❦7❦ ↑BEN HEP SENİN YANINDA OLDUM..↓

Start from the beginning
                                    

"Umurumda değilsin SANCHEZ. Tek derdim benden uzak durman. Beni kendime bırakman. Seninle evlenmemdeki tek neden, özgürlüğüme kavuşmak. Şimdi veya sonra sana karşı bir şey hissedeceğimi düşünmüyorum zira. Hatta yapacağım son şey olur senin gibi bencil, kendi ve sevgilisinden başkasını düşünmeyen birini istemek."

Araz' ın onu kırmak gibi bir niyeti yoktu. Sadece Elly ile düğün hakkında konuşacak ve Samira' dan uzak durması için uyaracaktı. Fakat Samira yaptığı hatayı düzeltmek için hiç düşünmeden içinde biriktirdiklerini bir kerede sıralamış ve Araz' a fırsat vermemişti. Adamın yüzü duyduklarıyla düşerken Samira yutkundu. Lanet olsun nereye gitmişti o hiç konuşmayan kız? Durduk yere adamın kalbi kırmış olmayacak şeyler söylemişti.

"Haklısın."
Son sözleri bu olmuştu karısına. Odadan çıktığı an duvarı yumruklamamak için zor tutmuştu kendisini. Kızın içini kin doldurmuştu farkındaydı bunun. Çok yaralar açmıştı o küçük kalbinde.

Elly yirmi dört yaşında son derece olgun bir kadındı. Fiziği ile oldukça dikkat çeken bir dişiliğe sahipti. Sarışın güzeli olmasının yanı sıra işinde son derece başarılıydı. Her an her yerde ilgi odağı olabiliyordu. Asla duyguyla hareket etmez tamamen akıl ile yürütürdü tüm işlerini. Araz' ı bile. Fakat Araz' a istediği her şeyi verebilme potansiyeline sahipti. Sevgi yönünden bile inanılmaz bir doyum yaşatıyordu ona.

Fakat Samira öyle değildi. Bu yaşına kadar yapayalnız büyüdüğü için tamamen duygu odaklı çalışıyordu beyni. Tem istediği biraz şefkat birazda iliydi. Bunun farkındaydı fakat Elly vardı. Ona yanlış yapmak istemiyordu. O kadın zaten hayatının fedakârlığını Araz' ın evlenmesine göz yumarak yapmıştı. Hangi kadın sevdiği adamın düğününde nikâh şahitliği yapmıştı ki? Elly yapmıştı işte. İçi alev almışken yüzündeki sahte gülümsemeyle kocasının karısıyla birlikte süreceği bir ömür boyu mutluluğu onlarla paylaşıp şahitlik yapmıştı.

Ondan vazgeçemezdi Araz. Dokuz yaşından bu yana onunla büyümüş onunla tatmıştı her duyguyu. Onunla öğrenmişti sevgiyi, aşkı, şefkati ve merhameti. O öğretmişti ona her şeyi.

Araz evden çıktığı gibi sevdiği kadının yanına gitti. Samira için onu üzmek aptallıktı. Araz dünyanın en aptal insanıydı.

Samira yaptığı hatanın acısıyla yatağına oturmuş ve başını elleri ile kavramıştı. Araz ona her ne yapmış olursa olsun, ona onun gibi karşılık vermemeliydi. Samira' yı ne kadar üzmüşse o kadar da mutlu etmişti. Yaptıklarını, yaşattığı ilkleri unutamazdı genç kız.
Gözlerini açarken derin bir nefes aldı Samira. Yarın düğünleri vardı. Bugün esaretinin son günüydü kızın. Mutlu olması gerekirken içi içini yiyordu nedense. İçinde çığlık atan yüreğini her ne kadar susturmak istese de başarılı olamıyordu. Saray gibi geniş olan odanın duvarları üstüne geliyor gibi hissediyordu.

Yattığı yerden kalkarak Aury' in kendi ve kız kardeşi için hazırladığı kahvaltıya indiler. Birkaç lokma almıştı ki gelen Araz' a döndü gözleri. Onu ilk defa böyle görüyordu. Gömleğinin yakaları yarıya kadar açık saçları ise oldukça dağılmıştı.

Bakışları karısını bulduğunda bom boş gözlerle baktı ona. Samira değmiyordu. Yaptığı onca şeyi telafi etmek isterken içini tamamıyla boşaltmıştı gözlerinin içine bakarak.

Araz ona daha fazla bakmadan odasına çıkarken Samira boğazında düğüm olan lokmayı zorlukla yutkunup ayağa kalktı. Fakat gözleri açık kapıdan içeri taşınan eşyalara kayınca soran bakışlarını Aury' e çevirdi.

"Bunlar nedir?"

"Yatak odanız için Araz beyin sipariş ettiği eşyalar."

Başını sallayarak küçük kardeşi Sümeyye' ye döndü.

ZEHR-İ VİRANWhere stories live. Discover now