*26*

10.7K 710 64
                                    

❤️💛💚

Anthony çenesini kavradığında kalbi gümbür gümbürdü, genç adamın ne yapacağını çok merak ediyor ve heyecanlanıyordu da. Uzun zamandır bakmadığı gözlerine bakmıştı Anthony. Uzun zamandır görmek istemediği gözlere. Acaba şu an ne hissediyordu, kendisinden tiksinmiş miydi? Bir erkekle geçmişi olması bu kadar mı nefret etmesine sebep olmuştu? Ne vardı öğrenmeseydi hiçbir şeyi? Evlenmeyi istemediği bir gerçekti ama şimdiki gibi fazlaca karmaşık bir evlilik çok daha fazla istemediği bir durumdu.

"Eee, şimdi ne olacak?" diye mırıldandı Anthony gözlerine bakmaya devam ederken. 

Ne mi olacak? Ah, Tanrım! Bunu soran sen misin yani?  Erkek olarak bilmen gerekmez mi?

Adaline dudaklarının titremesine engel olamadı. O sırada Anthony'nin bakışlarını titremiş olan dudaklarına yönelttiğini gördü. Ama bakışları değişmişti sanki. Bildiği, nazik Anthony gibi değildi. Bir vahşilik, bir yabancılık vardı yüzünde. Dudaklarına bakarken kaybolmuş bir çehresi vardı.

Anthony gözleri kapanarak kendisine doğru eğildiğinde hemen geri çekildi ve çenesini de adamın elinden kurtardı. 

"N-ne yapıyorsun?" dedi sesinin de titremesine engel olamayarak.

Anthony dudak bükerek başka bir yöne baktı. 

Yüzündeki o ifade ne, kızgın mı?

Kendisi de bir erkekti değil mi? Karısını öpemeyecekse bu erkeklik neden vardı ki? Cidden bu gecenin nasıl sonlanacağını merak eder olmuştu lakin şu durum pek de beklenen şekilde sonuçlanmayacak gibi olduğuna bir işaretti.

"Bilmiyorum Adaline" dedi duvardaki gaz lambasına bakarak. "Ne yapmam gerektiğinden emin değilim."

Adaline şu an kendisini göğüsleri yeni çıkarken saklamaya çalışan minik kızlar gibi hissediyordu. Ortam o kadar gergin ve utandırıcıydı ki! Her şeye atılan, en yüksek dallara tırmanan Adaline'a ne olmuştu?

"Bence uyumalıyız" dedi Adaline ümitle. "Ne de olsa yorucu bir gündü."

Anthony başını kıza doğru çevirdi ve gülümsedi. Tanrım! Gülümsedi! Ne zamandır bunu görmemişti!

"Bu gece uyuyacağımızı mı düşünüyorsun sahiden?"

Adaline pelerine daha bir sıkı sarıldı.

"O da ne demek? Her gece uyuruz yani. İnsan olmak bunu gerektirir" 

Anthony gülümsemeye devam ederek yatakta bağdaş kurdu.

"Bu gece bir istisna olabilir" dedi. "Elbette bu hiç uyumayacağız demek değil. Sadece olağandan geç ve daha az."

Adaline kaşlarını çattı. Bu adam neden böyle garip davranıyordu?

"Bu çok saçma"

"Ne?"

"Bu çok saçma. Yani bu evlilik gecesi olayı. İnsanlar daha birbirini tanımazken bunu yapmalarını nasıl beklerler ki?"

Anthony elinde olmadan bir kahkaha patlattı. Bu kıza karşı soğuk kalmak gerçekten mümkün değildi. Şu an karşısında öyle masum ve öyle tatlıydı ki ona karşı uzun zamandı süregelen soğukluğu şu an nedense bir yerlere kaçmış gitmişti. Ve bu kendisini rahatsız etmemişti.

"Neden gülüyorsun? Hiç de komik değil bence."

"Oldukça komik bence. Harika bir noktaya parmak bastın."

"Haklı olduğumu düşünüyor musun peki?"

"Eh, elbette, kısmen."

"Öyleyse uyuyalım" diyerek aniden kendisini yatağa devirdi ve sarındığı pelerinin içinde top gibi bir şekilde yuvarlandı.

Kaçak Prenses (Çizgiroman Oluyor!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin