KAHRAMAN |Kitap Oldu|

Kitaptan 3.Bölüm

3. Bölüm

Yaman yere savrulan kızın kim olduğunu fark edip ileri atıldıysa da adamı ondan önce kıza ulaşmıştı. Kızın kolunu tuttuğu sırada Rüya tiz bir çığlık atarak biber gazını adamın yüzüne sıktı. Acıyla haykıran adam elinin tersini serçe kıza savurdu.

Rüya tokadın şiddetiyle yere çarparken Yaman adamın bir kez daha vurmak için öne atıldığını gördü. Havaya kalkan elin kızın üzerine inmesine izin vermeksizin, adamın kolunu hızla yakaladı.

"Yeter!" diye bağırırken sesindeki hiddet son derece ürkütücüydü. Tuttuğu kolu şiddetli bir biçimde geri savurmuştu. Adamına öfke saçan gözlerle bakıyordu.

O sırada Rüya iki adamın ayağının dibinde, yerde geri geri sürünerek kaçmaya çalışıyordu. Ancak Yaman, kız bir adım bile uzaklaşamadan kolundan yakalayıp yerden kaldırdı. Rüya acı bir çığlıkla, panik içinde biber gazını kendisine doğrultmaya çalışırken, Yaman şişeyi zahmetsizce elinden alıp yere fırlatmıştı. Genç kız çığlık atıyor, adamın tutuşundan kurtulabilmek için çırpınıyordu.

Yaman kızın sanki adam onu boğazlıyormuş gibi çırpması karşısında sinir olmuş bir halde onu kendisine çekti. Rüya savrularak genç adamın vücuduna çarpmıştı. Korkuyla, "Hayır! Bırak beni!" diye çığlık atarken Yaman elini kızın şişkin olan cebine daldırıp çalan telefonu aldı. Birisi aramıyordu, zaten orada telefon çekmezdi; çalan alarmdı. Kızın bağırmaları ve çırpınmaları arasında telefonu ansızın yere atarak ayağının altıyla ezdi.

Rüya'nın tüm bağırışı telefonunun adamın ayağı altında parçalanmasını izlerken susmuştu. Dehşetle açılan gözleri adam tarafından vahşice parçalanmış olan telefondan ayrılarak adamın yüzüne kaydı.

Tek kelimeyle, nutku tutulmuştu.

Yaman karşılık olarak, dehşetten donmuş bir halde ona bakan kıza çevirdi bakışlarını. Açık mavi gözleri tıpkı o geceki gibi iri iri açılmış, dehşetle ona bakıyordu. Aşağıya düşen alt dudağı tir tir titriyordu.

Yaman istemsizce kızın yüzündeki bu dehşet dolu ifadeden rahatsız oldu. Farkında olmadan, kolunu daha sıkı kavrayarak, "(Şuna bak,)Yerde arıyorken gökte buldum seni," dedi. "Buraya geri geldiğine göre anlaşılan, ayık halde sarhoşken olduğundan daha aptalsın."

Adamın soğuk, alaycı sözleri kulaklarına ulaştığında Rüya önce gözlerini kırpıştırmaktan başka bir şey yapamadı. Zihnindeki dehşet çözülüp de adamın ne dediğinin farkına varırken dişlerini birbirine kenetlenmişti.

"Seni aşağılık!" diye tısladı. Aynı anda kolunu Yaman'ın tutuşundan kurtarmak için çekti ancak Yaman kolunu daha da sıkı tutarak bunu engellemişti.

Rüya acıyla, "Kolum!" diye haykırdı. Kolunun adamın tutuşu altında kırılmış gibi sızladığını hissedebiliyordu.

Yaman son derece yavaşça, kıza küçümseyen bir bakış attı. Acı dolu ifadesini ve kolunu kurtarmak için cılız çırpınışlarını hor gördüğü belli oluyordu. Bir an sonra kızı ittirerek kendisinden uzaklaştırdı.

Uzağa savrulan Rüya son anda yere düşmekten kurtulup dengesini sağlamıştı. Yaman, "Şunu alıp odalardan birine götürün," derken, kızın gözleri ansızın sandalyede oturan adama kaydı.

Dolabın arkasında olduğu süre boyunca -bir saat kadar- adamdan gelen inlemelerin her biri vücuduna saplanan bıçaklar gibiydi. Ama yine de durumunun bu kadar kötü olabileceğini tahmin etmemişti. Adam öyle berbat haldeydi ki yüzünün nasıl bir şekli olduğu bile belli değildi. Suratının her yanı şişmiş, kanlı bir et yumağıydı.