Doctor Who: Who's Defender

Sezon 1, Bölüm 1 : Yürüyen Plastik

Doktor Who :

Who’s Defender

Sezon 1, Bölüm 1 : Yürüyen Plastik

Yazar : Emir Can KAYA

Rose, İngiltere’nin güneydoğusunda, Londra’nın merkezinde bulunan bir apartmanda yaşıyordu. Her zamanki gibi güne annesinin sesiyle uyanmıştı. Kalktığında güneş, tüm kızıllığıyla odayı aydınlatıyordu. Demek ki çok erken kalkmış olmalıydı.Odası  22 yaşındaki bir kıza göre aşırı dağınıktı. Her yerden fırlayan giysiler, yumak şeklideki çoraplar odada etrafa saçılmıştı. Dolabı açık ve eşyalarının bir kısmı yere sarkıyordu. Yatağı dağınıktı. Rose gece boyunca kabus görmüştü.Ancak kalktığında bunların çoğunu hatırlamıyordu.

Rose önce gözlerini ovaladı ve çevresine baktı.  Odasının gerçekten dağınık olduğunu fark etmiş olmalıydı ki , hemen toparlamaya başladı. Odasını biraz topladıktan sonra annesi tekrar odasına geldi.

“Rose, kahvaltı hazır.”

“Tamam anne. Hemen geliyorum.”

“Bırak odanı toparlamayı, kahvaltıdan sonra toparlarsın.”

“Tamam.”

Rose toplarmayı bırakıp üstünü değiştirdi. Genç işi pijamalarını çıkartıp günlük kıyafetini giyecekti. Mavi üstünde kalp desenli pijamalarını bir kenara bıraktı, ardından kahverengi pantolonunu ve açık mor elbisesini giydi. Üstüne de pembe kapişonlusunu giymişti.Artık hazırdı. Odasının kapısını yavaşça kapatıp, mutfağa doğru yürümeye başladı.Dar koridordan yavaşça geçip Mutfağa varmıştı.Mutfaktan yumurta kokusu geliyordu. Ancak kahvaltıyı yapmak yerine kendine kahve koydu. Bu gün rahattı. Annesinin baskısıyla yeni iş ilanlarına bakıyordu. Nihayet kendisine uygun bir iş bulabilmişti. Ertesi gün iş görüşmesine gidecekti. Kahvesini alıp oturma odasına geçti. Annesinin yanına oturdu.Kahvesinden bir yudum almıştı ki annesi sordu:

“Bu gün ne yapmayı planlıyorsun Rose?”

“Dışarı çıkıp kendime birkaç bir şey alacağım. Sonra biraz Mickey ile gezeceğim. Yarın ise iş görüşmesi var.”

Annesi Jackie Tyler orta yaşlı bir kadındı. Kocasının ölümü ile yıkılmış ancak yine de Rose’yi iyi bir şekilde büyütmüştü.

Rose annesiyle birlikte biraz televizyon izleyip kapıya yöneldi. Eskimiş ayakkabılarını söylenerek giydi. Artık yeni ayakkabı alması gerekiyordu ve Mickey ile buluşmadan  önce mutlaka alışveriş yapacaktı.Merdivenlerden hızlıca aşağıya indi, kapıya yönelip tam açacaktı ki, 2. Kattaki yaşlı bayan  Tasha daha hızlı davranıp kapıyı açmıştı.Tasha, Rose’a gülümsedi ve hemen merdivenlere yöneldi.Rose artık dışarıdaydı.

Rose Tyler Londra’nın en işlek caddesindeki bir mağazaya girmişti. Kendisine çanta ve ayakkabı bakacaktı. Teker teker ayakkbıları denedi, en sonunda ikinci denediği ayakkabıyı eline alıp kasaya yöneldi.Kasiyer hızlıca ayakkabıları alıp çantaya yerleştirdi.

“Tam olarak 32 paund.”

“Buyrun.”

“İyi günler.”

Hızlı adımlarla kapıya doğru yöneldi. Erkek arkadaşı Mickey ile buluşacaktı. Mickey ile uzun zamandır görüşmüyordu.Kapının kenarında üzerilerine garip giysiler giydirilmiş  mankenler vardı.Bunlar Rose’a çok garip gelmişti. Çünkü kapının önüne konulmuştu.Birden kapının önündeki manken Rose’a doğru yüzünü çevirdi.Rose şok olmuştu. Mankenin yanına genç bir çocuk yaklaştı. Çocuk bayılırcasına ona bakıyordu.