2.(ara)Bölüm Ver bi öpücük

37 4 1
                                    




-JUNGKOKOK-

Siktiğimin alarmını kapatmak için masanın üzerinde duran telfonuma uzandım. Alarmı kapatarak direk Becca'yı aramak için rehbere girdim bu saatde aradığım için kesin ebemi sikicekti ama olsun, arama tuşuna bastığımda düşündüğüm tek şey cenaze arabası ve o arabanın içinde ben oluşum. Telefonda ''titeşimden sonra sesli mesajınızı bırakınız'' gibi saçma bir sesi suyunca kapatıp yine aramya bastım ancak durum gene aynıydı, son kez şansımı denemek amacıyla yine arama tuşuna bastığımda bu sefer 1 2 çalışta açmıştı

-Ne var lan niye aradın bu saatte pezevenk? bu sesi duyunca günüme gün değil bok katıyordu ama bu kızı seviyordum, gönül bu işte otada konar bu salağada.

-canım meleğim niye küfür ettin şimdi? tamam neden ettiğini biliyorum.

-lan amk malı bu saate niye aradın?

-canım aşkım hadi kalk sabah oldu

-lan bi siktir git yarım saat daha uyurum ben arama bidaha. Ve dıt dıt dıt....

telefonu kapatıp piç gülümsememi atıp hazırlanmaya başladım. Kahvaltıya indiğimde annemin yanağından bi makas aldım ''günaydın validem''babamada günaydın diyip biraz atıştırdıktan sonra okulun yolunu tuttum. Okula erken geldiğimden daha çoğu kişi yoktu çanatmı sınıftaki sırama fırlatıp Jimin karısı ile buluşma noktamız olan parka uçtum. Parka girdiğimde Jimin bankta oturmuş bekliyordu ''amına koduğum keşi ne ara gelmiş'' yanına yaklaşınca:

-abisinin ver ordan bi dal. Jimin gülerek paketi uzatınca tekrardan:

-kanka cidden MM ne ya?

-hayır kardeşim kızlara harcamaktan para kalmadı

-Allah belanı versin Jimin bizim rıskımızı elin travestilerine mi yediriyon sen?

*FROM LAST NIGHT - Jimin*

Gece barda çok içtiğimden kafam iyice güzelleşmişti. O sırada yanımda sarışın bi afet geldi sikerler bu ne güzellik. barmene bakıp:

-kardeş siz bu içeceklerin içine azdırıcımı atıyonuz. Barmen bana itici bakışlar atıp:

-senin bilinç altının temellerinde fesatlık var bize niye bok atıyon?

Adam haklıydı amk diye düşünmüştüm yandaki afete tekrar dönerek bu sefer ona laf attım:

-şşt fıstık adın ne senin?

-ben Lola peki ya sen?

-Bende jimin de bu ne biçim isim la? kütük nere? tamam bunu sormam saçmaydı ama sonradan dank etmişti, kız bana malmısın der gibi bakıyordu şuan.

-şey beraber takılalım mı? işi baştan batırmıştım ama şaşırtıcı biçimde ''tabiki'' demişti e tabi bütün gece bam bam bam

HASSİKTİR BABAM ARIYOR.....


*TODAY- Jungkook-

Biz sigaralarımızı içmeye devam ederken cebimden telefon titremeye başladı Becca aşkım beni arıyordu, sigaramı yarımken yere atarak ayağımla kendimce havalı sandığım ezişi yaparken Jimin bana ''umutsuz vaka' gibi bakıyordu. Telefonu fazla bekletmeden açtım

-Jungkook ben evden çıktım geliyorum

-Ben sana küsüm

-Niyeymiş paşa hazretleri?

-Sabahki konuşmalar

-parktamısınız?

-evet

-tamam bekle beni gelince konuşuruz.

-Tamam diyerek önce telefonu ben kapattım trip atmam gerekiyordi attım da zaten. Telefonu tekrar cebime soktuğumda Jimin MM paketini uzattı

-Lan bi git içmem bidaha bundan ölüyordum

-ısrarmı ettim içmezsen içme

-kardeş çıkışta bi pes atalım

-yenilince yine ağlama

-yürü lan sana kim yeniliyor

-ay sen korktunmu

-ne korkucam be senden

-tamam lan kapışcaz ama kaybede kazanana 50 won vericek.

önümde gölge berilince kafamı kaldırdım Becca gelmişti, gülmeye başlamıştı zar zor konuşarak

-lan mal kaybedicen zaten daha ne iddaya giriyon? bunu demesiyle Jimin karısıda gülmeye başladı sinirlerim iyice gerilmişti

-sen hiç konuşma Becca sabahki yaptığını unutmadım. Becca' ya darılmış gibi yapıp kollarımı birbirine bağladım ve yan tarafa yüzümü göremicek şekilde çevirdim

*BECCA*

Jungkook cidden bana darılmıştı Jimine bakıp kaş göz işaretleri yaptığımda kafasını sallayıp anlamadığını belirtince kafamı okula git dermiş gibi salladığımda gerizekalı canım arkadaşım gene anlamamakta ısrar edip yüksek sele:

-Becca kanka ne kaş göz işareti yapıyorsun söylesene

-lan bi git şurdan bizi yanlız bırak işte kıtmısın. Bütün sinirimi bi anda çıkarmıştım tabi Junkook beylerinde içten içe anırdığı belli oluyordu. Jimim kafasını sallayıp kafayı yemiş bu kız diye aklından geçiriyordu kesin. Jimin:

-İyi be ne halt yerseniz yiyin.

Sonunda Jimin gidince Jungkook'un yanına oturdum cidden gizli gizli gülüyordu piç.

-yaaa gülmesene hem küsme bana çok erken kaltığımda huysuz oluyorum bunu sende biliyorsun

-tamam ama bi şartla

-neymiş o şart

-ver bi öpücük

-yanaktan? gzöleri dudaklarıma kayınca derdini anladım

-iyide açık alan burası olmaz

-peki sen bili...

Jungkook'u kırmamak için kapşonundan tutup birden kendime çekince hızımı ayarlayamadım tabi canı acıdı coçuğumun.

-ah boynum büküldü ya tamam bırak öpme . gel şuraya diyerek tekrar kendime çekmiştim o an azgınlığımın tuttuğu nadir anlardan birini yaşıyordum. Jungkook'un bi elini yanağıma koyarken diğer eliyle beni ensemden tutarak dudaklarımızı birleştirdim öpüşmemiz güzel devam ediyordu ancak birileri kıkırdıyor birileride boğazında gıcıklık varmış gibi öğrüyordu öpüşmemizi durdurmak zorunda kalmıştık. Bizim salak grup önümüzde durup mal mal sırıtıyorlardı. Gruba doğru komutan edasıyla

-TAE

-burda

-MINA

-burda

-JUNG HEE

-burda

-JUNGKOOK AŞKIM

-yanındayım

-JIMIN

....

Ses seda çıkmayınca tekrar Jimim diye tekrarladım ancak tae yok diye cevap verirken

-Gittiğimimi sandınız pezevenkler aman tanrım Becca bensiz bir saniye bile duramıyorsun

benim yerime jungkook hemen atladı

-sensiz bir saniye bile duramayan şey bende jimin özledinmi?

-kardeş ayıp oluyor ama duyanda cidden yapıyoruz sanıcak. jungkook göz devirdikten sonra tae:

-ya gençler bizim bu okulun arkasında keranemi var? ve mina ölümüne anırış... jungkook:

-sanki hiç görmediğin şey. tae:

-yapmayalı uzun zaman oldu, jimin bi ara beraber takılalaım. jimin:

-höst

AZA-İ PEZEVENK *Bts*Where stories live. Discover now