Korku

82 0 0
                                    

Selamlaaaar, İlk tecrübem yazım hatalarım ve yanlışlarım olacaktır affola. Umarım keyif alarak okursunuz. Çok klişe olduğunu biliyorum ama, bu tarz hikayeler hep benim dikkatimi çekmiştir hikayem farkedilirse ilerleyen bölümlerde multimedia ekleyeceğim mutlaka. Aklımdada çok güzel şeyler var hikayeyle ilgili.



Alarmın o iğrenç sesiyle yeni bir güne uyandım. bugün yeni şehrimdeki okulumun ilk günüydü, Bir an önce hazırlanıp yola koyulmam gerektiğini bilsem de, kendimi bu yataktan koparmak istemiyordum. Zaten oldum olası okuldan nefret etmişimdir.

Bu arada kendimden bahsedeyim ben Rüzgar 16 yaşında lise 3.sınıf öğrencisiyim. Babam Haldun,  Alsancak holding zincirinin sahibi. Annem Verda ise ünlü bir moda tasarımcısı Babamın işi yüzünden sık sık yer değiştirmemiz gerekiyor bu seferki durağımız; İstanbul, Masum köylü kızların korkulu şehri.

''Rüzgaaaaaaar,Hadi Kahvaltıya Okula ilk günden geç mi kalmak istiyorsun?'' 

Annemin feryadıyla sıcacık yorganımdan kopmak zorunda kaldım.

''Tamam anne kalktım kalktııım. Hazırlanıyorum hemen''

Gidiceğim okulda sivil giyinildiğinden hemen gardırobumu açtım ve uygun kıyafet bakındım. Bir süre bakındıktan sonra, altıma mavi blue jean üstüme ise beyaz v yaka salaş bir tişört geçirdim. Ardından merdivenlerden inerek kahvaltı masasına yöneldim. Annemin yanağına bir öpücük kondurdum. Babam öpücüklerden pek hoşnut olmadığından ona yönelmedim bile, sade bir ''Günaydın,Afiyet olsun'' dedikten sonra aynı tepkiyi aldım.  Ardından sessiz bir kahvaltı faslından sonra ''Ben kaçıyorum size afiyet olsun'' dedim ve cevap beklemeden çıkışa yöneldim. 

Okul yakın olduğundan Şoförüm Murat Abi'ye yürüyerek gidiceğimi söyledim ve evimizin çıkışına yöneldim. Yeni çocuk saçmalığı vardı birde katlanıcağım, Ah Lanet olsun kendimi bildim bileli hiç sevmedim şu ilk günleri 

Bu Arada size kendimden bahsetmeyi es geçtim sanırım, Herneyse, Boyum normal bir erkeğe göre kısa 1.73, Gözlerim Soluk Mavi renginde,Küçük denilecek bir burnum, Uzun Bacaklarım, Açık Kumral saçlarım, Düz denilemez tam olarak düz başlıyor ama diplerde su dalgası halini alıyor. Dudaklarım bir kızı kıskandıracak kadar dolgun üst tarafı küçük alt tarafı büyük şekilde. Dudaklarımı hep sevmişimdir.

Derken Okula yaklaştığımı görünce bi gerilme geldi 'Yılmaz Koleji'.

İlk günü assam ne olucak sanki hem biraz kaytarmaktan kim ölmüş değil mi ama? der demez bu şehri tanımak adına gezinmeye başladım. Caddeye çıkmak için aranırken ara sokaklardan geçmem gerekiyordu hiç tekin olmayan boş depoların bulunduğu bir sokağa girdim. Dümdüz ilerleyip bu sokağı bitirmek için çabalarken bi anda bi bağırış geldi kulağıma sert sesli bir erkek bağrşıydı bu. Sesindeki tınıyı anlamak zor olmadı benim için 'yardım edin' yakarışıydı bu. Tabikide yardıma ihtiyacı olan birini yüz üstü bırakamazdım Ah ne olurdu arkama bakmadan uzaklaşıp gitseydim şurdan 'Lanet olası gururum' diye geçirdim içimden. Sonrasında bağrışın geldiği depoya ilerlemeye başladım. En azından bence depodur burası yani daha önce depo gördüğümmü var kırık dökük biryer işte. Aralık soluk mavi renginde bir kapı gördüm Kapı paslanmıştı, ilerlerdim ve içeriye göz attım,4-5 tane iri-yarı siyah takım elbiseli adamlar görüş açıma girdi. Ortadaki sandalyedede Bir adam vardı adamın elleri bağlı ağzı yüzü kan içindeydi adamı görmemle kaskatı kesilmiş ve korkmuştum onun hemen karşısındada büyük omuzlarıyla heybetli bir adam vardı tahminimce bu adam 20-25 yaşlarındaydı ve itiraf etmem gerekirse çok güzel kalçaları vardı.

Ah,Lanet olsun şu durumda Düşündüğüm şeye bak

''Konuş Lan, Piç kurusu kimin adamısın Sabrım kalmadı artık.'' Bunu söyleyen sandalyenin karşısında ayakta duran güzel kalçalara sahip olan adamdı.

''Abi yemin ederim benim hiçbir şeyden haberim yok bana o mekanda kavga çıkart dediler bende yaptım abi yemin ederim hiçbirşey bilmiyorum abi evde çoluğum çocuğum var paraya ihtiyacım vardı yaptım. Lütfen Abi Affet bu seferlik.'' Adam üzüntüyle bunları dile getirirken sağ gözümden iri bir gözyaşı yanağımdan akıp gitti. Ben Her boka ağlayan birisiyim gerekenden çok daha üst düzeyde bir duygusallığım var. Bu huyumu sevmiyorum ama yapabilecek birşeyim yok maalesef. Oldum olası eften püften sebeplere ağlardım. 

''Umrumdamı sanıyorsun Orospu Çocuğu? Onu mekanımda çıkarmadığın kavgadan önce düşünücektin şimdi sana 3 saniye veriyorum eğer 3 saniyede bunu sana yaptıranın kim olduğunu söylemezsen Belanı siktim demektir.'' Demesiyle geriye saymaya başlamıştı.

''Üç.'' Olduğum yerde titrerken onları izliyordum. Siyah elbiseli adamlar yüzlernde mimik olmadan 2 adamı izliyorlardı. Tabi birde ürperek izleyen ben vardım onları izleyen. 

''İki'', ''Abi Yalvarırım Abi yemin ederim bunu kimin yaptırdığını bilmiyorum.'' İç çeke çeke ağlarken bunları söyleyebilmişti adamcağız.

Güzel kalçalara sahip olan adam umursamadan sert ve erkeksi sesiyle devam etti ''Bir.'', ''Abi yemin ederim hiçbirşey bilmiyoruum.'' Diye feryat etti tekrar yüzü gözü kan içinde kalan adam. Sahi süre bitti şimdi ne olacaktı? o adamı öldüremezdi değil mi? bir canı bu kadar kolay alamazdı? o adamın arkasında bıraktığı gözyaşlarını hiç kaale almadan karşısında acıyla feryat eden adamı öldüremezdi deği mi?

Adamın tek hareketle belinden silahı çıkarması ve karşısındaki adamın kafasında patlatması bir oldu. Adamın kanları etrafa yayılırken, Ağzım Yırtılırcasına şok olmuş derecede açıldı. Şok olmuş vaziyette onları izlerken Hiçbir şey düşünemiyordum. Aklım ve mantığım olduğum ortamı terk ederken ben hala ölen adamın açık kalan gözlerine bakıyordum.

''Temizleyin'' Sert sesi duymamla kendime gelmiş ve Koluma kızgın demir bastırırmışlarcasına çığlık koptu ağzımdan

Bu arada, Size erkek olmama rağmen  çığlığımın Lydia Martinin çığlığını aratmadığını söylemişimdir umarım.

Tüm yüzler bana dönerken, ben yaşlı gözlerim ve şoka girmiş ifademle olayları anlamaya çalışıyordum.

Korku, tüm vücudumu esir alırken aklımda kalan son şey, O sert adamın tapılası yüzü olmuştu.


Yorumlarınızı ve votelerinizi eksik etmeyin lütfen her biri benim için motivedir :) (melek hareli emoji)

Du hast das Ende der veröffentlichten Teile erreicht.

⏰ Letzte Aktualisierung: Dec 31, 2016 ⏰

Füge diese Geschichte zu deiner Bibliothek hinzu, um über neue Kapitel informiert zu werden!

Kırık KanatlarWo Geschichten leben. Entdecke jetzt