Bölüm 23 •Katil Bir Kelebek•

17.1K 768 237
                                    

Herkese Merhabaaa.Uzun bir sürenin ardında MLP'de yeniden buluştuk.Medyadaki şarkı Selen için yazılmış gibi adeta türkçe çevirisini bırakıyorum hemen açıp okumaya başlayın ^-^.Keyifli Okumalar

Medya Temsili

***

Dünyada aşkın kaç farklı tanımı vardı bir fikrim yoktu.Lakin şundan emindim.Hiçbiri Kırılma kavramını sınır dışı etmeye yetmemişti.Birini sevmek sizi yaralayabilir,kırabilir hatta öldürebilirdi.Siz tüm bunlara rağmen ayakta durduğunuz zaman ise kazanmış olmuyordunuz bana göre.İnsan hayatının büyük bir bölümünü kırılarak geçiriyor olmaliydi.Birinden sag çıkmış olmanız sizi bir diğerine hazırlamıyordu,alışmış olmaniz cigerinizdeki yanık kokusunu bastırmıyordu ama sizi kıran insanlari hep sevmeye devam ediyordunuz.Eğer hayatımın karanlık bir tünelden geçen kısmında isem tünelim şuan için sonsuz gibiydi.Güneş karanlık ile anlaşmış ve sonsuza dek gitmiş gibiydi.Beni karanlıktan uzaklaştırabilecek tek kişi ise yine bendim.Beni benden başkası çıkmazdan kurtaramazdı.Poyraz gibi bir seçeneğim ise hiç olmamış gibiydi.Sakin bir ritim arabanın içini doldururken Poyraz gergin bir şekilde direksiyonu tutuyordu.Uykusuz gibiydi lakin gerginliği uykusuzluğundan değil arka koltukta oturan Belda'dandı.Tan ve Belda arka koltukta oturuyordu.Görüş alanıma giren deniz bana ait olduğum yere geri döndüğümü fısıldıyordu.Ait olduğum yerdeydim,şehrimde.Poyraz birkaç saniyeliğine bana bakıp kafasini denize doğru çevirdi. Tepkisizlik bir süre yüzünü çevreleyip ona kalkan olmayı becermişti.Onun hakkında derin bir bilgiye sahiptim.Annesi yakılarak öldürülmüş ve Okyanusa hapsedilmişti.Poyraz'ın herkesi yakma isteğinin nedeni buydu.Onları kavurmak ve külleri ile oynamak istiyordu çünkü kendiside o günden beri yanıyordu.Tıpkı Belda Karahan gibi.Derin ateş mavisi bir geçmişleri vardi.Tan aynadan gördüğüm kadarıyla sürekli Belda'yı kontrol ediyordu.Tan Belda'yı buradan uzak tutmasi gerektiği taraftariydi.Belda aniden gözlerini açıp etrafa baktı.Yüzünde tuhaf bir tepkisizlik vardı.Sanki,sanki ölüm sakinliğiydi bu.Pencereden dışarı baktığında bir müddet dehşet dolu bir ifade ile denize baktı. Daha sonra ise yavaş yavaş ağlamaya.Arkamı dönüp Belda'ya korkuyla bakarken

"Poyraz" diye fısıldadım.Belda beni bir arabanin içerisinde iken korkutuyordu.Kapıyı açmaya çalıştığında Poyraz arabayı hemen durdurdu.Tan ona sakinleşmesi için bir konuşma yaparken Poyraz donuk bir ifade ile olduğu gibi kalıp yolu izledi.Ne düşünüyordu bilmiyordum ama kesinlikle hoş bir şey değildi bu.Donuk bir ifade ile tüm kapıların kilidini açtıgında Tan ve ben ona şaşkınlıkla bakarken o Belda'nın arabadan inmesine izin verdi.Belda yolun karşısına doğru koşup yolun kenarlarında bulunan demirlere tutunup kendini yavaş yavaş yere bıraktı.Poyraz sakin bir şekilde onu izliyordu.

"Acısını tamamen yaşayamaz ise ölür"

Net,sade bir şekilde kurduğu cümlesi Tan ve beni şaşkınlıktan öldürecekti.Tan arabadan hemen inip onun yanına gittiğinde arabada mı kalmaliydim yoksa Belda'nın yanina mi gitmeliydim bilmiyorum.Belda ağlayarak hararetli bir şekilde Tan'a anlatırken Tan onun saçlarını okşuyor ve onu anılarının içinde olmadığına ikna etmeye çalışıyordu.Sesleri yankılanıyordu.Arabadan inerken Poyraz birkaç saniyeliğine bana baktı.Amacı neydi bilmiyordum ama kendine gelmeliydi Poyraz'da.Onun tarafına geçip onun tarafinın kapısını açtım.Kolundan inmesi için çekiştirdiğimde donukluğuna devam etti ve bana zorluk çıkarmadan indi.Kapıyı kapatıp ona baktım.Birkaç saniye belki etrafı yakmak isteyen Poyraz'a geri döner diye bekledim fakat Belda orda ağlayıp geçmişin pençeleri arasında ezilirken o ondan tarafa bile bakmıyordu.Gözlerimi kapatip derin bir nefes aldım ve atabileceğimin en hızlısından ona tokat attim.Tokatın sesi Belda ve Tan'ı bile bu tarafa çevirmişti.Korkuyordum,fakat buna ihtiyacı vardı.O an sanki evren etrafımızdaki herşeye susmasini emretmişti.Ne bir kuş sesi,ne de bir dalga sesi kulağıma ulaşıp beni tedirginlikten uzaklaştırmak için etrafta değildi. Poyraz birkaç saniye öylece durdu.Yavaş yavaş yumruklarının sıkıldığını görmüştüm. Bu beni olduğundan daha fazla korkuya iterken içimdeki titreme ona attigim tokatin canini çok yakması düşüncesi ile tüm vücuduma yayiliyordu.İçimde oturan şeytan ise kötü kahkahalarini göğüs kemiğinden aşağı doğru bırakıyordu.Bu Poyraz'ın geçmişte yaptiklarinin üzerine atilmasi gereken bir tokattı ona göre.Buğday teni altındaki yanaklarının bulunduğu yani tokat attığım kısım kızarmıştı.Kafasını kaldırıp aynı tepkisizlik ile bana baktığında daha çok korkmaya başlamıştım.Poyraz ne hissediyordu artık bir gram olsun anlayamiyordum.Bana doğru bir adım atıp tepkisiz bir şekilde omuzumun üzerinden Belda'nın olduğu noktaya bakmaya başladı.Bedeni kaskatı kesilmişti sinirden.Benim bedenim ise onun bedeninden farksız değildi.Korkudan ellerim buz gibi olmuştu.

Mafya Lisede Poysel •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin