Bölüm -1- Yarış

97 8 8
                                    

Annemin sesi ile uyandım, "haydi kalk okula geç kalacaksın " Yatağım beni içine doğru çekiyordu,kalmak istemedim.Arkamı döndüğümde telefonum gözüme çarptı,elime aldım.Tam şifreyi açacaktım ki cerenle birlikte ayarladığımız komik zil sesi çaldı.Bir gülümsemeyle telefonu açtım mesajı Ceren yollamıştı.

Gönderen: Ponçik CİREN "Kalk lan pislik"

Benim bunun altında kalamayacağımı biliyordu ne yapayım laf sokma kabiliyetim yerindeydi Ceren in de laf sokmayla arası yoktu. Benimde ibnelik değil mi her defasında çakıyordum lafı.

Gönderilen: Ponçik CİREN "Kes Lan Yalak"

bunun altında kalmış olmalı ki bir daha mesaj atmadı. hemen kalktım üstümü giydim.Ve yemeğimi yedikten sonra tam çıkacaktım ki annemin ölümcül bakışlarıyla göz göze geldim." O etek ne öyle" dedikten sonra kaşlarıyla eteğimi gösterdi tamam biraz kısa olabilir. "çok katlamışım şağı doğru çektim.Bana oldu bakışları attı.hemen annemin başka gazabı olmadan aşağı inmeye başladım. biz 8. katta oturuyorduk 5. kata geldiğimde,herhalde hayatımda en nefret ettiğim ESMA çıktı karşıma. karışmak istemedim başta arkamdan benimle ve sessiz adımlarla geliyordu. Dışarı çıktığımda ceren ve doruk gelmişlerdi bile.Tam arabaya binecekken kapıya yaslanmış olan Esmanın Doruğu incelediğini gördüm. baya süzdü çocuğu hemen atılıp, "bakmaktan şaşı kalacaksın" verdiği cevap tüm veletliği i ortaya koyuyordu."yakışıklıya bakmak sevaptır" ceren aynı benim gibi atılıp "yakışıklıya bakmak sahibine sevaptır." dedikten sonra arabaya tekrar kafasını içeri soktu doruğun gülümsemesini görmemek mümkün değildi. Esma da görmüş olmalı ki yüzünü asıp apartmana çıktı. Bende arabaya bindim.Ve cerene imalı bakışlar ile "Ooo Ceren benden laf mı kesiyorsun" Dorukta cerene bakarak "bir şey soracağım çağla bu benimi kıskandı ya" Bende ceren e imalı bakışlar atarak "olabilir" dedim ve bana bakarak kolumu cimdikledi. canımı yakmıştı pislik inledikten sonra "hayvan kırdın kolumu dedim." dorukta beni savundu."bırak kızı ya kıskandın işte kabul et." ceren kollarını sardı ve bize küsmüş gibi yaptı.O sırada okula yaklaşmıştık.okulun kapısını Rüstem amca açtı. içeri girdik. araban indiğimizde uzaktan bize doğru yaklaşan Gözdeyi gördük.Gözde yanımıza geldiğinde, nefes nefese kalmıştı. aceleyle "çabuk doruk yetiş Songül ile demir kavga ediyorlar" dedikten sonra doruk koştu. bizde gözde ceren ile birbirimize baktıktan koştuk. sınıfa girdiğimizde,doruk demiri kenara çekiyordu ceren de songül ü tutmaya çalıştı. ama bu çok zordu. içeri giren Doğukan yani demirin kardeşi bana doğru koştu ve ne olduğunu sordu bende olayı anlattım yani bizi de gözdenin çağırdığını ve bizim birşeyden haberimizin olmadığını açıkladım.tam o sırada çok güçlü bir ses fırladı. ne olduğuna baktığımda ceren in songülü tokatladığını gördüm hemen cereni sakinleştirmeye çalıştım. bad girl songül hem yanağını tuttu hem baş parmağını salladı hemde yürüdü.bu kız tam bi şeytan 3 işi bir arada yapıyor dedim.ceren de sırıtarak kafasını salladı.

***

Derse girmek üzereydik. arkamı döndüğümde demir bir kağıt fırlattı. açtığımda "ders bittikten sonra kantine gel, sana bir sır vereceğim" yazıyordu. kafamla tamam işareti yaptıktan sonra derse döndüm meraktan çatlamak üzereydim -40 dk sonra-

tenefüs zili çalmıştı, hemen aşağı indim kantine gittiğimde köşedeki sandalyeler üzerinde bir telaşlı demir vardı. yanına doğru ilerledim. bana sandalyeyi uzattı.ve "nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum" dedi.bende merakla ona döndüm "hadi ne söyleyeceksen söyle" dedim. oda "Eee şey nasıl söyleyeceğim"dedi. bende "geveleme ağzında dilinle söyleyeceksin" dedim. ama keşke demeseydim. hemen ardından "ben ceren i seviyorum" değinde bir oh çekti. ama bütün yükü benim üzerime bırakmıştı haberi yoktu. "sen ciddi misin? " dediğimde, bana dönüp "şaka yapar gibi bir halim varmı "diye sordu.gerçekten de yoktu. keşke şaka yapsaydın be demir.

***

sınıfa çıktığımızda ceren ile doruk yine çok iyi bir şekilde şakalaşıyolar dı . tabii doruk yine ağırlığını bozmuyordu benim kafama taş düşseydide bana söylemeseydin be demir.git gözdeye söyle kime söylersen söyle neden ben yaa?.

Ben bunları düşünürken kimyacı geldi ve öğretmenler masasına doğru ilerledi.ders çok sıkıcıydı çoğu zaman çanım sıkılıyordu kimya dersinden gizli gizli kulaklığımı çıkarıp telefonumdan radyoyu açtım ve dinlemeye başladım en sevdiğim şarkı çıkmıştı.-bulutlara esir olduk-

Yine yaz bitti

Biz göremeden güneşi

Bulutlara esir olduk

Kararıp gitti, yıllarım bilemeden neşeyi,

Büyük sandıklara koyduk

Gelen olmadı yerine...

Kimse sormadı yüreğinde bu koca boşluk niye?

Ah.. inen olmadı daha derine

Ki ben yormadım ben bu rüyayı

Birgün bile gidebileceğine

Yokluğunda yine yüz çevirdim aşka

Güz geçirdim onca yaprağım sarardı soldu

Sonbaharın sonunda bahar yok artık

Yağmuru vurunca derde dert oldu

Rüzgarı vurunca derbeder oldum

şarkıya eşlik ettikten sonra zilin çaldığını fark ettim. bütün grup demir,ben,ceren,doğukan,doruk

dışarıya çıktık tarihçinin saçma sapan hareketleri vardı ondan bahsedip gülüyorduk. gözüm demirin bakışlarına çarptı. ceren e öyle bir bakıyordu ki sanarsın çıkıyorlar. demire göz kırptım bakma dercessine salak nerden anlayacak anlamadı. gözde yanımıza geldi ve "o herkes toplanmış yanlız gözüme ilk çarpan ceren ile doruk çarptı çok tatlısınız yaa"dedikten sonra demire baktım yazık lan çocuğa sinirlendi demirin doruğa kafa tacağını sandım ama allah tan öyle bir şey olmadı.

derse girmek üzere sınıfa çıktık demir burnundan soluyordu.herkes yerine oturdu. birkaç tane tatlı kız sınıfa duyuru yapmak üzere sınıfa gelmişti."yarın okulumuzda rally yarışı vardır. bu ders iptal edilmiştir yarın herkesin gelmesi rica olunur"dedikten sonra çıktılar. bizde evlere dağıldık

***

eve geldiğimde ilk önce üstümü değiştirdim. sonrada yemeğe oturdum baya acıkmıştım.hemen yedim anneme ellerine sağlık dedikten sonra yatağıma geçtim ve telefonumu sessize aldım. komidinimde duran kitabıma uzandım okumaya başladım saat tam 02.50 idi artık yatmalıydım

arkadaşlar kitap yazmaya yeni başladım yorum ve oyu unutmayalım :D

cer_en76 arkadaşımda yazmama yardım etti teşekkürler :D

Zifiri Aşık Where stories live. Discover now