YALANLAR...

57 5 0
                                    

Multide BERFE var.

Selam canlar...😊

Hikayemin 3. bölümüyle karşınızdayım.

Bu bölümden itibaren aile fertlerini yavaş yavaş tanımaya başlayacaksınız.

Bölümü okuduktan sonra oy ve yorumlarınızı bekliyor olacağım😊😊

Keyifli okumalar canlarım🤗🤗

                    3. BÖLÜM

Berfe Zehir gittikten sonra zorlukla şoför koltuğuna geçmiş ve çok yakın mesafede olan evine kadar arabasını kullanıp arabadan çıkmadan en büyük abisi olan Bertan'ı aramıştı.

Bertan evde ki en ağırbaşlı, aklı yerinde, disiplinli, işkolik adamdı. Bunlar haricinde annesine ve 3 kız kardeşine fazlasıyla sahip çıkan bir yapısı vardı. Berfe bu yüzden abisini çok severdi.

"Alo!" gür sesi Berfe'nin kulağına dolduğunda tedirgin bir şekilde konusmaya başlamıştı Berfe.

"Alo abi, evde misin?" dediğinde abisi endişeli bir şekilde konuşmaya başlamıştı.

"Berfe, neredesin sen? Kaç saattir arıyorum seni telefonlarıma neden bakmıyorsun?" dediğinde Berfe abisinin sorduğu soruları es geçip konuşmaya başlamıştı.

"Abi, kapıya çıkabilir misin?" dediğinde Bertan hiçbir şey demeden telefonu Berfe'nin suratına kapatmıştı. Berfe bu olaya her ne kadar kızsa da korkusu daha ağır basıyordu. Telefonu kapattıktan sonra bir an da aklına gelenler donup kalmasına neden olmuştu. Telefonu şarjı bittiğinden dolayı kapalıydı ama şimdi her nasıl olduysa hiç kapanmamış gibi Berfe'nin elinde açık duruyordu. Şarj olması bir yana açan kişi onun pin kodunu ve model olarak koyduğu şifresini de biliyordu. Bu kişi ise hiç şüphesiz Zehir'di. Berfe bu işten git gide daha da korkmaya başlamıştı.

"Berfe, ne oldu sana?" Bertan'ın ne zamandır kapısını açıpta onu izlediğini bilmiyordu. Düşüncelere o kadar dalmıştı ki Bertan'ı görememişti.

"Abi, anlatacağım. İlk önce içeri geçmeme yardımcı olur musun?" dediğinde Bertan kuvvetli kollarıyla Berfe'yi bir hamlede kucağına almış ve kapıyı da kapatarak eve doğru yol almıştı.

Bertan'ın gerilen vücudundan sinirlendiğini anlayabiliyordu Berfe. Ne açıklama yapacağını da bilmediğinden iyice korkmaya başlamıştı abisinden.

Sonunda evin salonuna girdiklerinde onu ve bacağındaki sargıyı gören aile fertleri tek tek ayağa kalkmıştı. Hep bir ağızdan konuşmalarından dolayı odada büyük bir curcuna olmuştu ve bunu kesen tabiki de Bertan ağabeyiydi.

"Yeter, susun! Susun da neler olduğunu anlatsın Berfe bize." deyip kucağında Berfe ile birlikte hareket eden Bertan üçlü koltuğun yanına gelince kucağındaki kardeşini usulca bırakmıştı koltuğa. Daha sonra da Berfe'nin koltuğunun yanındaki masaya sehpaya oturmuş ve kızın ellerini tutup yüzüne bakmasını sağladıktan sonra konuşmaya başlamıştı.

"Ne oldu miniğim, anlat hadi!" dediğinde Berfe dudağını ısırıp biraz düşündükten sonra aklındakileri toparlayıp konuşmaya başladı.

"Kapkaççılar saldırdı." dediğinde Berat ağabeyine çevirmisti kafasını. İnanıp inanmadığını anlamaya çalısıyordu. Çünkü eğer Berat inanmazsa bu olayın derinine iner ve Berfe'yi sıkıştırarak ağzından lafı alırdı. Şuan ki sert bakışları inanmadığını doğrular nitelikteydi.

"Nasıl saldırdı?" Berat'ın sorduğu soruya ne cevap vereceğini bilmiyordu Berfe fakat ağzına geleni söyledi.

"Arkadaşlarla kafede oturuyorduk. Konuşurken zamanın nasıl geçtiğini farketmemişim. Saate baktığımda gece yarısını geçtiğini gördüm, çantamdan telefonumu çıkarttığımda bir baktım ki şarjım bitmiş. Hemen kafeden çıktım eve gelecektim ki şey...arabamı nereye park ettiğimi unuttum. Takside bulamayınca yürüyerek gelmeyi denedim ama sokak arasında önüme iki kapkaçcı çıktı. Çantayı almamaları için direndiğim için de bu hale geldim. Çantayı da aldılar zaten." son cümlesini çok üzgün bir biçimde söylemişti Berfe. Yalan üstüne yalan söylüyordu. Hiçbir zaman yapmadığı şeyleri yapıyordu Berfe. Hepsi Zehir denen adam yüzündendi.

ZEHİR'li MASKE (Askıda)Where stories live. Discover now