"Belki de öyle istiyorum, sanane!"

"Pekala aileni aramak zorunda kalacağım gelsinler seni alsınlar!"

"H-hayır! Sakın,dur! Ailemin haberi olmasın?"

"Kes sesini! Kafayı mı yedin?! Hapishaneye girdin ve çıktın, ne demek ailemin haberi olmasın?" Dedi ellerini kollarıyla birleştirerek.

"Bir veya iki saat kaldım, gerek yok bilmelerine. Sanki çok iyi bir şey başarmışım gibi söylelememe mi şaşırıyorsun?!"

"Pekala sen bilirsin ama buralarda dolaşma. Aras'ıda bekleme. Evine git dinlen. Senin Aras'la ne işin olabilir ki, iyi aile kızı?" Diyerek beni küçümsedi.

"Senin Aras'la ne gibi alıp veremediğin var acaba sevgili görev aşığı Bay komiser?" Dedim merakla.

"Bir daha benimle dalga geçme veya aşağılayıcı bir söz söyleme, bir daha içeri girersin bu sefer çıkışın olmaz."

"Öyle mi? Bunu niye daha önce söylemedin! İki saattir içeriye nasıl girebileceğimi düşünüyordum."

Dediklerime karşı ağzı açık kaldı.

Delfin 1 Bay Komiser 0!

"Bakar mısınız?" Kapıdaki iki görevli yanımıza geldi.

"Buyrun komiserim?"

"Şu hanımefendiye kapının yolunu gösterir misiniz? Daha fazla uğraşamayacağım. Bu arada kendileri Aras Barkın'ın yeni sevgilisi. Ona göre acımayın." Dedi sırıtarak.

Gözlerimi kısarak ona baktım. Tam ona saydıracakken adamlar iki kolumdan tutup çekiştirmeye başladılar.

"Tamam!Durum bi! Ben giderim!" Dedim ve kollarımı zorlukla kurtardım. Son kez Bay komisere kötü bakışlar attıktan sonra karakoldan hızlı adımlarla çıktım.

Saat gecenin 3'üydü! Evde herkes uyumuştur, tabi Kuzey hariç! Zaten anahtarım vardı kapıyı açardım ama yinede bu gece nereden geldiğimi açıklayacaktım...

Kuzey'den korkmuyordum, ona anlatırdım karakoldan geldiğimi ama sorun şu ki, ona Aras'la birlikte olduğumdan bahsedemezdim.
Babam ve Emir'ede, Aras'la birlikte olduğumu anlatır ama karakolluk olduğumdan bahsetmezdim..

Bu ne biçim bir denklem böyle!

Gece gece taksi bulamazdım...
Bulsam bile gece taksiye çıkan şoförlerden korkardım. Ne yapacakları belli olmazdı. Sokaklar ıssız ve karanlıktı bu beni ürkütmüştü. Gökhan abiyi arasam uyumuştur.

Aklıma bir tek Kuzey geliyordu. Gece uyumayan sabah uyuyan bir tek oydu ama o beni almaya gelirse soru yağmuruna tutulacaktım!

Tecavüze uğramaktan iyidir, öyle değil mi? Zaten bildiğim taksi numarasıda yoktu..

"Alo Kuzey?"

"Delfin?! Nerelerdesin sen!"

"Lütfen şimdi başlama! Anlatıcam.
Sen şimdi beni alabilir misin?"

"Tamamda, neredesin?! Hani geleceğim ya?"

"Ah, pardon. *** Karakolunun önündeyim."

SAPLANTIWhere stories live. Discover now