Yeni Dünya: Köprüden Önce Son Çıkış

Titre ve Kendine Gel I

"Titre ve Kendine Gel I"
20??
Birleşik Uluslar Devleti, İskandinavya Eyaleti, Bodarna yakınlarında bir yer.
~~Aiden Edwards

Daha dün gibi onun içeri girişini hatırlıyorum. Bitmiş, tükenmiş, yorulmuş halini hatırlıyorum. İçinde ki o küçücükte olsa başarabileceğimiz ihtimaline olan inancını hatırlıyorum...

      
Beyaz tonlarının ağırlıklı olduğu odada kırmızı renkli 3 kişilik koltuğun sağ tarafına doğru yaklaştı. Oda da ilk göze çarpan şeyler; bembeyaz duvarlar, beyaz ve kırmızı renklerinin kullanıldığı eşyaların oluşturduğu sadelik, güzel dizaynı ve onların verdiği hazdı. Bu onun da dikkatini çekmiş olacak ki uzun süre gözleriyle odayı süzdü. Oda da bir üçlü koltuk onun önünde yere yakın küçük bir masa ve o masanın diğer iki yanında siyah renkte tekli koltuklar vardı. İşte ben de o sol tarafta ki tekli siyah koltukta oturuyordum.

Pencereleri delip geçen güneş ışığı, hemen arkamda ki bej renkli kapaksız, tabiri caizse çıplak kitaplığın üzerinde duran antika masaüstü saatten Bay Plummer'ın gözüne yansıdı koltuğa oturur oturmaz. Bu onu rahatsız etmiş olacak ki Bay Plummer gözlerini aniden hafifçe kıstı. Bunu fark edince kolumda ki 2'8 inçlik kol saatimle güneşin gelmesini engellemek için perdelere komut verdim. Az sonra Mr.Single gelecekti. (Bazı kişilerin isimlerini gerçeğiyle alakasız dahi olsa onlara gösterdiğimiz saygıdan dolayı yazamam. Bunun yerine onları Mr.Single/Mr...... gibi isimlerle çağırdığımı göreceksiniz) Bay Plummer ile onu bekliyorduk. Bay Plummer'ın önünde bir yeşil renkli bir de odada ki renklere daha uyumlu olarak genel rengi beyaz ve ince 3 kırmızı çizginin olduğu iki ayrı bardakta aynı saf su vardı. Bay Plummer bunlardan hangisini seçecekti? Bunun cevabını not etmek ve Mr. Single gelene kadar Bay Plummer'a eşlik etmekten başka bir görevim yoktu orada.

Bay Plummer su içmek için bardaklara doğru yaklaştı o an bende not almak için çok hissetirmeden kalemimle notumu hazırladım.   -Öyle sandığınız gibi gelecekte kalemler ve kağıtlar kullanılmıyor diye bir şey yok. Kullanıyoruz.- Bay Plummer elini önce, genel rengi beyaz ve bardağın bütün çevresini dolaşan ince 3 kırmızının olduğu bardağa doğru uzattı. O an istemsizce yüzümü buruşturduğumu hatırlıyorum. Sonra birden fikrini değiştirdi ve yeşil bardakta ki suya yöneldi. İşte ondan sonra Mr. Single içeri girdi.

Kapıyı yavaşça sağ eliyle kapattı ama kapatırken bedeninin ön tarafını bize dönük tutuyordu. Kapıyı kapattığını onaylayan mekanik klik sesi geldikten sonra gözlerini bana çevirdi "Sizi tekrar görmek ne hoş bir sürpriz Bay Edwards" dedi hoş bir tebessümle hemen ona karşı bende tebessüm ettim "Bende burda olmaktan çok memnunum efendim" Mr.Single ensesine kadar uzanan beyazlaşmış saçlarını elleriyle arkaya doğru düzeltirken bir yandan da bana cevap veriyordu "Öyle umut ediyorum... Umarım Orta Doğu'nun bunaltıcı sıcak havasından İskandinavya'nın havasına adapte olmak da zorluk çekmiyorsunudur" kafamı sallayarak "Şöyle böyle efendim açıkçası Orta Doğu insanı mahfediyor" dedim. bunu dememden sonra bir kahkaha patlattı ardından "Öyle öyle... Bilmez miyim" dedi iç geçirerek. Beş saniyelik bir sessizliğin ardında hızlı bir şekilde konuya girdim o sırada da Mr.Single masasına doğru yürümeye başlamıştı "Bay Plummer bizimle efendim ve kendileri hazırlar teyit ettim." Bu sözleri söylerken kalemimi ve not defterimi alçak masanın üstüne koydum. "2060'dan... Son Mücadeleden mi?" Diye sordu heyecanlı bir sesle Mr.Single "Evet efendim." diye cevapladım gülümseyerek.