ÇAM YARMASI..!

47 3 0
                                    

Selam canlaaar😊😊

Hikayemin yeni bir bölümüyle yine karşınızdayım.

Bölümü okuduktan sonra oy ve yorumlarınızı bekliyor olacağım.🤗🤗

Keyifli okumalar canlarım...

    

                     5.BÖLÜM

"Aramana gerek yok. Eğer kabul edersen Berfe'nin özel korumalığını yapmanı istiyorum." Berfe abisinin şok sözleriyle kafasını hızla Bertan'a çevirmişti.

"Ne korumasından bahsediyorsun ağabey? Ben istemiyorum koruma felan!" dediğinde Bertan ona en sert bakışlarını yolluyordu. Berat da olaya dahil olmamak için kendisiyle cebelleşiyordu.

"Berfe! Geçen gün olanlardan sonra seni tek bırakacağımı sanma! Bu koruma Hazar olmazsa da başka biri olacak zaten." dediğinde Berfe'nin siniri ayağının sancımasına yol açıyordu ve daha da sinirleniyordu bu sefer.

"Hayır Bertan ağabey, istemiyorum. Ben başımın çaresine bakabilirim." dediğinde artık Berat konuşmadan duramamıştı.

"Berfe sen ne zamandan beri Bertan'ın söylediği şeylere karşı geliyorsun. Korumasız gezemezsin artık anladın mı?" Berfe sinirinden ağlayacaktı artık. Iki ağabeyi de anlaşmış gibi aynı şeyleri söylüyorlardı ve bu Berfe'yi oldukça zor bir duruma sokuyordu.

"Ya ben her dakika başımda dikilen bir adamla gezemem. Neden anlamıyorsunuz siz beni? Bir kereliğine olmuş bir olay, bir daha ki sefere daha temkinli davranırım olur biter!" dediğinde Berat gürlemişti adeta.

"Alnının ortasına kurşun yediğinde mi?" dediğinde Berfe masanın örtüsünün kenarlarını sıkıyordu eliyle. Yoksa gözünden düşecek olan yaşlara engel olamayacaktı.

Önceden söylemek varken neden bir anda herkesin içinde böyle bağırıp çağırıyorlardı ki ona? Berfe böyle bir davranışı hak etmiyordu. Kırgın bir şekilde yavaşça oturduğu sandalyesinden kalkmış ve yanında duran koltuk değneğini kolunun altına alıp konuşmasını bitirip salonu terk etmişti.

"Size afiyet olsun!" nasıl afiyet olacaksa artık! Bertan Berfe'nin gidişinden anlamıştı onlara kırıldığını. Bir kere de işi sakinlikle halledemiyorlardı. Berfe'nin böyle yapması hiç iyi olmamıştı, zaten hiçbir şey yemeden de kalkıp gitmişti. Sinirle Berat'a döndü.

"Sen niye karışıyorsun Berat? Ben konuşuyordum gayet uygun bir dille!" dediğinde Berat alaycı bir şekilde gülümseyip konuşmaya başlamıştı.

"Berfe'nin dik başlılığını kırma zamanı geldi. Sana kalırsa bir dediğini iki etmiyorsun. O seni her zaman kendi yoluna çevirebiliyor, ama bana bir şey söyleyemiyor gördüğün gibi!" bir de yaptığıyla övünüyordu ya daha ne desindi Bertan.

"Kırdığın için sana karşılık vermiyor Berat. Her seferinde kızın üstüne fazla gidiyorsun. Bu hallerinden vazgeç artık!" dediğinde Berat kaşlarını çatmış bir şekilde tam ağabeyine karşılık verecekti ki Hazar'ın araya girmesiyle masada ki tüm gözler ona çevrilmişti.

"Ben bir çözüm yolu buldum galiba! Bence korumadan ziyade şoför tutun ona. Hatta ben bu işi yapabilirim. Hem her zaman yanında gezmem ama uzaktan uzaktan onu izlerim, nerelere gittiğini bilirim. Bir olay anında da müdahale ederim, olmaz mı?" dediğinde Hazar'ın söyledikleri aileye mantıklı gelmişti. Bertan olabilir mi, diye düşünüyordu şimdi.

"Aslında olabilir. Hem onun istediği olur hem de bizim. En azından nerede olduğunu bilirsek bu kadar diken üstünde olmayız." dediğinde Berat da başıyla onaylamıştı ağabeyini.

ZEHİR'li MASKE (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin