Thantophobia

42 5 5
                                    

//Bu olaylar tamamen kurgudur. Yazar gerçekten yaşamamıştır.\\

Selam ben Emma ve evet bende şu 5 salak çocuktan oluşan One Direction adlı müzik grubunun "fanıyım".
Yalnız onlar benim için sadece bir müzik grubu değil onlar benim ailemler. Size çok basit gelicek bu sözcükler ama öyle.
Neden biz directionerlar yani size göre "fanlar" için bu kadar önemliler? Hiç düşündünüz mü? Düşünmediyseniz düşünün. Ya da boşverin çünkü ben cevabını vericeğim. Çünkü onlar sayesinde zor zamanlarımda yanımda olan kocaman bir ailem var. Onlar sayesinde kendimi hiç olmadığım kadar güçlü hissediyorum. Onlar sayesinde mutlu olabiliyorum. Onlar sayesinde kendimi hiç olmadığım kadar özel hissedebiliyorum. Ve onların hayranlarına ne kadar değer verdiğini anlamak çok da zor değil. Şimdi WWA Turunun konserine gidiyorum. İkinci ailemle beraber olabileceğim tek yer.
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
Konser alanına vardığımızda her yer insan doluydu. Bazıları ağlıyor, bazıları çığlık atıyordu. Ve sonunda çocuklar sahneye çıkmıştı. Dayanamayıp bende bağırdım. Ve hep beraber onlara eşlik ediyorduk.
Hayatımda hiç olmadığım kadar keyifli ve mutluydum.
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
Konser bitiminde herkes dağılmaya başlamıştı bende eve gitmek için hazırlanıyordum. Çıkışta Niall'ı gördüm ve ona seslenmeye çalıştım. Beni duymuştu ve yanıma geliyordu. Çok heyecanlanmıştım. Kalbim sanki yerinden çıkacaktı. Yanıma geldiğinde sıcak gülümsemesiyle "Merhaba." Dedi. Heyecandan dilimi yutmuştum neredeyse. Bende ona "Merhaba" ile karşılık verince fotoğraf çekilmek istedim. O da beni kırmayıp kabul etti. Çekildikten sonra ona teşekkür edip sarıldım. Daha sonra arabaya bindim ve eve doğru yol aldık.
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
Eve gelince hala şokta gibiydim. Olanları aklım henüz yeni algılayabilmişti. Niall'a sarılıp onunla fotoğraf çekilmiştim. Yol boyunca fotoğrafa bakmıştım zaten gerçek mi değil mi diye. Ama gerçekti. Şu ana kadar hayal ettiğim her şey gerçekleşmişti. İdollerimin konserine gitmiştim, Niall'a tanışıp ona sarılmıştım. Bundan daha mükemmel ne olabilirdi ki?

|3 Ay Sonra....|

Çocuklar 5.Albüm için hazırlıklara başlamışlardı. Cidden çok heyecanlıydım ve onlarla gurur duyuyordum. Şaka maka 5.albümdü bu.
İnanması zordu biliyorum ama zaman ne kadar çabuk geçiyordu. Onlarla yaşadığım her anım inanılmazdı ve ben bu anılara her gün yenilerini eklemek istiyordum. Telefonumu alıp twitter'a girdim. İconumu Niall ile çekildiğim fotoğraf ile değiştirmeye karar verdim. Değiştirdikten sonra Niall'a twitterdan da teşekkür etmek istedim ve çekildiğimiz fotoğrafı koyup üzerine şöyle yazdım:
"Hayallerimi gerçekleştirdiğime inanamıyorum. Çok teşekkür ederim Niall . Kesinlikle harika birisin. Seni seviyorum."
Yazıp gönder tuşuna bastım. Daha sonra telefonumu bırakıp matematik ödevimi yapmaya başladım. Bir kaç saat sonra telefonum bildirim yağmuruna tutulmuştu. Onlarca bildirim geliyordu. Telefonumu açıp twitter'a girdim ve bir anda gördüklerimle şok oldum. "Niall Horan sizin tweetinizi beğendi.
Niall Horan sizin tweetinizi retweetledi.
Niall Horan sizi takip etti."
Kendimi ağlamamak için zor tutuyordum. Hala tebrik mesajları ve takipler yağıyordu. İlk defa kendimi bu kadar şanslı hissediyordum. Bunun verdiği müthiş mutlulukla
yatağıma uzandım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

|25 Mart 2015|

Telefonuma gelen sayısız bildirim sesiyle gözlerimi araladım ve zar zor telefonuma ulaştım. En yakın arkadaşımdan gelen mesajlar bir türlü son bulmuyordu. En sonunda telefonumun şifresini girip mesajlarıma baktım ve ekranda gördüğüm yazılar ellerimin titremesine sebep olmuştu...
"Heyy Emma orda mısın?"
"Sana önemli bişey söylemem gerek ama çıldırmayacaksın."
"Zayn gruptan ayrıldığını açıklamış."
"Özür dilerim söylemem lazımdı."
"Burda mısın?"
"Cevap ver lütfen beni korkutuyorsun."
İnanmıyordum. Daha doğrusu inanmak istemiyordum. Bu gerçek olamazdı. Göz yaşlarım daha fazla dayanamayıp yanaklarımdan aşağı doğru süzülüyorlardı. O anda gözlerimi kapadım ve her şeyin rüya olmasını diledim. Ancak değildi.
Bir kaç dakika öyle kalıp olayı sindirmeye çalışıyordum fakat bu o kadar kolay değildi. Kendimi biraz olsun güçlü hissettiğimde ayağa kalktım ve dışarı çıktım. Hava kapalıydı. Klasik bir Londra sabahıydı işte. Yolda yürürken başımdan geçen onca olayı düşünüyordum. Önce çocukların konserine gitmem, Niall ile tanışmam... Bütün bunların hepsi rüya gibiydi fakat benim bu rüyadan uyanmam gerekmişti. Ben her şeyin daha da güzel olacağını düşünürken her şey daha da kötü olmuştu. Çok geçmeden arkamdan bir çığlık sesi işittim. Arkama dönüp baktığımda bunun gerçek olmamış olmasını istiyordum. Bir directioner apartmanın tepesine çıkmıştı ve intihara kalkışıyordu. Hayır ciddi olamazdı. Bunu yapamazdı. Onu durdurmam lazımdı. Zaman kaybetmeden apartmana doğru koştum ve merdivenleri hızla çıkmaya başladım. Apartmanın en üst katına ulaştığımda nefes nefese kalmıştım. Katın üstünde aşağıya uzanan bir merdiven vardı. Merdivenden tırmanıp evin tepesine ulaşmıştım. İşte kız oradaydı. Atlayacakken arkasından onu kendime doğru çektim ve düşmesini engelledim.
"Bırak da öleyim nolur."
"Hayır buna izin vermem."
"Ama Z-Zayn..."
"Biliyorum çok zor şuan canını acıtıyor olabilir ama biz bir aileyiz eğer hemen kırılıp dökülürsek bir daha bir araya gelecek gücü bulamayız. Bu yüzden asla böyle bir şey yapmamalıyız ne olursa olsun. Merak etme seninle aynı duyguları paylaşan kocaman bir ailen var yanında. Nerede olursan ol."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 29, 2017 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Thantophobia|1D FanfictionWhere stories live. Discover now