30.Bölüm: Hesaplaşma

140 30 0
                                    

-Boşuna bağırma hepsi uyuyor.
-Ne yaptın sen?
-Asıl sen ne yaptın? Ben sana burayı emanet ettim sen ise burayı ne hale getirdin?
-Ne yapmışım ben?
-Ben geldim görevimin başına geçeceğim.
-Onu gitmeden önce düşünecektin. Gittin ve bitti.
-Sen bunları nasıl söylersin?
-Asla bırakmayacağım bu görev benim, burası benim.
-Su bu söylediklerine inanamıyorum.
Su görevlileri aramak için hızla ilerliyordu Sel de balkona geçip ıslık çaldı, sesi duyan kahin Sele doğru geldi:
-Sel hadi gel.
-Tamam kahin geliyorum.
Sel kuşun üstüne oturunca HUDAS a ilerlediler.
Su'nun yanına kahin gelmişti:
-Kahin gelmiş.
-Bu belliydi Su yıldızlar haber vermişti.
-Şimdi ne yapacağız?
-İlk fırsatta savaş açmalıyız oraya.
-Tamam yarın hazırlıklara başlayalım.
Su çok kızgın bir halde odanın bir tarafından diğer tarafına ilerliyordu.
Sabah olduğunda Sel stresli bir halde 1433'ün yanına ilerledi.
-1433 ben dün gece DASİH e ilerledim. Su artık benim burada olduğumu biliyor.
-Nasıl gittin?
-Kahin ve sevgi kuşu ile, o haini öldürmek istiyorum.
-Sakin ol Sel.
-Su buraya savaş açabilir biliyorsun değil mi?
-Açsın başarılı olamaz.
-Neden?
-Çünkü buraya savaş açılamaz.
-Anlamadım neden savaş açılamaz?
-Savaş açanlar kin ve öfkeli oldukları için buranın eski yapısı da öyle olduğu için kalkan dan geçemezler görünmez bir kalkan var.
-Bu çok iyiymiş.
-Evet Sel rahatla biraz.
-Tamam canım hadi kahvaltıya gidelim.
Sel ve 1433 kahvaltıya gittiler, kahvaltı ederken muhabbet ettiler:
-1433 bebeğin çok tatlı, 1486 ile çok yakışıyorsunuz, nasıl tanıştınız neler yaşandı hepsini söyle.
-Sen gittikten bir kaç gün sonra bir gece buraya geldi onu görünce hızla yanına gittim kimsin demek için,  DASİH ten geldiğini, Su'nun yaptıklarını anlattı, ilk konuşmamızda bile bir şeyler hissettik.
-His?
-Galiba aşk.
-Oo evet devamını dinliyorum.
-Burayı gezdirdim ona, bana ilk tanışmamızı anlattı, aynı sınıfta öğrenciymişiz o anda hislerim vardı dedi, bende benimde vardı ama bunu anlayamamışım dedim, sonra ilk yakınlaşmamızı yaşadık ve bağımız arttı.
-Senin için çok sevindim.
-Bende çok mutluyum Güneş ve 1481 eksik olan yarımmış onlar gelince bir bütün oldum .
-Çok iyi anlattın aynen öyle oluyor.
Birlikte konuştular gülüştüler. Mu da 1481 ile konuşuyordu. HUDAS tam bir dostluk ülkesi oluyordu . Samantha ile 1433 de iyice anlaşmıştı.
Sel gün boyunca huzursuz gibiydi bunun neticesinde o gece uyuyamadı.
-Sel neyin var?
-Bilmiyorum Mu uyuyamıyorum.
-Uyumalısın rahatla biraz.
-Mu içimde bir his var artık hiç bir şey aynı olmayacak o mutlu günler bitti gibime geliyor.
-Sel hayatım bu umutsuzluk neden? Seni ilk defa böyle görüyorum.
-Bilmiyorum , DASIH' i ben iyi bir duruma getirdim ve ben bu kötü hale döndürdüm bu durumu hazmedemiyorum.
-Bunu bilemezdin düşünme artık bunu, bu arada buranın özelliği umut dolu olması bu umutsuz hallerini bırak .
-Tamam aşkım, hadi uyuyalım iyi geceler.
-İyi geceler.
Huzursuz bir andan sonra uyku başlamıştı. Su için sabah olduğunda kötü bir sürpriz vardı, Su ordusu ile HUDAS'a geliyordu ancak geçemiyordu merkeze ulaşamıyordu bir kalkan onları oradan uzaklaştırıyordu, Su bağırıyordu:
-Kahin bu da ne böyle?
-Kalkan Su.
-Nerede göremiyorum ben.
-Görünmez bir kalkan , onu araştıracağım ve ona göre çare bulacağım.
-Şimdi ne yapacağız dönecek miyiz?
-Maalesef.
Kızgınlıktan suratı kızaran Su bağırarak "burayı yok edeceğim yine geleceğim " dedi.
Olayı gören Sel ve 1433 :
-İyi oldu geri dönmeleri.
-Evet Sel.
-İyi oldu  ama ya bir çaresini bulup geri dönerlerse iste o zaman ne olur bilinmez.
-Kazanırız Sel rahat ol.
-Savaş teknolojisi ve bilimi geliştirmeliyiz , getirdiğim kitapların içindeki bilgilerle geliştirelim.
-Tamam Sel.
Su DASİH e döndüğünde görevlileri yanına çağırıp:
-Kalkan yapacaksınız buranın dört tarafını koruyan bir kalkan havadan gelemeyecekler buraya , bir daha buraya gelemeyecek, geçen de geldi ama bir daha yok. Silahları da geliştirin, savaş teknolojisini en üst düzeye çıkarın.
Sıkı yönetim ilan etmişti Su, kahin gelince :
-Kahin savaş teknolojisini en üst düzeye çıkaracağım, sende o kalkan konusunu araştır.
-Tamam Su rahat ol bir çare bulacağım.
Su rahat değildi "HUDAS düşmeden bana rahat yok" diyordu.
Sel 1433 e:
-1433 bu çevreye sur inşa etmeliyiz.
-Neden?
-Olur da savaş olursa oradan etkili olsun diye.
-Tamam Sel sen nasıl istersen.
O sırada iyi kahin geliyordu:
-Sel,  Su DASİH e kalkan yapıyor bir daha oraya gidemeyeceğiz.
-Bu kötü oldu ne yapacağız şimdi?
-Bekleyeceğiz savunma gücünü artıralım bir yolunu bulup buraya savaş açacaktır illa ki .
-Ama kalkan var.
-Güvenemeyiz onlara, kalkanı aşmanın bir yolunu bulurlar.
-Of doğru. Surlar inşa ettireceğim bomba atan mekanizmalar kuracağım oraya.
-Çok iyi bir fikir. Bu arada bu gece yıldızlardan mesaj var kehanette bulunacağım.
-Umarım iyi haber gelir kahin.
-Umarım Sel.
Kahin ormana ilerliyordu . Sel ise inşa yapanların yanına gidip fikirlerini söylüyordu. DASİH te ve HUDAS ta inşalar tüm hızıyla ilerliyordu.
Akşam olduğunda kahin kehanette bulunuyordu, kehanette bulunurken birden suratı bozuldu , heyecanla merkeze ilerledi. Sel o gece uyuyamıyordu huzursuzdu, balkonda etrafa bakınırken suratı asık bir şekilde gelen kahini gördü, üstüne şalını alıp hızla aşağıya indi:
-Kahin bu suratının hali ne?
-Sel istersen geri dön git dünya ya.
-Neden kahin?
-Git Sel git.
-Kahin söyle kehanetini.
-Söyleyeceğim ama haberim kötü haber.
Sel büyük bir merakla kahini dinliyordu kahin de heyecanlı bir şekilde kehanetini anlatıyordu.

Okuyan herkese teşekkür ederim. Diğer bölümde görüşmek üzere.
    
 
 


Gidersen GelemezsinWhere stories live. Discover now