1.Bölüm-'Video Diaries Part 17'

2.6K 158 23
                                    

A/N: 1.Bölümü sonuna yazabildim! Tanıtımdan sonra gerçekten aklıma hiçbirşey gelmedi. Niye bilmiyorum :D.

Neyse bu bölümü bana gerçekten yardımcı tavsiyelerde bulunan @secretfanny adlı okuyucuma ithaf ediyorum!

Beğenmeniz dileğiylee!!

Genç adam devasa dolabın üstündeki kutuyu zorlukla aldı. Çünkü o kısaydı. Dolap ise dediğim gibi devasa. Fakat , bu o yeşilimsi kutuyu almasına bir engel değildi. En azından olmamalıydı.

Geniş ve rahat , yeni yıkandığından mis gibi kokan siyah yatak çarşaflarıyla harmanlanmış yatağına oturdu.

Göz yaşları kutuya bir bir damlıyor ve kutunun koyu yeşilimsi tonunu açığa bırakıyordu. İnce ve bembeyaz olan parmaklarını kutunun kapağına getirdi ve açtı.

Belki de yaptığı acısına tuz basmaktı ama pek umursadığı da söylenemezdi. Canının yanmasını istemiyor muydu zaten?

Kutunun içinde ki CD'lerden rastgele bir tanesini seçti ve dizüstü bilgisayarına taktı. CD'nin açılması için gereken birkaç tıklatamadan sonra 'Video Günlükleri Part 17.' açıldı.

Bu video günlükleri ; Niall ve Louis'nin yaşadıkları bazı anların kayda alınmış şekliydi. Bazıları yazar , bazıları ise fotoğrafla ölümsüzleştirirlerdi. Onlar ise video çekmenin daha az zahmetsiz olduğuna karar vermişler ve bu günlüklere başlamışlardı. Birden , bin sekiz yüz altmış altıya kadar uzanıyordu. Evet , ne kadar da fazlaydı öyle. Onlar için özellikle de Louis için bu rakam çok düşüktü. Ki Louis'e göre hayatlarının her anını kameraya almalılardı. Hatta bir gün eve gizli bir kamera yerleştirmişti. Fakat , elbette ki Niall onu en az dört günde bulmuştu. Louis bunu bilmiyordu. Hala.

Video'yu başlattı ve Niall ile yaptıkları 'New York turuna bir saat var!' adlı videoyu başlattığını görmesiyle deli gibi gülmeye başladı. Bu video belki de hayatlarında ki en eğlenceli turu anlatıyordu.

"İrlandalı , bu videoyu hatırladın mı? Ya da bu günü demeliyim. Acıktığın için -gerçekten acıktığın için- tam dört hamburger yemiştin. Seninle dalga geçtiğim için benimle otuz yedi dakika sekiz saniye konuşmamıştın. Fakat ben hesabı ödemeye gittiğimde numaramı isteyen kıza 'O benim sürtük!' bakışı atıp yanımdan bir saniye olsun ayrılmamıştın."

Video'nun neredeyse yarısına gelmişti ve şuan hem zihinsel olarak hem de fiziksel olarak berbat hissediyordu.

Times Square'de öpüştükleri kısma gelince durdurdu.

"İlk kez beni herkesin içinde öptüğün yer."

İnsanların onlara olan aşağılayıcı bakışlarını hatırlayınca kıkırdadı. Nasıl da kötü bakmışlardı. Sanki onlar birer böcekti-evet , aynen bir böceklermiş gibi.Çünkü o bakışları en son bir avuç insanı bir hamamböceğine bakarken görmüştüm.

Video'nun bitiminde , Louis içn 'Daha kötü olabilir miydi?' Diye bir soru yöneltmeniz muhtemel bir hareket olurdu.

Çünkü şuan bitmiş bir haldeydi.

"Ölmek bu kadar kolayken , ölmek isteyen biri neden hala nefes alabilir ki?"

Genç adam yatakta gerindi. İlk iş günü için uyanık olmalıydı. Fakat kapanan gözleri bu cümleyi , pekala yalanlıyorlardı.

Kıvırcık saçlarının yastığa yayılmasına biraz daha izin verdi ve sonunda ayaklarını yatağının dışına atmayı başardı. Bunu ne kadar istemese de.

Bu işe ihtiyacı vardı. Okulu bırakmasının cezasını çekecekti belki ama , okulda ki ölüm tehditlerine de daha fazla göz yumamayacağını hepimiz biliyoruz.

Through The Dark (l.s)Where stories live. Discover now