Mysterious Fool

[2]huge news

Media:Empire Cast-Me (dinlemeniz şiddetle tavsiye edilir.)

2015, New York

David'in kendisine yaklaştığını gören Charlize, zaten düzgün olan üzerine bir çeki düzen vermeye kalkıştı.

Bu çabası, eteğini düzeltirken; yüzüğünün çorabına takılmasıyla başarısız sonuçlandı.

"Ayaklan Charlize, şoförün geldi."

David, üzerindeki siyah ceketin önünü ilikledi ve yakalarını düzeltti.

Bu sırada, gözlerini onun üzerinden ayıramayan Charlize; biraz önce kendisini uyaran Tim'in kolunu tutarak nefes alış verişlerini düzenledi.

David, iyice yanlarına yaklaştığında nefesini tuttu Charlize.

Tim, arabanın ön koltuğuna binerken David; başını hafifçe eğerek Charlize'in önüne geçti ve kapısını açtı.

Charlize, hiçbir şey diyemeden arabaya bindikten sonra kapı arkasından kapandı ve David, rüzgarın uçuşturduğu saçlarının ne kadar hoş gözüktüğünü bilmeyerek şoför koltuğuna koştu.

Tabii Charlize, bu şairane görüntüden pek hoşlanmıştı; iki saniyede bir iç çekip durmuştu.

Tim, David arabaya binmeden önceki iki saniyede onu uyardı.

"Hormonlarına sahip ol ortak, adamı uçurup arabanın takla atmasına sebep olmak istemezsin."

Charlize, burnunu kırıştırarak başını öne eğdi ve el çantasının kopçasıyla oynamaya başladı.

Kitabının hatırı sayılır bir kısmını uçakta okumuştu, finali ise daha serbest bir zamana bırakmıştı.

Piramitlerin dibine düşen kapının içinden giren kadının kayıplara karıştığını okuduktan sonra, devamı için daha da çok heyecanlanmaya başlamıştı.

Ve yazar da, tıpkı tahmin ettiği gibi kadının yaşadıklarını sona bırakmıştı belli ki; çünkü sayfalarca okuyabildiği tek şey o gittikten sonra yakınlarının tepkileriydi.

Ayrıca, kitabın hemen ardından ikinci bir cildinin de olduğunu bilmesi; ister istemez, kadının yaşadıklarını hemen öğrenemeyeceğini hissetmesine sebep oluyordu.

"Nereye gidiyoruz Bayan Stan?" diyen David'in simsiyah gözleriyle aynada kesişti Charlize'in heyecanlı bakışları.

Tam cevap verecekti ki, Tim onu engelledi.

"Central Park'a gidiyoruz Dave."

-

"Neden beni sürekli engelledin?" dedi Charlize kızgınca, Tim'i süzerek.

"Ondan pek hoşlanmadığımı biliyorsun. Zaten onun da tatil günüydü, senin geleceğini duyduğu gibi uçarak gelmiş resmen."

"Evli olduğunu bilmesem bana yürüyorsun sanırdım Timothy Grey."

"Senin için endişeleniyorum sadece. Ondan olsa olsa servet avcısı olur, bakışlarında bile bir sinsilik var."

"Beni doldurmana izin vermiyorum dostum, gidiyorum." dedi Charlize ve asker selamı vererek, elindeki fularla birlikte gazeteciler ordusunun kalabalığına karıştı.

Elindeki ballı çöreği yerken bir yandan da fuları temiz tutmaya çalışıyordu.

Central Park gibi büyük bir yerde bile, haber alanını bulmak zor değildi.

Onlarca insan haber araçlarını sıralamış, ellerinde mikrofonlar ve yanlarında kameramanlarla aynı yolu arşınladığına göre; Charlize gittikçe yaklaşıyordu.