❦10❦ ↑GEÇ KALMAK İSTEMİYORUM!↓

Start from the beginning
                                    

"Yaptığın şeyin elbet bir cezası olacaktı değil mi?" dediğinde Elly ne demek istediğini anlayarak kaşlarını çatmıştı.

"Araz.."

Gülümsedi adam. Kalbi tekledi kadının. Daha saatler önce onu kaybedeceği düşüncesiyle kendini kaybeden kadın, şimdi onun yanında onun kollarındaydı. Adamı, sevdiği kadınını bırakmayacaktı.

Araz bir kolunu beline diğerine de bacaklarına dolayarak birden kucağına aldı. Korkuyla adama sımsıkı dolanan kadına gülümseyerek onu odasına çıkarttı Araz. Elly kollarını doladığı boynuna iyice sokularak mest olduğu o kokuyu çekti içine. Onu öyle bir seviyordu ki bu zamana kadar bir tane bile kız arkadaşıyla tanıştırmamıştı bu yüzden. Yaşadıkları yer Kanada idi. İlişkiler genellikle evlenmeye gerek görülmeden yürür, insanları ise kadın erkek fark etmeden bir ilişkiye sahip olmalarına rağmen sıkça kaçamak yaparlardı. Fakat Elly' nin böyle bir şeye tahammülü yoktu. Sırf küçükte olsa bir hata yapmasın diye uzak tutmuştu onu çevresinden. Aynı şekilde Araz' da büyük bir sadakatle bağlıydı kadınına. Başka bir kadın aklının ucuna dahi gelmiyordu hayatında Elly varken. Bir ara aklı Samira' ya kaymıştı evet. Nedeni ise yüzündeki peçeydi. Sadece içindekini merak ediyordu ve istemsizce onu düşünüyordu bazen. Ama bu sevgisinden hiçbir şey götürmediği gibi dakikalar sonra yaptığı şeyin hata olduğu düşüyor aklına ve yaptığı saçmalığı kesiyordu.

Elly' i yatağa yatırdıktan sonra üzerinden kalkmadan sıkı bir öpücük bıraktı alnına. Kalktığında üzerindeki takımı bir bir çıkarmaya başladı. Gömleği sıyrılarak yeri boyladığında Elly iştahla onu izliyordu. Geniş yapılı omuzları ve kaslı bedeniyle öyle muhteşem bir fiziğe sahipti ki onu gören her kadın mutlaka bir kere sahip olmak isterdi. Belki de o kadar mükemmel değildi. Kalbinde ona duyduğu aşktı onu böylesine güzel kılan. Eşofman altını giyinip üstü çıplak bir şekilde girdi yatağa. Elly ona sokulurken serseri bir gülüşle karşıladı fakat onu kastan sertleşmiş kollarıyla sarmalayarak istediğini alamayacağını net bir şekilde göstermişti.

Elly dilim dilim olan karnında tırnaklarını gezdirirken Araz doğrudan tavana bakıyordu.

"Düğüne saatler kala başladım içmeye."

Kaskatı kesilmişti adam. Yaşadığı acıyı paylaşmasını istemiyordu. Kendisi yeterince tatmıştı o duyguyu birde onun ağzından duyması daha fazla yakacaktı canını.

"Anlatma."

"Ölecek gibi hissediyordum. İçmem gerekti." Diye devam etti sözlerine anlatacağını belirtmek istercesine.

"Sevdiğim adam evleniyordu. Hemde tanımadığımız bir Arap kızıyla.. Nasıl sakin bir gece geçirebilirdim ki. O senden yaşta küçük ve her ne kadar kabullenmek istemesem de masum bir kız çocuğu."

Sustu. Neden anlatıyordu bunları bilmiyordu. Belki de yaşadığı yoğun acının varlığını tadıp kendisine kızmamasıydı amacı.

"Sen.. Sen benim masumluğuma âşık olmuştun. Hastalandığında sabaha kadar başında durduğum için sonrasında defalarca kez hediyeler almış, beni çok kez mutlu etmiştin. Sonra ise ben seni seviyordum. Kimseyle olamıyordum bu yüzden. Daha fazla bekletmedin beni zaten. Seni bana getiren masumluğumdu Araz. Ve onu sana getirecek olan da.."

Elly sözcüklerinin devamını getiremeden dudaklarına kapandı Araz. Ne söyleyeceğini biliyordu. Hayatında duyacağı en saçma şeylerdi söyledikleri diye düşündü o anda. Dudakları dakikalar sonra ayrılırken ikisi de nefes nefese bir birlerine bakıyorlardı.

"Senin masumluğun benim oldu. Başkasınınkinde gözüm yok. Olamazda."

Sıcacık nefesinde kavrulurken huzurla gülümsedi kız. Araz onu bu gece gerçekten rahatlatmıştı. Bal rengindeki gözleri kendisine şefkatle bakıyor, yangın yeri olan yüreğine merhem oluyordu. Kollarını beline doladı adamın. Başı boynuna gömülürken huzurla gözlerini kapattı. Bu liman onundu. Kimseye bırakmazdı.

ZEHR-İ VİRANWhere stories live. Discover now