Kaçak Prenses (Çizgiroman Oluyor!)

*12*

🎵🎵🎵

***

Colin'i beklemekten yorulmuştu. Akşam olmuş olmasına rağmen hala ortalıkta görünmüyordu ve odanın içinde yapılabilecek her türlü can sıkıcı etkinliği yapmış olmasına rağmen değişen bir şey olmamıştı.

Colin kendisini bu bomboş odada bırakıp gitmiş ve uzunca bir süredir de dönmemişti. Ve nedense daha da uzunca bir süre de dönmeyeceğini düşünmeye başlamıştı. Belki de aynı yerde kalmamak için başka bir yere gitmişti.

Kendisini ıssız bir adaya düşmüş gibi hissetmeye başlamışken birkaç gündür rahat bir duş almadığını hissetti. Colin gelene dek banyosunu yaparak oyalanmış olabilirdi. Bu düşünce ile ilk olarak kapının sürgüsünü güzelce çektiğinden emin oldu ve eşyalarını hazırlamaya girişti. Fakat o an farkettiği bir gerçek planlarını bozmuştu. Eşyaları diğer odada kalmıştı ve şu hizmetçi kıyafetinden bir an önce kurtulmak istiyordu. Eh, yan odaya gidip gelmekten zarar gelmezdi elbette.

Kapısını açıp yavaşça başını dışarı uzattı. Ne bir insan ne de bir ses vardı ki bu koridorda attığı her adımın kendisine normalden çok daha fazla gelen bir ses çıkarmasına sebep oldu. Bir süre kaldığı odasına girdiğinde önceki gün olanları hatırladı ve zaten çok da harika olmayan morali iyice bozuldu. O salak adam şu an her nerede ise bilmiyordu fakat umuyordu ki tekrar karşı karşıya gelmezlerdi. Çünkü bunu aklına getiren her durumda başına gelenleri hatırlayacak, eğer Colin biraz daha geç kalmış olsaydı neler olacağı kabusu olacaktı.

Düşüncelerini bir kenara koyarak banyo için gerekli olan eşyalarını ve yan odada kalacağını düşünerek de bir süre daha ihtiyacı olabilecek farklı birkaç kıyafetini alarak odaya geri döndü. Bir ara bunları Colin'in odasına taşıtması gerekecekti. Gerçi ne kadar daha burada kalacağını bilmiyordu. Açıkçası şu an saraydaki durumunun ne kadar kritik olduğunu görmezden gelse de kısa zaman sonra bunları sık sık düşünmek zorunda kalacağından emindi.

Odaya geri döndüğünde hemen banyoya doğru ilerledi. Gerçekten güzel bir duş almaya ihtiyacı vardı. Hele de su salak adamdan sonra vücudundan her şeyi silip atmak istiyordu.

Küveti sıcak su ile bir güzel doldurdu. Sıcak havalarda bile soğuk su ile yıkanamazdı. Hele de kış mevsimi geldiğinde neredeyse kaynar severdi banyo suyunu.

Kıyafetlerini çıkarıp banyonun içine koydu. Havlusunu da güzelce kapının koluna astı. Çıplak ayaklarından birini küvete soktuğunda önce sıcak geldi fakat sonra alıştı ve tamamen suyun içine girip oturdu. Ah. Gerçekten de sıcak bir banyo gibisi yoktu! İnsanın tüm sinirlerini yatıştırıyor, kötü enerjisini söküp alıyordu. O sırada saçlarının suyun üzerinde yüzmeye başladığını gördü ve minik çubuk tokası ile başının üzerinden topuz yaptığı saçını sabitledi.

Küvetin yanında dizili bir sıra sabun gördüğünde hevesle hepsini kokladı. Hım, Colin'in zevki hiç fena değildi doğrusu! Bu sabunlar Londra'da gerçekten çok meşhur ve aranan türdeki sabunlardı. Herhalde bir tanesini kullansa bir şey olmazdı. Colin koca prensti istese hepsinden bir düzine alabilirdi.

Seçtiği sabun ile omzunu, kolunu ve uzanabildiği kadar sırtını sabunluyordu ki duyduğu minik bir ses irkilmesine sebep oldu. Yavaşça ardına dönüp omzunun üzerinden baktığında ise aralık banyo kapısının arkasında duran Colin'i gördü. Gözleri açık açık, dudakları şaşkınlıkla aralanmış halde kendisine bakan Colin'i. Ve her zamanki gibi, çığlığı bastı.

Anthony kızın bir anda çığlık atmasına bir anlam verse de şok olmaya engel olamamış ve kendisini aniden kızı teselli etmeye çalışırken bulmuştu.