Bölüm 2

1.3K 118 13
                                    

MELİS ATAMAN

Kapının sesini duyunca oturduğum koltukta hızla doğruldum ve kapıya doğru koştum.

-''Yavaş ol kızım düşeceksin..''

-''Olmaz bir şey baba işin ucunda çiğköfte var.''

Boğukça gülümseyen babamı ardımda bırakarak,kapıyı hızla açtım ve gözlerimi Taner'in ellerine odakladım.Fakat görmeyi beklediğim poşetle dolu eller yoktu karşımda.Bakışlarımı kapıda dikilmiş adamın yüzüne doğru yönlendirirken,içime tarifsiz bir sıkıntı yayıldı..

Bu karşımdaki kişi Alperden başkası değildi.Yıllar önce delicesine aşık olduğum ama beni yarı yolda bırakıp,çıkarları uğruna başka birisiyle birlikte olan adamın ta kendisiydi.

Dişlerim istemsizce birbirine basılırken,gözlerim sadece onun tanıdık çehresine takılı kalmıştı.Nefes almakta güçlük çekiyordum.

-''Senin burada ne işin var?'' diye fısıldadım sesimin hayat bulmasını sağlamaya çalışarak..

-''Seninle konuşmak istiyorum.''

-''Seninle konuşacak hiç bir şeyim yok benim.''

-''Lütfen Melis..Seninle konuşmaya gerçekten ihtiyacım var.''

Derin bir soluk çekip,babamı şüphelendirmemek adına kafamla onayladım.''Bahçedeki çardağa geç birazdan geliyorum bende.''

Gözlerinde parlayan anlık mutluluğu görünce içime bir acı saplandı.Yıllar önce onun gözlerindeki bu parıltıyı görebilmek için her şeyi feda edebilirdim.

''Kim o Melis?''

Babamın meraklı sesini duyunca dolan gözlerimi kırpıştırdım ve yüzüme bir gülücük kondurdum.

-''Bir arkadaşım gelmiş babacığım.Bir şey konuşacağız.Hemen geleceğim.''

Babam geçmişte Alperle bir birlikteliğimiz olduğunu biliyordu fakat anlaşamayıp ayrıldığımızı ve arkadaş olarak kalmaya karar verdiğimizi sanıyordu.Onun beni aldattığını,üstelik bunu batmakta olan şirketlerini kurtarmak için yaptığını bilmiyordu.Olanları sadece Azra ve Taner biliyordu.

-''İçeriye davet etsene kızım.Orada üşüyeceksiniz.''

-''Yok babacığım hemen gidecekmiş zaten.Gelirim iki dakikaya.''

Omuzlarıma aldığım şala iyice sarılıp,titreyen bacaklarımla adımlamaya çalıştım ve çardağa doğru yürüdüm.

Onu 4 seneden sonra neredeyse ilk kez görüyordum.O günlerde yaşadığım çaresizliklerin sızısı dünmüş gibi kendini belli etmeye başlamıştı yeniden.Onu unutmak için yıllarımı vermiştim.Üniversiteyi dondurmak zorunda kalmış ve psikolojik tedavi görmüştüm.Bu anların hepsinde yanımda Taner vardı..Beni asla yalnız bırakmamıştı,o günlerde en yakınım kehribar gözler olmuştu.Bu yüzden Tanere çok güçlü bir bağla bağlıydım.Onu bir insanın kolay kolay sevemeyeceği güçte seviyordum.Ve biliyordum ki bir gün oda beni sevecekti.

Çardağa ulaştığımda derin depderin bir soluk çektim.Yanına oturmaktansa önüne geçip ayakta,söyleyeceklerini beklemeye başladım.

-''Neden geldin?Ne istiyorsun benden?''

Pişmanlıkla koyulaşmış mavi gözleri,gözlerimin tamda içine saplandı.

-''Oturmayacak mısın?''

-''Hayır.Söyleyeceklerini çabuk söyle.''

-''Melis ben yurtdışındaydım..Yeni geldim..Gitmeden önce seninle vedalaşmak için defalarca okulunun önünde seni bekledim ama hiç göremedim.O zamanlar evine gelmeyede cesaret edememiştim.Seni çok özledim Melis.Hiç değişmemişsin.''

KALBİN BENİMWhere stories live. Discover now