1.BÖLÜM

83.2K 1.7K 81
                                    

Öncelikle ilk hikâyem ve yazım yanlışlarım olabilir her türlü eleştiriye açık olucam keyifle okumanızı umarım.

"Dilruba...
İstanbuldan geleli tam 2 hafta olmuştu bitirdi okulunu ve artık ailesine olan hasretini gidermis tam kuracağı işi planlarken bağırış ağlayış sesleriyle birden uyandı.Yavaş yavaş merdivenlerden bir bir inerkende kötü bir şey olmasından çok korktu.Aklında binbir sorularla salona seslerin geldiği yöne doğru ilerledi.
Annesinin perişan bi halde olduğunu görünce korkusu daha da arttı
Yerde oturan annesine yaklaştı

"Ne oldu anne bu halin ne? Babamlar abimler nerde "

Annesi ne diyeceğini bilemesede boğazındaki feryadı temizleyip elleri ile yüzünü avuçladı. Kızına baktı.

"Sorma kızım sorma, nasıl yaptılar anlamadım böyle olacağını bilsem durdurmazmıydım"

Dilruba anlamamıştı. Başını iki yana sallayıp annesinin ellerinden tuttu.

"Anne söylemiyecekmisin artık bak korkuyorum hadi anlat bana"

"Abin,abinle Berivan kaçmışlar kızım şimdi heryerde onları arıyorlar sağ koymazlar onları kızım biliyorum sağ koymazlar. Nasıl oldu anlamadım. Sabah babana bir telefon geldi. Baktık abinde odasında değil. Bizimkiler aldılar silahları çıktılar"

Kafasında birşeyi oturtmaya çalıştı genç kız. Kim olduğunu bilmesede yapılan işin büyük yanlış olduğunu biliyordu.

"Anne berivan kim?" dedi çaresizce.

"Berivan, Soylu konağının büyük kızı"

Dilruba artık korkusunu ikiye katladı çünkü töreye göre bulundukları an ölüm fermanı imzalanacakti 
Kapıdan araba sesleri geldiğinde annesiyle birlikte pencereden baktı. babası,  abisi ve arkasında siyah takımların içinde birsürü adam. Ardından bir kaç yığın araba daha geldi. Arabadan çıkana baktı Dilruba. Sinirlerini uzaktan gören genç kız artık ne olacağını kestiremiyordu. Bütün adamlar avluya geçerken Dilruba üstüne bişeyler alıp annesinin arkasından aşağı indi.

"Başımızı önümüze eğdirdi baba saçının teline kıyamadığım bacım bizim başımızı önümüze eğdirdi ama ben sormazmıyım bunun hesabını"

Dilruba gelen sesin sahibine baktı. Sinirden, öfkeden deliye dönen adama baktı.

"Derman sakin ol oğlum elbet hesabı sorulacak töre ne derse o yapılacak"

Erkekler orda konuşurken dilruba abisinin yanına gitti ne olup bittiğini öğrenmek için... ama karşısında duran adını yeni öğrendiği Derman ağa çok sinirliydi korktu ondan olacaklardan korktuğu gibi ondanda korktu tam abisine soracakken konağın kapısı açıldı el ele giren iki kişi herkes o tarafa doğru baktı

"Selman,  Berivan"...

Derman ağa belindeki silahı ikisine doğru uzattı başından aşağı kaynar su dökülmüşe döndü ihaneti kabul etmek istemiyordu elindeki silah kardesine dogru olunca cok ağır geldi ama mecburdu cünku ihaneti kabul edemezdi

"Nasıl yaptınız lan nasıl bu cesaret nerden geliyor Urfa nın toresini kurallarını bilmezmisiniz siz "

Ikiside başını önüne eğdi diyecek hiç birseyleri yoktu biliyorlardı ama sevdalarına da söz geciremediler

"Derman ağa yavaş ol yaptıkları doğru bisey degil ama hemen bu yaptığın doğru degil törenin toplanması gerek!"

Dedi Dilruba'nın abisi ama  o hiç umursamadı çünkü kararlıydı
Dilrubanın bacakları tir tir titriyor resmen buz kesildi o an ne yapacağını bilemez bir halde Selman'ın yanına geçti. Kolundan tutundu. Anlamsızca yanındaki kızla ona bakıyordu.

"Çekil!"

Sert sesi duyduğunda yutkundu genç kız. Sesin sahibine döndü. Derman ağaya...

"Ağasın diye bu yaptığın ne derman ağa "

Bir o kadar cesaretli gozuksede titremesine engel olmaya calisti dilruba
Derman ağa karşısındakinin kim oldugunu anlamadı.
Tam kimsin diye sormaya kalmadan selman:

"Dilruba çekil bacım bu seni ilgilendirmez

"a.ama abi"

Anladı derman ağa bu sefer bu kızın kim olduğunu madem bunların bi kızı vardı baska bir yol daha bulunabilirdi onunda aklı vur bacını temizle namusunu desede kalbi kıyamıyordu.

"Bana bak dilruba madem ölmesini istemiyorsun o biricik abinin tek bir yol kalıyor berdeli kabul edip karım olarak bizim konaga geleceksin "

Ne dedi derman ağa berdel mi olacaktı... herkes sustu o an dermanın babası Hasan ağa başıni olumlu anlamda sallarken avludaki herkes şaşkınlık içindeydi.Dilruba karşısındaki kişinin ne demek istediğini sindirmeye çalışsa da gözünden bir damla yaş firar etti.Peki ya şimdi ne olacak canından kanından olan abisini ölüme terkedebilecekmiydi yoksa kendi yaşamından mı vazgececek düşünceleri içinde yok olmak isterken mustafa abisi ortaya atıldı

"Sen ne dediğinin farkındamısın derman bu ne cüret ki Yılmazların konağında bu şekilde konuşursun o benim bacım dediklerini tart bi istersen yoksa..."

"Yoksa ne mustafa senin o kardeşin ne cüretle benim bacımı kaçırdıysa bende o cüretle bu lafı ederim töreye göre ya ölüm ya da berdel bunu ben uydurmuyorum kuralın üstüne kural koymuyorum ben ne dediğimi iyi biliyorum zaten o senin bacın diye ben böyle söylüyorum eger bacın olmasaydı berdel diye bir şans ta olmayacaktı."

Dilruba annesine baktı orada öylece ağlayan kadına içinden birşeyler gitti o ağlarken

"Tamam berdeli kabul ediyorum"

Herkes şaşkınlıkla dilruba nın ağzından çıkan kelimelere odaklandı herkes şaşkınlıkla dilrubaya bakti bakmasına da bir de dilrubaya bakın bunu derken ne düşündü ne hissetti kimse bilemez

"Sen ne dersin kızım bu dediklerinde eminmisin kimsenin yaptığı hatayı kabullenmek zorunda değilsin herkez bedeli neyse onu öder"

"Eminim baba böyle olması hepimiz için daha iyi "

diyerek yanında gitti babasın şevkatli kollarına sarıldi.

"O halde hazırlan dilruba yarın imamla gelir imam nikahı kıyılır resmi nikahı da imam nikahından sonra yaparız

Umarım beğenirsiniz.

Zor SevdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin