraştı. Bende cevabını verdim." dedim kendimi savunmaya geçerek. Yine beni  suçlayacak, her zamanki gibi...

"Utanmadan bana cevap mı veriyorsun? Senin yüzünden rezil oldum." dedi babam. Rezil mi oldun? Rezil olanacak hiç birşey olmadı...

"Ben utanılacak hiç birşey yapmadım." dedim. İçten içe üzülmüştüm. Nefret ediyordum aileme karşı bu kadar hassas olmaktan.

"Sen utanılacak birşey yapmadın. Ama ben senin​ gibi bir kızım olduğu için utanıyorum." dedi babam. İstemsizce sanki nefesim kesilmiş gibi hissettim.

Babamla bir çok kez kavga ettik ama ilk defa babamın bana bu kadar ağır konuştuğunu gördüm.

Gözlerim yanmaya başladığında daha fazla dayanamadım ve kendimi dışarı attım. Derin bir oksijene ihtiyacım vardı ve o evde kalmak beni boğuyordu. Maya arkamdan gelip beni kendine çevirdi ve sarıldı.

Sanki ağlamak için birinin bana sarılması gerekiyormuş gibi gözyaşlarımı anında serbest bıraktım.

" Şşş... tamam hadi ağlama. Sana ağlamak hiç yakışmıyor." dedi Maya. Oda ağlamak üzereydi ama kendini tutuyor gibiydi ve inatla gülümsüyordu. Güçlülüğün simgesi gibiydi...

"Maya ben ona ne yaptım? Benim haklı olduğum konuda bile bana kızıyor. Neden ya neden?" dedim.

Bu kadar yeter artık. Bende yıparabiliyorum. İnsanım ya bende.

"Abla sakinleş artık lütfen. Hadi gel biraz dolaşalım" dedi Maya. Maya ile aslında aramızda sadece bir yaş vardı ama bana abla demeye alıştırmıştım onu. Çocukken bile neler düşünüyordum. Annem ve Maya olmasa babama hayatta katlanamazdım.

Biz Maya ile sarılmış yürürken bir silah sesi duyuldu. Korkuyla o tarafa baktım. Birinin beni çekmesi ile yana doğru döndük.

Şaşkınlıkla gözlerim büyüdü. Allah'ım taşlar hareket ediyor muydu? Ben bunları düşünürken birden kolumdaki acı ile inledim.

"Aaaahhh!! " diye bağırdım. Kolumdaki şiddetli ağrı ile gözümden bir yaş aktı. Elimde olmadan dizlerimin üstüne çöktüm.

Canım çok acıyor​du. Dayanılmaz olan bu ağrıdan bir iki saniye sonra gözlerimden ağırlık çökmeye başladı. Ama hala o çocuğa bakmaya çalışmıştım.

En sonunda dayanamayıp kendimi karanlığa bıraktım. Duyduğum en son şey Maya'nın çığlığı oldu...

Maya'nın Anlatımından;

"Abla!" diye bağırdım. Sanki bağıran ben değildim. Her yerim uyuşmuştu. Gözlerimden iradesizce yaşlar dökülüyordu.

"Ablam? O öldü mü? " dedim. Bu cümleyi söylediğimi bile farketmemiştim. Şoka girmiş gibiydim. Gözlerim bir çocuğu buldu.

TutsakWhere stories live. Discover now