MULTİMEDYADAKİ FLORANCE'NİN KUZENİ LEONARD. UMARIM BEĞENİRSINIZ. GÖRÜŞLERİNİZ BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ YORUM BIRAKIRSANIZ ÇOK MEMNUN OLURUM. İYİ OKUMALAR. :)
Evden içeri girdiğimde temizlik kokusuyla karşılaştım. Florance söylediği gibi halletmiş olmalıydı ışıklar sönüktü uyumuştu herhalde. Ben de odama gidip kıyafetlerimden kurtulup yatağıma girdim.
Sabah dinlenmiş bir şekilde uyandım. Saat 12'yi biraz geçmişti. Yataktan kalktım ve kapıdan çıkarken birine çarptım. Benim başım onun göğsüne geliyordu Florance olamazdı bu. Geri çekildim ve bana bakan gri gözlerle karşılaştım. Dudaklarının kenarı yukarı doğru kıvrıldı.
"Sen de kimsin be?" dedim. Dedikten kısa bir süre sonra aklıma geldi ki bu Florance'nin kuzeniydi! Tanrım! Ev arkadaşlarının kuzenleri böyle yakışıklı olmamalı. En azından bu kadar olmamalı.Dudaklarının kıvrılan kenarları düştü ve:
"Bir süre aynı evde kalacağız sanırım. Florance'nin kuzeniyim."Şimdi anlamış gibi yapıp:
"Ah,kusura bakma sabah biraz huysuz olmuş olabilirim her neyse hoşgeldin." dedim çok cana yakın olmayan bir sözle yeniden gülümsedi. Gözleri gözlerimden göğüşlerime kayana kadar fark etmemiştim iç çamaşırlarımla olduğumu. Bir küfür savurup odama girdim ve üzerime siyah taytımı siyah düz bustiyerimi üstüne de beyaz salaş bir tişört giyip yüzümü yıkadım. Ne için gelmişti acaba Denver'a okul için fazla yaşlı. Büyük ihtimalle iş için gelmişti. Aşağı indim Florance ve kuzeni masada kahvaltı ediyorlardı gözleri bana çevrildi. Florance:
"Leonard ile tanışmadınız değil mi? Tanıştırayım. Kuzenim Leo, Leo bu da ev arkadaşım Natalie."Leo ağzını açacak gibi oldu hemen:
"Evet tanışmamıştık memnun oldum Leo." dedim.Leo şaşırmış gibiydi.
"Evet tanışmamıştık, ben de memnun oldum."
"Okula gidiyorum geç kaldım. Görüşürüz." dedim ve Florance'ye bir öpücük yolladım. Arkamdan bir şeyler diyordu sanırım ama ben çoktan arabama atladım ve okulun yolunu tuttum.
Sınıfıma geçip Marcie'nin yanındaki yerimi aldım yaklaşık bir yarım saat sonra ders zili çaldı. Marcie'ye
"Ders ne?" diye sordum
"Tarih."dedi ve bana tiksintiyle baktı. İkimiz de kıkırdadık. Son 2 haftadır tarih görmüyorduk öğretmen taşındığından dolayı. Büyük ihtimalle yine boştu ders diye düşünürken kapı açıldı ve sınıftaki gürültü dindi.
İçeri giren kişi Leo'ydu. Gözleriyle sınıfı taradı ve beni buldu şaşkın ifademden keyif almışa benziyordu.Sınıftaki kızlardan fısıltılar yükselmeye başladı. Beğeni dolu fısıltılar.Aynı şey Marcie için de geçerliydi kolumu dürtüyordu. Sanırım Leo'nun Denver'a geliş sebebini daha fazla merak etmem gerekmiyordu.
YOU ARE READING
Aşk,çiçek,böcek yok
Teen Fiction"Deri ceketimin cebinden sigaramı çıkardım ve yaktım. Parkta el ele yürüyen sevgililere pis bir bakış atmak istedim ama hayat onları bir çift yaparak atacağı en pis bakışı atmıştı zaten..." Duygusuz bir kız... Ve içinde bastırılmış bir sevgi... O se...
