Günün İlk İşıkları

477 183 160
                                    

Günün ilk ışıkları küçücük pencereden odamıza giriyordu ve bu ışıklar yüzüme yüzüme vurup hadi kalk dercesine beni rahatsız ediyordu. Uyanıp küçük pencereden dışarı doğru baktım. Güneşin doğuşunu izlemeliydim. Bu güneş ışıklar insana huzur ve mutluluk saçıyordu. Elimi yüzüme koyar bir halde güneşin doğuşunu izlemeye koyuldum.

 Elimi yüzüme koyar bir halde güneşin doğuşunu izlemeye koyuldum

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

Kendi iç sesimle konuşmaya başladım. " İnsanlar neden mutlu olmak, gülmek, eğlenmek, sevgisini ifade etmek yerine mutsuz ve karamsar bir halde dünyaya bilincini kapatıp yaşıyor? " diyerek belkide hayatımda ilk defa doğru bir şey söylemiş oldum. Bu simsiyah oda biraz da olsa aydınlanmaya başlamıştı. Duvardaki gizli ve ürkütücü tablolar kendini daha çok göstermeye başlamıştı. Tablolara iyice yaklaşıp yakından bakmak istedim...

Kelly de uyanıp " Jack günaydın. " dedi.

" Günaydın. " diyerek karşılık verdim.

" Sen neden erken uyandın? Gecenin bir vaktinde de uyanmıştın " diyerek şaşkınlığını belli etti.

" Uykum tutmadı ki. " diyerek geçiştirdim.

Yaşlı teyze odamızın kapısını tıklattı " Çocuklar uyandınız mı? " diyerek ses verdi.

" Uyandık teyze. " diyerek cevap verdik.

" Hadi kahvaltıya gelin! " diyerek bizi çağırdı.

Kahvaltımızı ettikten sonra oturduk ve biraz sohbete başladık.

Yaşlı teyze: " Hadi doğruyu söyleyin o dağda ne işiniz vardı. " diyerek bize baktı.

Doğruyu söylemek gerekiyordu saklamanın bir anlamı yoktu.

Kelly: " Teyze biz ölümsüzlük iksirine ulaşabilmek için o dağdaydık. " dedi.

Yaşlı teyze düşünceli bir şekilde " Bakın evlatlarım o dağdan geçmek isteyen belkide bininci kişilersiniz. Bugüne kadar kimse oradan geçemedi. O dağda ne bir büyü ne de bir sihir işlemez. " dedi.

" Ya peki ne yapabiliriz geçmek için? " diyerek sorumuzu sorduk.

Yaşlı teyze: " Sadece bir yol var. " diyerek cevap verdi.

Meraklı bir halde " Teyze o yol ne? " diyerek sorduk.

Yaşlı teyze: " Üç deresi üç ağacı ve üç şatosu olan üç dağın arasındaki dağın tepesindeki şatoda bir tabut var. Bu tabutun içinde ilahi bir asa var. " dedi.

Şaşkın bir şekilde " Kimim tabutu? " diye sorduk.

" Uzun beyaz sakallı adam etrafına baktı. Binlerce çift göz ona sadece bir şeyi anlatıyordu. Derin bir korkuyu. 

Sonra yüzünü öteki tarafa çevirdi.

Azgın bir deniz ona, " Burayı asla geçemezsin” diyordu. Beyaz sakallı adam elindeki asanın sapını sıkıca kavradı ve asayı denize doğru uzattı.

Gaddar deniz, ilahi bir emir almışçasına, kuru bir çöle dönüştü. Beyaz sakallı adam, yoluna devam etti. "  işte benim duyduklarım bunlar eğer o asaya ulaşabilirseniz o dağdan geçme şanşınız olur.

↪Instagramdan takip etmeyi unutmayalım.😊
↪Instagram: yasakdonus

Yasak DönüşTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang