29.BÖLÜM

3K 172 58
                                    


Yukarda Defne'nın elbisesi var.


Damla'nın gerçek adı Mayra Narin girin bakın fotosunu bulmaya üşendim aq. Bakmaya üşenenlere baya bizim Emine İplikçi.

İrem'de Afra Saraçoğlu. Bu da kötü çocukda ki kız.



      Keyifli Okumalar

(Defne'den)

Klasik günlerden birine uyanmıştım.. Ama kötü bi haberle. Pamir Londra'ya iş için gidicekti. Bi saniye. Londra'ya. Hem de birazdan. Şaka mıydı bu? E Damla'yı bırakmaya Ömer geliyo. Yok olmaz. Şuan karşılaşamayız. 5 yıl sonra olmaz. Ben hazır değilim ki. Hem unuttum ben onu. Yok yani hayatımdan. Çıkardım ben onu. Arasam bugünde orda kalsa. Olmaz kızım saçmalama. Çocuğun okulu var. E ama Ömer. E okul. Ay delircem. 

Ayak sesleriyle kafamı yukarı kaldırdım. Pamir elinde bavulla iniyordu. 

''Gidiyo musun?''

''Evet 1 saat sonra uçağım kalkacak. Biliyorum Ömer'i görmek istemiyosun. Ama herşey geçtiyse yani içinde bitirdiysen görünce bişey değişmez.''

''Geçti mi bilmiyorum. Ama yüzleşmem lazım. Sen ne zaman geliceksin?''

''2 hafta sonra.''

''5 günden fazla kalmadın.''

''Annem biliyosun. Özlemiş.''

''Tabi canım. Seninde bi ailen var.''

''Gel sende diycem de Damla'nın okulu var.

''Aynen. E görüşürüz.''

''Görüşürüz.''

Pamir gitti. E akşam Ömer gelicek. Gelme Ömer. Ay napsın Defne adam. 

Bi saniye kapı çaldı. Yok ya. Neden erken gelsin. Kapıyı açtığımda karşılaştığım manzara. Biricik kızım babasının kucağında halsiz bi şekilde yatıyo.

''Pamir Damla hastalandı. Defne'nin numarası olmadığı için haber veremedim. Senin-''

Şaşırdı tabi beni görünce. Kuzum ya masum masum bakıyo. Bi saniye ben ağlıyo muyum? Kızım bu kadar güçsüz olma. Ne var yani? 5 yıl görmediin sadece. Ay nediyorum ben? Kızım hastalanmış. 

''Nesi var? Gittiniz mi hastaneye? Grip mi? Nezne mi? Ateşi var mı? Çok mu kötü? Kusuyo mu? İsal mi? Kabız mı yoksa? Çektin mi ka-''

''Sa-sakin ol. İyi. Sadece ateşi çıktı. Hastaneye gittik. Şuan sadece şevkate ihtiyacı var. Pamir'e de ulaşamayınca getirdim.''

''Tamam ver bana ben hallederim.''

Damla'yı kucağıma almak için ellerimle işaret ettim. Ama vermedi. İçeri giriyo bide küstah. Koltuğa bıraktı yavaşça Damla'yı. Kontrol ettikden Ömer'e döndüm.

''Ben hallederim dedim. Gidebilirsin.''

''Hayır.''

''Ne demek hayır. Ömer çık evimden.''

''Damla benimde kızım. Şuan yanında olmak istiyorum. Kızım hasta yatıyo.''

''Yok ya hiç uğraşma. Git karının yanına. Merak etmiştir.''

''Senin kocanda yok ortalarda.''

''Seni ilgilendirmez nerde olduğu. Şimdi defol git.''

''Mahkeme kararına göre Damla'nın şuan benim yanımda olması gerekiyo. Mahkemeye ters düşmek olmaz Defne Hanım. Malum hafta sonu.''

''Mahkeme kararına göre senin benim yanıma 100 metre yaklaşmaman lazım. Onu napıcaz?''

''Dün sabah evimin önüne gelen ben değildim Defne.''

''Sen?''

''Giderken gördüm.''

''Akşam davet var. Git sen eve. Sonuçta hazırlanırsın. Daha doğrusu hazırlanırsınız.''

''Gelmiycek.''

''Banane canım Gelirse gelsin. Sonuçta sizin özel hayatınız.''

''Sen kimle geliceksin?''

''Damla iyi olursa Damla'yla. Eğer olmazsa-''

''Bi dakika yaa. Ben sana neden açıklama yapıyorum?''

''Evet anne neden yapıyosun?''

Hemen Damla'nın önüne diz çöktüm. 

''Kuzum. Annecim. İyi misin? Ağrıyo mu bi yerlerin?''

''Yok anne iyiyim ben. Ama bi yerim ağrıyo. Bişey yaparsan geçer.''

''Hmm. Neymiş bakalım o?''

''Ailecek katılıcaz davete. Babam burda kalıcak bide.''

Hemen ayağa kalktım.

''Saçmalama Damla. Baban evli. Karısı bekler. Hem davete baban kendi ailesiyle katılma istiyomuş. Dimi babası?''

''Hayır.''

''Ne demek hayır?''

''Kızımla beraber katılmak istiyorum.'' 

(SESSİZCE)

 ''Tabi bide senle. Hem belki dağ evine gideriz beraber. Sadece üçümüz. Olmaz mı?''

 (SESSİZCE)  

''Alışıksındır sen aldatmalara. Ama ben öyle biri değilim. Aldatmam kocamı.''

Sapık ya. Ne sandıysa beni. Hem bide ilk günden. Çüş. Az yavaş. Yoksun benim için. Yoksun yani.

''Anne ne konuşuyosunuz ya?''

''Eee kızım biz bugün ikimiz gidelim. Babayla sen sonra gidersiniz olur mu?''

''Ya ben kafamı kırk saat boşuna mı kloriferde tuttum. HIH! Ayy ağzımdan kaçırdım. Ehehe.''

''Kızım niye yapıyosun sen böyle şeyler ya.''

''Babam beni buraya getirsin diye.''

Ölümcül bakışlarımı Ömer'e çevirdiğimde bana 'Bizden anca böyle çocuk çıkar' bakışları atıyordu.

Damla ayağa kalkıp ortamıza girdi. Ellerimizi tuttu. İlk Ömer'i sonra beni süzdü. 

''Nolur beraber gidelim. Nooolllluurrr annneeee!! Nooollluuurrr baabaaa!! Eğer gitmezsek akşama kadar ağlarım. Bana kıyabilicek misiniz?''

''Of Damla ya.''

''Ne var anne ya.''

''İyi peki tamam. Senin için sorun olur mu?''

''Yoo. Neden olsun ki?''

''Ahahaha. YAŞASSIIIIINNN!! Arkadaşlarım gibi annem ve babamla biyere gidicem.''

''O zaman  ben arabadan kıyafetlerimi alıyım.''

''Bende yukarı çıkıp hazırlanıyım. Damla sende benle gel beraber hazırlanalım. Hem oje sürerim sana.''

''Yuppppii!! Bugün istediğim herşey oluyo ya. Ne güzel bi gün.''

El ele yukarı çıkıp Damla'yı giydirdim. Kendim de giyinip makyaj masasına otudum. Makyajımı yaptıkdan sonra Damla'ya oje sürdüm.

El ele aşağıya inerken Ömer'in ıslık sesleri bize eşlik ediyordu. Yine jilet gini otutturulmuştu takım elbise üzerine. Ben sana nasıl dayanıcam?


....


Eheheh. Ne bölüm attım beğ. Tüm bölümler +90 vote olmadan atmam bölüm. Geri dönüp voteleyin şunları. Ama eğer geçmiş olursa Cuma'ya elinizde olur bölüm. Hadi görüşürüz.

Seni İstiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin