🌼1

148 53 21
                                    

Selamlar! Rica etsem sevgili okur, tam şu satıra başladığın tarihi bırakır mısın? Yeni çıktığım bu yolda kimlerin yanımda olduğunu bilmek istiyorum.:)

İyi okumalar.

İyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1.Bölüm: Ölmekten Korkmak mı? Yaşamaktan delicesine korkarken mi?


Zihnimden soluk boruma doğru cümleler süzülüyordu, gözlerimi karşımdaki dalgalı denize diktiğim sırada. Usul usul zihnimden kayarak soluk boruma ulaşıyordu cümleler. Ve nefesimi kesmek istercesine orada bir engel oluşuyordu.

Elimi boğazıma bastırıp güçlükle yutkunmaya çalıştım. Ama cümlelerin kara bir yumruya dönüşmüş hali bir türlü orayı terk etmedi. Her şey gibi katrana dönüşmüş cümleler de yok etmeye çalışıyordu beni.

Şaşmadım.

Yok olmak benim doğamda vardı çünkü.

Sırf ağlamamak için ve o yumrunun orayı terk edeceğini düşündüğüm için kısık sesimle konuşmaya başladım.

"Şu karşımızda olan sonsuz mavi dalgalara kendimi bırakarak buna bir son verebilirim," dedim beni dinlediğini düşündüğüm koca gözlü yaşlı kadına.

Gözlerimi dalgaların delicesine coştuğu denizden çekemiyordum. Gözümü kıpırdattığım an yaşların firar edeceğini biliyordum çünkü. Devam ettim.

"Ya da defalarca bileklerimdeki damarların üzerinde gezinen keskin metalle tek hamle yaparak." Soluklanmak için birkaç saniyeliğine kendime izin verdim. Ardından ekledim. "Veya odamın banyosundaki dolapta olan hep hazırda bulunan, intihar ipimi kullanarak." O anlarda kelimeler de benim ağzımdan birer birer intihar ediyordu.

Düşündüm de; kelimelerime bile ölüm yakışıyordu.

"Peki neden yapmıyorsun?" Sorusuyla birlikte boğazıma ikinci bir yumru çökmüştü. Daha önce hiç kimse böyle net bir biçimde sormamıştı bu soruyu bana.

Neden yapmıyordum?

Gözümden akacak olan yaşları umursamadan bakışlarımı yaşlı kadına çevirdim. O zaten bana bakıyordu.

"Yapamıyorum," dedim, acılarının yüzündeki çizgilere yansıdığı koca gözlü kadın beni pür dikkat dinlerken. Gözlerimi gözlerinden çekemiyordum o saniyelerde.

"Ölmekten korkuyorsun?" Yüzü soran bir hal almışken söyledi bunu. Alayla harmanlanmış, acı bir ifade ile güldüm.

Ölmekten korkmak mı? Yaşamaktan delicesine korkarken mi?

"Ölü biri, neden ölümden korksun ki?" Bunu söylerken acı o kadar çekilmez bir hale bürünmüştü ki, yaşlı kadının yüzündeki acı çizgiler bana da bulaşmış gibi hissettim.

VASILHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin