Veda

97 10 2
                                    

-Ölecek, evet, ölecek biri var ama o Jane değil sensin Raxacoricofallapatorius!

-Doctor, Doctor, Doctor... Hep böylesin değil mi? Hep ben kazanacağım  diyorsun...

-Tesadüfe bak ki hiç de kaybetmedim.  Ne yazık ki sen ve  senin gibi bir sürü yaratık 200'den fazla yıldan beri peşimi bırakmıyor. Hepiniz ilk başta biz kazanacağız diyorsunuz ama son belli. Beni ukala sanmayın ama belki de artık bırakma zamanı gelmiştir. Artık dünya bizim olacak deyip saldırmayın. Unutmayın ki burada ben varım ve burayı koruyacağım ve hep yeneceğim. Neden sadece durmuyorsunuz?!?!

-Sakın yenileceğimi söyleme. Biliyorsun ki son rejenerasyon hakkın. Artık sen de ölebilirsin.

-Bakıyorum gelişmişsiniz... Bu bilgiye nasıl ulaştınız?

-Bunu söyleyemem. Her neyse, anlaşılan planımızı öğrendin. Ama  herşey için çok geç... Bizi durduramazsın!

-Hey, burada ben de varım!

-Ah, evet, küçük Jane... Jane  Smith... Doctor sana eski yardımcılarından  bahsetmiş miydi ha? Sen de pek farklı olmayacaksın.

-Ah, evet, bahsetmişti azıcık.. Onların ne kadar büyüleyici olduklarını... Yardımcı ünvanını hak etmek için benimde büyüleyici olmam lazım.

-Acaba bunu nasıl yapacaksın, şu kapıdan bile geçemezsin, çünkü biz varız.

-O zaman sizi ortadan kaldırmalıyım.

-Ah, küçük kız bizi  nasıl yok edecekmiş.

-Hiç bilginiz var mı bilmem ama ben turşu severim.

Cebimdeki turşu suyu dolu şişenin kapağını açarak Raxacoricofallapatorius'a -sonunda!- attım. Ve üstüme Raxacoricofallapatorius kanı fışkırdı.

-Galiba kusacağım.

-Seni hiç bırakmıcam*bana sarılır* muhteşemsin.

-Ah, lütfen, lütfen bütün bunlar bittikten sonra beni eve götür.

Ben üstümü temizlemeye çalışırken Doctor da Raxacoricofallapatorius kanını parmağına aldı ve

-Raxacoricofallapatorius kanı üzerine yemin ederim ki *o iğrenç yeşil şeyi burnuma sürdü* herşey bittiğinde eve gideceksin.

-Bir daha espri yapma!

-Hadi ama iyiydi.deyip kahkaha attı. Ben de dayanamadım ve attım.

-İşte benim  kızım!

-Lütfen şimdi kimse gelip bizi öldürmeye çalışmasın,diye dua ettim.

-Her neyse görevimiz hala bitmedi. Şimdi şu paneli kapatıp*tuşlara bastı* radyasyon geçidini kapatır, ve Raxacoricofallapatorius gemilerine yok edilmesi için sinyal gönderip*daha fazla tuşlar* yok edilmesini sağlayacağız ve Cybermen iç formuna virüs yollarsak*tuşlar, tuşlar* İşte tüm işimizi hallettik.

-Peki geri kalan işler?

-Ah, formlar, anlaşmalar, kağıtlar... Gerisi de River'a kalsın canım!

-Ne kadar duyarsız bir kocasın sen!

-Ah, haklısın ona mesaj göndermeyi unuttum. Mesaj göndermezsek nasıl burayı halledecekki! Ah, benim mankafam!

Tardis'e bindik ve indiğimizde evimdeydim.

-Ben söz verdim mi tutarım.

-Bir de Raxacoricofallapatorius kanıyla yaptın mı tutmak mecburi.

-Haklıymışsın.

-Hangi konuda?

-Esprinin komik olmadığı konusunda.

-Hahahaha

-Neyse. Sanırım bu kadar?

-Şimdilik.

-Şimdilik. Neyse, git güzel bir banyo yap ve sevgili bul. Ah, pardon vardı dimi...

-Sen de git ve banyo yap ve yardımcı bul.

-Her zaman bulurum. Dimi?

-Evet.

Öylece duruyorduk. Sonunda dayanamayıp sarıldık. Birbirimizi bıraktığımızda

-Seni özleyeceğim..

-Ben de seni..

-Ah, yalan söyleme.

-Yalan değil.

-İyi, arada sırada uğra.

-Görüşürüz, Smith

-Görüşürüz Doctor...

Tardis'ine bindi ve o muhteşem sesle gitti.

Hey, herkese merhaba. Sanmayın ki bu bir final. Hayır ama Doctor değişimi için buna ihtiyacım vardı. Bu arada yazamadığım için özür dilerim. Dedem kalp krizi geçirdi ve hala yoğun bakımda. Geçen haftadan beri yazamamamın sebebi budur. Her neyse... Umarım beğenmişsinizdir.

Have a fantastic day...

My First Travel With Him (Onun)la İlk YolculuğumWhere stories live. Discover now