MB 0.15

770 77 13
                                    

SeHun o gün son okuduğu mesajlarla LuHan'a bir daha mesaj gönderememiş. Hatta sadece oturup onun öfkesiyle yaptıklarını izleyebilmişti. LuHan çok öfkeliydi. Durmadan öldürüyordu, acımadan ve vahşi bir şekilde. SeHun ona ilk önce görev amaçlı yaklaşmıştı. Ama onun kimliğini, yüzünü bilmiyordu bile. SeHun ona aşıktı lise'den beri. Onun sevdiği adam olduğunu anlayınca konuşmaları silmiş ve tamamen yok etmişti. O LuHan'ı korumak için işinden bile vazgeçmişti. Ama LuHan gitmişti, onu engellemiş, taşınmış ve sadece gündemden onu izlemesini sağlamıştı. LuHan SeHun'a kızgındı ve kırgındı. Yaralıydı ve ayağa kalkamayacak kadar çok yarası vardı. SeHun anlamıştı ondan uzaklaşmasının nedenini. Bilerek yapmıştı o kendini açığa çıkararak yoksa teşkilat okuyacak mesajları ve LuHan'ı yakalayacaktı. SeHun üzerinde ki verici ve çip'i çıkarıp, silahını ve geri kalan bütün iş ekipmanlarını çıkarıp kasaya koydu. Ardından da evinden çıkıp LuHan'ın evine yakın olan ormana gitti. Biraz yürürken hava da tepesinde sürü halinde uçan kuş kalabalığını gördü. Dudaklarında tembel bir gülümseme yer edinirken SeHun ensesinde soğuk bir metal hissetti. Ölüm ensesindeydi ama o korkmadan yorgun bir şekilde gülümsedi.

"Her şey bitti Oh SeHun. Son dileğini söyle."

"Yüzünü görmek."

Dedi. LuHan silahı ensesinden çekince ona döndü ve hızlıca ağaca yaslayıp öptü. LuHan acıyla ağzına inlerken itmeyi denedi. SeHun bileklerini de ağaca yaslayıp öperken LuHan pes etti. Kendini ona bıraktı. SeHun hafif geriye çekildi.

"Her şeyi unut. Kaç benimle."

Dedi. LuHan'ın gözlerine umutla bakarken, LuHan ise silahı kalbine dayadı.

"Senden nefret ediyorum."

"Seni seviyorum."

Dedi. LuHan silahı geri çekti ve kafasını SeHun'un omzuna yasladı.

"Kaçalım."

Dedi. SeHun sevinirken LuHan ise gülümsedi hafifçe. Halbuki o yine yalan söylemişti...

My Breath \ HunHan TextingWhere stories live. Discover now