"Olamaz. Batuhan farklı, ailem onu tanıyor ve ayrıca onunla ayrıldığımızı bile bilmezlerken seni görmeleri..!"

"Aileyi bahane etme Delfin, gerekirse tanışırız. Sorun Kuzey, öyle değil mi?"
Dediğinde yutkundum. Ee tamam o da vardı yani şimdi ama ailede önemli!

"Tek sorun Kuzey değil. Ayrıca Selin'de var ve ne yalan söyliyeyim senden nefret ediyor." Dediğimde gülümsedi.

"İnsanları kendimden nefret ettirmek bırakamadığım bir alışkanlık haline gelmeye başladı."

Burada sevgilisi olarak onu sevdiğimi söylemem gerekirdi öyle değil mi?

"Ben seni seviyorum, yetmez mi?" Diyerek gülümsedim. O da karşılık verdi,

"Öyledir" dediğinde ısrarla,

"Öyle." Dedim. Bana inanmıyordu, haklıydı da. Ben bile inanmıyordum kendime!

"Seni evine bırakayım, benimde bir kaç işim var onları hallederim o zaman."

Yaa kıyamam, ses tonunda kırgınlık vardı. Onu istemediğimi ve sevmediğimi düşünüyordu ama aslında seviyordum en azından nefret etmiyordum, sanırım.

"Tamam sende gel, ben bir şekilde evdekileri halledeceğim." Dediğim anda dediğime pişman olmuştum.
Nasıl halledecektim?!

"Seni zora sokmak istemiyorum Delfin"
Diyerek evin önünde durdu ve inmem için bekledi.

"Aslında şimdi geldi aklıma annemler yok. Babam zaten şirkette. Kuzey benim için bir sorun değil, Selin ise anlayış gösterecektir. Emir... Belki şansına evde yoktur"

"Kuzey senin için sorun değil,ha?" Dedi kaşlarını kaldırarak.

"Evet" dedim kısaca.

"Ama benim için bir sorun, o herifin tipini bile görmek midemi bulandırıyor"

Ne yani? Yakışıklı çocuk. Yalan mı?
Tabi ki bunları sadece içimden geçirmekle yetinmiştim. Aras'a diyeceğimi düşünmüyorsunuz herhalde...

"Ne yapıyım Aras? Kuzey'i mi ortadan kaldırayım, öldüreyim mi?!" Dedim dalga geçercesine.

"Fena fikir değil ama o zevk bana ait"

"Çevremdeki insanlara dokunma Aras.
Hatta insanlara dokunma,öldürme!
Onlar senin baban değiller! Kafana göre insanları öldüremezsin..." Diyerek arabadan indim ve kapısını sertçe kapattım. Arkamdan gelen ayak seslerine aldırmadan yürümeye devam ettim.

"Delfin!"diye bağırdıktan sonra yineledi

"Delfin! Dur bi dakika,dinle!" Sesi gittikçe daha çok yaklaşıyordu. Adımlarımı hızlandırdım, tam o sırada elleri kolumu sıkıca kavrayarak beni kendine doğru çevirdi.

"Dinlemek istemiyorum! Adam öldürmenin bir gerekçesi olmaz..!"

"Şaka yaptım,cidden. Adam öldürmem ben. Öldüresiye döverim ve kendi kendine depoda ölür. Yani ben öldürmemiş olurum. Senin sevgilin Azraili trollüyor " Diyerek göz kırptı.

"Hastasın sen."

"Hayır, değilim"

"Evet,öylesin. Manyaksın sen. Bütün manyaklar beni bulur zaten hep!" Dediğimde sinirlenmişti. Ellerini sıkmış ve yumruk yapmıştı. Gözlerinden adeta çıkan alevleri hissediyordum. İlk defa onu böyle görüyordum ve korkumdan arkamı dönüp gidecekken bu sefer beklemediğin şekilde saçımdan tuttu ve kıpırdayamadım.

"Bırak beni Aras."

"Dediklerinde ciddi miydin?!"

Yutkundum.

"Ha?! Söylesene! Cevap versene!"
Diyerek kükredi. Kulağımın dibinde o kadar çok bağırıyordu ki korkumdan ağlamamak için kendimi zor tuttum.

"Delfin!!" Ağzımı açıp evet diyecekken Kuzey engel oldu.

"Ne işin var lan senin burada!" Diye bağırdı ve bu tarafa doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı. Aras'ın ellerini üzerimden çektikten sonra derin bir nefes aldım.

"Hah, tam isabet!" Dedi Aras.

"Bir daha bu kıza dokunacak olursan senin sikerim Aras Barkın."

"Sen her seferinde karşıma çıkmak zorundamısın yavşak! Her fırsatta burnumun dibinde bitiyorsun amına koyıyım! "

"Siktir git bu evden Aras. Burada da  şansını zorlama. Malum, bir sürü adam var kapıda." Aras onu dinlemeyerek buz gibi olan bakışlarını benim üzerime doğru yöneltti.

"Az önce dediklerinin hesabını vereceksin Delfin, bu burada bitmedi"
Diyen Aras'a kısık bir ses tonuyla,

"Allah belanı versin." Dedikten sonra eve doğru ilerledim ve Aras'la Kuzey'inde bir süre sonra sesi kesildi ve Kuzey arkamdan eve doğru yürümeye başladı...

SAPLANTIWhere stories live. Discover now