"Ama bir dakika; Kuzey'in öptüğü kişi bunu istemiyordu (ben) yani Kuzey düşüncesiz davrandı ama benim öptüğüm kişi sevdiği kişi tarafından öpül-"

"Olmadı" diyerek lafımı kesti. Tamam biraz cümle kurarken saçmalamış olabilirdim. Ama demek istediğimi anlatabilseydim dediğimin mantıklı olduğunu anlayacaktı!

"Her neyse, sonuç olarak çıkıyorsunuz değil mi?" Diye heyecanlanarak ellerini birleştirdi. Kafamı onaylar anlamda salladıktan sonra Selin yine konuşmaya devam etti

"Ee buluşun o zaman; Ne biliyim sinemaya falan gidin..."

"Selin gerçekten çıkmadığımızın farkındasın değil mi?"

"Sonuçta çıkıyorsunuz! Bir insan sevgilisiyle bir şeyler yapmak ister."

"Bir şeyler yapmak istiyorsa kendisi arasın. Ben mi yapacağım bunu da?"

"Sen ara işte, onsuz yapamadığını düşünsün."

"Tamam da daha dün akşam buluştuk!"

"Daha dün akşam çıktınız, o buluşma sayılmaz." Diye tersledi.

"Selin! Bu sefer seni dinlemeyeceğim."

"Sanki ben çok istiyorum Aras'la buluşmanızı..! " Bu sefer bana sinirlenmiş gibiydi. Onu anlamadığımı düşünüyordu ama aksine, onu çok iyi anlıyordum.

"Biliyorum, her şeyi bizim iyiliğimiz için düşünüyorsun. Farkındayım...
Ama Aras normal bir insan değil, dolayısıyla buluşmalarımızda normal geçmiyor..." Diyerek yutkundum ve devam ettim,

"Sanki biraz da heyecanlanıyorum" diye ekledim. Evet,heyecanlanıyordum.
Ondan hoşlandığım için mi? Yok artık!
Kesinlikle başka bir şeydi bu...

Belki de normal biri olmamasından kaynaklanıyordur... Veya daha önce beni kaçırıp tutsak tuttuğu için.

"Heyecan derken?" Diyerek kaşlarını kaldıran Selin'e dikkatimi verdim,

"Ya işte, heyecanlandırıyor"

"Belki de korkutuyordur?"

"Ona ne şüphe! O listemizde ilk sırada yer alıyor!" Dedim gayet ciddi bir tavırla. Selin gülümseyince  bende gülümseyerek karşılık verdim.

Kapı aralanınca ikimizde dikkatimizi oraya kaydırdık. Çalışanlardan biri elinde telefonla içeriye girdi,

"Delfin Hanım telefonunuz çalıyor"

Elimi uzatarak telefona ulaştıktan sonra arayan isimi görmemle içimi gene aynı his kaplamaya başladı.

"Tamam,çıkabilirsin." Kadın kapıyı arkasından kapattıktan sonra telefonu hoparlöre almayı unutmayarak açtım,

"Efendim"

"Meşgul müydün? İki kez aradım."

"Özür dilerim, yanımda değildi."

"Her neyse, sorun değil. Kahvaltı etmediysen eğer birlikte edelim mi? Bildiğim çok iyi bir yer var sevgilim bayılacaksın" dediğinde yutkundum.
Sevgilim dediği an bayılacaktım zaten...

SAPLANTIWhere stories live. Discover now