Şelam oy sayısı çok ama çok düşük oy vermeden geçmeyin lütfen. İyi okumalar.
Yüce sarı civcivler aşkına. Bu çocuğun burada ne işi vardı... Ahh Allah kahretsin! Yeni komşum bu mal mıydı!
"Senin burda ne işin var. Yoksa.."
"Her ne kadar aksini iddia etmeyi arzulasam da yeni komşumuz sizsiniz galiba."
"Off seninle aynı okulda olduğum yetmiyor bir de komşu mu olduk şimdi."
"Bak çocuk seni var ya..." Lafımı tamamlayamadım. Çünkü annem artık masaya geçmemiz gerektiğini söyledi. Uygur da beni ittirerek içeri girdi. Sakin ol Kumsal bugün kimsenin kafasını kopartmayacaksın.
Sofraya oturduk. Annem misafir geleceği için döktürmüştü. Uygur karşımda oturuyordu. Yanında da kız kardeşi vardı. Daha tanışmamıştık ama iyi bir kıza benziyordu. En azından Uygurdan iyidir.
Yemeği yedik ve annemler sohbete başladı. Annem Uygur, Tuana -uygurun kız kardeşi- ve bana odama çıkmamızı söyledi. Anneme Emirin kızına zarar vermemesi için yalvaran Nihan bakışı attım. Ama başarısızlıkla sonuçlandı. Odama çıktık. Tuanayla biz tanışırken Uygur telefonuyla oynuyordu. Bu arada Tuana gittiği okuldan memnun kalmayınca bizim okula kaydını aldırmış. Yarın başlayacağını söyledi. Bir yaş küçüktü. Baya iyi anlaştık. Numaralarımızı falan aldık o derece. Bu kızla Burcuyu aldatabilirdim. fgdkhk Küçük kardeşim Tuanayı çağırdı. Tuana bana onay isteyen gözlerle baktı. Onayladım ve gitti. Uygurla tek kalmıştık. O sırada Cash ve adının Ares olduğunu öğrendiğim tatlılık abidesi olan köpek odama girdi. Ve oynamaya başladılar.
"Keşke köpeğin kadar tatlı olsan. Hayvana mikrop bulaştırmadın değil mi. Ares in hastalanmasını istemem."dedi keyifle sarı çocuk.
"Sen yanındayken hasta olmadıysa bişey olmaz korkma sarı ördek." Dedim laf sokmanın verdiği keyifle sırıtarak.
"Doğru. Bana hasta olmayan mı var."dedi egosu ve Uygur.
"Otobüse binerken iki koltuk mu kullanıyorsun. Egon ve sen zor olmuyor mu tek koltukta?"
"Doğrular ne zamandır ego oldu?"
"Sen dediğinden beri."
"Sana da gerizekâlı diyorum o zaman."
"Sen varken gerizekâlılıkta eline su dökemem."dedim alayla sırıtarak. İnanmıyorum laf sokmuştum.
"Suyun hepsini kendine döktüğün içindir o."
Vazgeçtim. Sokamamışım.Homurdanarak oturduğum yerde kıpırdandım. Bir dakika ya. Bu çocuk niye benim yatağımda yatıyor.
"Kalk yatağımdan egoist civciv."
"Yiyosa kaldır."
"Bunu demeyecektin sarı çocuk."dedim ve elimle sırtındaki yastığı çeker çekmez vurmaya başladım. O savunmaya geçtikçe daha çok vuruyordum.
Saniyeler sonra yerdeydim. Beni yere atmıştı. Bol sövüşmeli bir atışma yaşadıktan sonra yere doğru kıvrıldım ve saate baktım. 1.30 tu kendimi yavaş yavaş uykuya teslim ettim.
Belimdeki ellerle havalandığımı hissettim ama gözlerimi açmadım. Ardından yumuşak bir yere bırakıldım. Sonra alnımda bir ıslaklık hissettim. Sanki birisi bir şeyler yazıyordu. Ama gözlerimi açamayacak kadar yorgundum. Sonra ışık kapandı ve karanlık...
