2. Bölüm

20 2 0
                                    

    Dün akşam Berillerde kalmıştım. Beril bugün birşeyler yapalım dedi. Sonra dershaneye gitmemiz gerektiğini söyledim.
  
     Evden birlikte çıktık. Dershaneye geldiğimizde arabayı park edip koşar adımlarla sınıfa ilerledik. Sınıfta bugün çok kişi yoktu. Beş altı kişiydik. Ve sonra kapı çaldı. Hepimizin yüzü kapıdaydı ve gelen yook artık geçen gün  çarpıştığım çocuktu. Onun burada ne işi vardı...

...

     Dershane çıkışı bir kafeye gidip orada saatlerce muhabbet ettik. Uzun zaman olmuştu birlikte birşeyler yapmayalı.

     Bugün yine Berillerde  kalacaktım. Herhangi bir markete girip akşam için alışveriş yaptık.

    Eve geldiğimizde hemen kendimi üçlü koltuğa attım ve orda uzun süre kendimle savaştım. "Deniz hadi mutfağa gelsene. Yemek yapmalıyız bence artık, zaten akşam oldu hadi !" Hayır yani ben bu kızı anlamıyorum sanki yemek yapmayı biliyor şu havalara bak. "Tamam geliyorum "
   
     Mutfağa gittiğimde Beril'in hâli beni güldürdü. Yemek yapmak için önlük giymiş görende hergün yemek yapıyor sanacak.

      Telefonun melodisi konsantrasyonumu dağıtmaya yardımcı oldu sağolsun. Hayır yani zaten yemek konusunda zor konsantre oluyorum. Olamıyorum desem yeridir.

      Beril telefonunu açmak için mutfaktan fırladı. Sanki telefon beklemiş gibi bir hâli vardı. Geldiğinde yanıma gelip arkadaşlarını eve davet ettiğini söyledi. Bende hemen önlüğü çıkarıp onlarla duramayacağımı söyledim ama nafile, Beril kapının önüne geçip "Beni ezmeden bu evden çıkamazsın" ,dedi. "Beril lütfen ben  durmak istemiyorum. Bak gerçekten ben gideyim , sen arkadaşların ile eğlen. Benim için sorun yok başka zaman kalırım. Zaten senin evin benim evim yani değilmi?"
"Tabiki benim evim senin evin ama, gitmeyeceksin Deniz"

     Evet Beril kazandı. Gidemedim çünkü kapı çaldı. Arkadaşlarına ayıp olmasın diye durmak zorunda kaldım. Hayır anlamıyorum bu kadar çabuk nasıl geldiler. Sanki kapının önünde davet edilmeyi bekliyorlarmış gibi...

     İçeriye geçerlerken içlerinden birisini gözüm ısırdı. Ve sonra anladım ki  Aman Allahım geçen gün  çarpıştığım çocuktu bu. Her zaman karşıma çıkıyor ya tesadüfe bak...

     Birden ne yapacağımı şaşırdım. Yanaklarımın domates gibi  kızardığını tahmin edebiliyordum. Hemen mutfağa geçtim. Beril arkamdan geldi ve ne olduğunu sordu. Bende onu geçiştirmeyi tercih ettim.  

     Arkadaşlarından birisi mutfağa geldiğinde hemen arkama dönüp birşeyler ile uğraştım. Yani uğraşmaya çalıştım.  O gün çarpıştığım çocuktu mutfağa gelen. "Yine mi sen? Senin burda ne işin var?" Dedi biri. Sanırım bana denildi. Bende umursamaz bir tavırla ona dönerek :

     "Asıl senin ne işin var ?" Dedim ve arkadan Beril söze girerek:

     "Siz tanışıyormusunuz?" İkimizde birbirimize bakakaldık. Ne diyeceğimizi şaşırdık ve açıklamayı o yaptı. "Evet, yani hayır, ya geçen gün küçük bir sorun yüzünden biraz tartıştık." Aslında ortada sorun bile yoktu olayı kendi çıkardı. " Peki o hâlde ben sizi tanıştırayım. Bu Kerem benim iyi arkadaşlarımdan biri" dedi , onu göstererek. "Bu da kuzenim Deniz"

    "..."
    

  

    

TESADÜF Where stories live. Discover now