Okul Yolu

153 26 161
                                    

Kahvaltıyı yaptıktan sonra anneme
bir öpücük kondurup tam evden çıkacakken paramı yanıma almadığım aklıma geldi. Her zaman ki ben işte. Tam içeri girecekken telefonum çaldı. Arayan ise en yakın arkadaşım Derindi
- Nerdesin kızım sen ya telefonlarıma niye bakmıyorsun hadi onu geçtim insan mesaj atar çok merak ettim seni.

Haklıydı Derin ama benim de kendimce sebeplerim vardı ailesel ve ona söyleyemezdim.
- "Ya kusura bakma telefona annem el koydu aradığından haberim yoktu. Sen annemi biliyorsun zaten çok inatçıdır. Özür dilerim canım."
  Ne kadar inandı bilmiyorum ama onu üzmeyi istemiyorum zaten kızın derdi başından aşkın bide benle mi uğraşsın.
- "Ayy şunu başta desene Gökyüzü annen dedin mi tamamdır olay. Eeee hadi gel, ne duruyorsun? Yakında kök salacağım burada bekleye bekleye sonra artık ne olursam."
Baya beklettim kızı haklıydı. Hemen içeri girip parayı aldım.
- "Geliyorum çok beklettim galiba kusura bakma bir daha olmaz."
- "Tamam hadi bekliyorum bak! Çabuk ol ve dikkatli gel, sonra sakarlığın tutuyor başına gelmeyen kalmıyor. Hadi öptüm, görüşürüz . "

Ya beni nasılda iyi biliyor sakarlığımdan başıma gelmeyen kalmamıştı. Ütüyü üstüme düşürmekten mi dersiniz, çaydanlığı yüzüme dökmekten mi sonra tabakları kafama düşürmemden mi bahsedeyim bilemedim. Daha çok varda şimdi bunları düşünüpte ağlanacak halime hiç gülmeyeyim çok sinir oluyorum çünkü.

Yolu yarıladım derken yağmur başladı.Şansızım ben ya ne yapacağım şimdi ben ya offff. Hızlandı da iyice, kitaplar gitti onlardan da önce ben. Çünkü arabanın biri yanımdan çok hızlı geçti ve üstümü başımı toz toprak içinde bıraktı. Ya hadi hızlı gidiyorsun da neden dibimden geçiyorsun? Hayvan resmen bunu yapan, insafsız görmüyor mu önünü ya. Hâlâ daha saymaya devam ederken demin ki beni ıslatan araba yanımda durdu ve arabanın camını açtı. Daha önce hiç görmediğim bir yüz çıktı karşıma. Beyaz tenli, siyah saçlı ve bir o kadar da kapalı kahverengi gözleri. Kafasını camdan çıkarıp:
- "Özür dilerim gerçekten bilerek olmadı. Hadi atla gideceğin yere kadar bırakayım ve üstüne bir şeyler alayım hatamı telafi etmek adına."
(Bir de bilerek olsaydı ya zaten konuşurken yüzündeki gülümsemeyi okuyabiliyordum. Geçmiş karşıma birde  hadi gel bırakayım diyor ya sinirlerimi daha da alt üst etti.
- Sen kimsin ya hem gelip ıslatıyorsun, üstüne üstlük sırıtıyorsun bide gelmişsin neymiş beni bırakıp kıyafet alacakmışsın. Sinirlerim daha da hoplamadan lütfen gidin. Bakın ne güzel nazikçe uyarıyorum gidin.
Bunu söyleyince fena bozuldu oh olsun  ona. Ve ayrıca ne bekliyordu ki anlamadım gerçekten.
- Hatamı telefi etmek istedim sadece. Özür dilerim gerçekten. Sizi daha fazla rahatsız etmeden gideyim en iyisi.
Bir dakika ya ben bu çocuğu tanıyorum daha önceden de bana kitaplarım yere düştüğünde yardım etmişti. Gerçekten amacı ne bu çocuğun. Hatta bir keresinde daha çantamı biri çalmaya kalkışırken yardım etmişti çok net hatırlıyorum. Bu zamana kadar hiç bir erkeğin ismini sormadığım için onunkini de sormamıştım.
"Hey sen dur orada ben seni tanıyorum."
Araba durdu aniden.

"Bana dediniz galiba yanlış duymadıysam eğer"

"Evet sana dedim. Senle birkaç defa karşilaşmiştik. Bunu kasitli olarak mı yapıyorsunuz. Çünkü bu kadar tesadüf olması zor geliyor bana da."

"Beni başka erkeklerle karıştırdınız  hanfendi galiba. Karşılaşmış olsak ben de hatırlardım ya da karşılasmışsak size karşı bir sapkınliğımdan değildir eminim."

"Sapkınlık mı bilmiyorum ama kitaplarım düşmüştü yardım etmiştiniz. Sonra birkaç tesadüf de daha yardim ettiğinizi hatirliyorumda. Siz kimsiniz?"

İşte Gökyüzü'nün can alıcı sorusuydu bu. Çünkü onu eğer tanırsa olaylar çok karışacaktı onun için.

"Benim adım Gece. Bence tanımıyorsunuz beni. Karışıyorsunuz bence birileriyle."

Gökyüzü'nün bir an başı döner gibi oldu. Hafızası eskiye gitti geldi. Ama nafile hiçbir şey hatırlamıyordu o kazadan sonra. Babası için bir çocukla çıkmak zorunda birakilmişti ve çocuk buna yakinlasmaya calişinca Gökyuzü arabadan kendisini atmıştı.O gün bu gündür Gökyüzü'nün hafızası bir gelip bir gider olmuştur.

"Üzgünüm gerçekten hatırlamıyorum şu anda da hiçbir şey. Şimdi brnim derse yetişmem gerek zaten çözdük sorunu bence. Benlik bir sorun yok sizlikte yoksa gitsem olur mu?
"Benlikte bir sorun yok. Tekrardan özür dilerim gerçekten umarım bir gün telefi etme şansı tanırsiniz"

Gökyüzü hiçbir şey demeden dersine yetişmek için koşturmaya başladı.

Yeni okulumda ilk günüme giderken bu halde olucak halim yoktu çünkü her yerim çamur olmuştu resmen. Bu yüzden bir mağazaya girip üstüme kazak ve pantolon aldıktan sonra Derin'e mesaj attım:
"Bir aksilik yüzünden geç kaldım canım. Kusura bakma 10 dakikaya oradayımm
Derin:"Tamam canım bekliyorum dikkatli gel."
İlk derse geç kalamazdım mecburiyetten bir taksi durdurdum. Yürümeyi çok sevdiğim için genelde okula yürüyerek giden birisiydim. Ama bugün öyle olmadı maalesef olaylarda.Telefonumu çıkarıp en sevdiğim şarkılardan birisini açarak yolu izlemeye koyuldum.

Bir Dilek TutWhere stories live. Discover now