Yarım saatir yattığı yataktan, kapının tıklatılması ile oturur pozisyona geçen Lexi, gir diye seslendi. Yalan makinesinden sonra, sorgu odasından sonunda çıkmıştı. Onu bir odaya koymuşlar, ama dışarı çıkma iznini vermemişlerdi. Eh, ufacık da olsa güvenmeme konusunda haklılardı.
İçeri giren Steve Rogers, yatağın karşısında duran sandalyeye oturdu.
''Şimdi, eğer iş birliği yapmak istiyorsan beni iyi dinleyeceksin.''
''Her zaman iyi bir dinleyiciyimdir Yüzbaşı.''
''Bucky'i bana getirecek, ve SHIELD'a sızmış olan herkesin tek tek isimlerini vereceksin.''
''İsimlerin hiç birini bilmiyorum. Ayrıca, Bucky'nin nerede olduğunu da bilmiyorum.''
''Yardım edeceğini söylemiştin !''
''Ettim zaten ! SHIELD'ı şuan kurtarıyorum !''
''Pek de yardımcı olamadın.'' Steve Rogers sinirle ayağa kalktı.
''Hadi ya, öyle mi ? Eğer SHIELD'a HYDRA'nın sızmış olduğunu söylemeseydim bilmiyor olacaktınız ve büyük bir kaos engellenemeyecekti ! İlk hedefleri olmandan kurtardım ben seni !'' dedi Lexi, onun gibi ayağa kalkarken.
''Ne ? İlk hedef mi ?''
Genç kız ellerini iki yana açarak;
''Sen, koskoca Kaptan Amerikasın! Tabii ki hedefleri olacaktın. İlk önce seni etkisiz hale getireceklerdi.''
''Bunca şey biliyorsun.. ama isimleri ve Bucky'in nerede olduğunu bilmiyorsun.'' Steve Rogers'ın koca cüssesi kızın üzerine doğru ilerliyordu.
''İşte hayat.. ne yaparsın.'' dedi Lexi ve ellerini göğsünün altında birleştirdi.
''Bir yanım.. sana hâlâ güvenmiyor.''
''Tüh.. ben de sonunda en iyi arkadaşlar olduğumuzu sanmıştım.''
●●●
Yorum bırakmayı unutmayın!
YOU ARE READING
Sorgu Odası • Steve Rogers
Fanfiction"Söyle bakalım Lexi.. seni bu kadar karanlık yapan nedir ?" "Aslında siyah rengini pek sevmem Kaptan." Genç kız sorgu masasında hafifçe eğildi. "Ama insanları da gecenin karanlığında öldürdüğüm için.. bazen istisna olabiliyor."
