Eve vardığımızda '34 ARS 2769'
yazan plakayla bu evin o piçe ait olduğunu anlamıştım.

Güvenlikleri adamlarıma bırakarak direk evin kapısını yumruklamaya başladım. "Aç lan şu kapıyı!! Ağzına sıçıcam senin duydun mu beni Barkın!"
Kısa bir süre sonra kapıyı Aras açtı. Karşımda sırıtarak duruyordu

"Yakalandım mı? Tüh ya!" İçeri girer girmez yakasından tutup onu duvara yapıştırdım ve sol yanağına yumruğu geçirdim. Canı acımamıştı ama karşılık ta vermemişti. Hemen konuya döndüm

"Delfin nerede lan orospu çocuğu!"

"Delfin? Delfin ortalıklardan yok olunca hemen soluğu benim yanımda alıyorsun Kuzey." diyerek sırıtmaya başladı. Neden acaba diye saydırarak onu arkamda bıraktım ve odaları aramaya başladım. Üst katta ki kız odasına geldiğimde ilk tereddüt ettim,
burası Ceren'in odası da olabilirdi.

Ama içeri girdiğimde buraya onun kokusu sinmişti. Onun kokusunu nerede olsa tanırdım.Demek buradaydı kısa bir zaman önce. Gitmiş olmalıydı,
bu yüzdendi bu piçin bu rahatlığı.
Ama pes etmeyecektim. Bunları düşünerek gelmiştim buralara bu yüzden sırada Ceren'i kullanmak vardı.

Aras'a baktığımda sinsi bir şekilde gülüyordu. Gülme sırası bendeydi Aras Barkın. Aras'ın yakasına yine yapıştım ve tehdit ettim

"Delfin'in nerede olduğunu söyleyecek misin? Bak araba koltuğunda kafasına silah dayanmış kardeşin Ceren'de çok merak ediyor" diyerek Ceren'in olduğu arabayı işaret ettim.

Aras bunu beklemiyor olacak ki kekelemeye başladı "S-sen onu nereden buldun lan. O yurtdışındaydı! Bak Kuzey saçmalama kimsenin kimseyi öldürdüğü yok adamlarına söyle, indirsinler o silahı!"

Endişelenmişti. Çünkü o da biliyordu içimde zerre kadar acıma duygusu olmadığını. Ama Ceren'i öldürmeyecektim. Yoksa Delfin'i sonsuza kadar kaybederdim.

"Kes sesini Aras! Boş yapma Delfin'in yerini söyle!" O sırada adamlar Ceren'i arabadan çıkardılar ve konuşmasına izin verdiler,

"Abi,bıraksınlar beni lütfen. Çok korkuyorum"

"Sen merak etme. Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim"

"Ee o zaman?" diyerek araya girdim.

"Konuşsana artık lan! "diyerek
bağırdım

Aras ellerini yumruk yapmış bir şekilde duruyordu. Yazık oldu tüm emeklerine!

"Bana bak önce seni sonra kardeşini öldürürüm. Adamların ister istemez söyler bana Delfin'in yerini?" diyerek fikrimin nasıl olduğunu sorguladım.

En sonunda konuşmaya başladı
"Hüseyin biliyor yerini ona emanet ettim Delfin'i. Bende bilmiyorum" dedikten sonra bağırmaya başladım

"Hanginiz Hüseyin lan!" İçlerinden biri öne adım atınca onun olduğunu anladım ve silahı ona doğru çevirdim.

"B-benim"

"Bin arabaya ve yolu tarif et!"

"Burada zaten. Villanın arkasında ki depoda" diyerek itiraf etti ve anahtarları cebinden çıkarıp bana uzattı. Dediklerine güvenmediğim için adamlarıma burada beklemelerini söyledim.

Kısa bir mesafe yürüdükten sonra deponun kilidini açmamla karşımda ağlayan bir adet Delfin'i görmem bir oldu. Beni görünce şaşırdı ve hemen ayağa kalkıp boynuma atladı
"Kuzey!" ona sıkıca sarıldıktan sonra kollumun aradına alıp yürümeye başladık.

"Geçti güzelim,geçti" diyerek saçlarından öptüm normalde çığlığı basardı veya tokat atardı. Ama şu an anın şokuyla hiç bir tepki göstermemişti aksine bana sıkıca sarılıyordu. Eh,bu da benim ödülüm.  Delfin'i arabaya bindirdim.

Aras uzaktan sadece bizi izliyordu ona zavallı bakışı attıktan sonra biz Delfin'le arabaya geçtik. Tabi ki Aras'ı orada bırakmadım adamlarım onu aldı ve tarif ettiğim yere götürdüler. O piçe yaptıklarının hesabını soracaktım. Ayrıca orada kalırsa beni üvey babama da ispiyonlayamazdı.

Delfin'in Ağzından:
Kuzey beni kurtarmıştı. Karanlık korkum vardı ve biraz daha o depoda kalsaydım bayılabilirdim. Kuzey'e ne kadar teşekkür etsemde azdı. O kadar tehlikeyi göze alıp beni kurtarmaya gelmişti. Tamam,muhtemelen beni hala seviyordu ama ona kızmayacaktım

Kısık bir sesle "Kuzey, çok teşekkür ederim" diyebildim sadece. Beni sıkıca kavradıktan sonra sessizliği bozdu

"Delfin senden bir şey isteyeceğim"
'Ne' der gibi bakış attım.

"Babana seni dün sabah çıkarken valizle gördüğümü ve çok yakın bir arkadaşının babasının vefat ettiğini ve İzmir'e 1 ay ona destek olmak için gittiğini söyledim çünkü ne zaman seni bulabileceğimi bilmiyordum o yüzden '1 ay' dedim. Eğer Aras'ın kaçırdığını ve benim kurtardığımı söylersem bana Aras'ı nereden tanıyorsun sorusunu soracaktı. O yüzden böyle bir şey uydurdum. Kısacası yaklaşık bir ay boyunca benim evlerimden birinde kalsan? Merak etme o piç sana bir şey yapamaz çünkü zaten benim elimde, korumada koydururum, hatta istersen bende kalırım?"

Ne diyeceğimi bilememiştim. Ona çok büyük bir teşekkür borcum vardı bu yüzden kabul ederim ama aklıma takılan soruyla Kuzey'e döndüm

"Kaçırıldığım gece, akşam yemeğinde arkadaşlarımın hepsi biliyor nasıl kaçırıldığımı babama söylemezler mi?"

"Merak etme o kısmı ben hallettim"
demesiyle içim rahatlamıştı.

"Pekala,kabul ediyorum" diyerek gülümsedim. O da derin bi oh çekti ve gülerek arkasına yaslandı.

Bölüm nasıldı beğendiniz mi??

Sizce Delfin ve Aras'mı yoksa Delfin ve Kuzey'mi?

Günde iki bölüm yayımladım hadi gene iyisiniz😂Vote'larınızı ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen❤️❤️

SAPLANTIWhere stories live. Discover now