Şimdi anlamıştım Yeşim'in neden bu kadar ısrar ettiğini. ''Neden geldik buraya?'' dediğimde çoktan koltuğa yerleşmişti bile, ''Herkesten uzakta olmak, yalnız kalmak için.'' diye yanıtladığında umursamazca yanındaki boşluğa yerleştim. ''Ben yalnız kalmak istemiyorum.'' Cevabımı umursamadan koltukta iyice yayıldı ve başını yeriye atıp gözlerini kapatıp adem elmasını sergilercesine yutkundu. Yorgunluğu her halinden belli oluyordu. Bir süre tepkisiz bir şekilde onu incelediğimde bileğimden tutulup çekilmemle kendimi Savaş'ın göğsünde bulmam bir oldu. Ondan kurtulmak için debelendiğimde ne yaparsam yapayım etkisiz oluyordu. ''Şş,'' dedi gözlerini açmadan, ''Uykum var, sessiz ol.'' Göğsüne bir yumruk attığımda, ''Ben neden buradayım?'' dedim. Ardından gözlerini açtı, ''Haklısın biz neden koltukta uyuyalım ki?'' dedi ve anlamadığım bir hızla beni kucağına alarak ayağa kalktı. ''Ya indirsene beni, ruh hastası mısın sen?'' Bizi bir odaya getirip, hafif bir şekilde yatağa bıraktığında öfkeyle suratına baksamda beni umursamadı ve yorganın içine girip, benide kendisine doğru çekti. Her ne kadar debelenmeye çalışıp, itiraz etsemde sonuç belliydi, gücü karşısında güçsüzdüm ve her ne kadar istemesemde yorgundum, uyumak iyi gelebilirdi. Tek kelime etmeden ona sırtımı dönüp gözlerimi kapattım ama çok geçmeden belimi saran kollar içimin titremesine sebep olsa da ona belli etmemeye özen göstererek uyumaya çalıştım ve uzun sürmeden karanlığa teslim oldum.

***

Soğuk tüm vücuduma yayıldığında gözlerimi açtım ve yanımın boş olduğunu görmemle birlikte ayağa kalktım ve odadan çıktım. Hemen çaprazımda bana arkası dönük Savaş'ı görmemle sessiz adımlarla o tarafa gittim. Mutfak ve salon birleşikti. Eline aldığı bıçakla domatesleri büyük bir ustalıkla doğradığında sessiz kalıp izlemeye devam ettim. Ne olur bir günlüğüne tüm geçmişi geçmişte bıraksam, ne olurdu tüm yaşananları tek bir günlüğüne silip atsam? O an vücudumda ki her hücre kalbimi dinlemem adına haykırdığında, tek bir gün için istediğimi yapma kararı verdim ve Savaş'ın arkasından sıkıca sarıldım. Bir an irkildi ve elinde bıçak duraksadı, ardından bıçağı bırakıp bana doğru döndü. İçimden gelen sıcacık gülümsemeyi ona yolladığımda bu anı bekliyormuş gibi gülümsedi ve ellerini belime sarıp sımsıkı sarıldı. O an onu ne kadar çok özlediğimi fark ettim ve sarılışına karşılık verdim. ''Sadece bir gün,'' dedim kulağına doğru fısıldayarak, ''Tek bir gün her şeyi unutup sana teslim olacağım, sonraki günler yine sesimi duymayacaksın.'' Başını olumlu anlamda salladı ve yüzümü avuçları arasına alıp burnuma bir öpücük bıraktı. Refleks olarak gözlerim kapandığında gülümsedim.  Tezgaha yaslanıp onu izlediğimde, sebepsiz yere gülümsediğini fark ettim. Tenceredeki makarnayı süzdüğünde tencereye yağ koyup erimesini bekledi ve domatesleri boşaltıp, karıştırmaya başladı. Bazı kadınlardan daha iyi yemek yaptığı aşikardı. Makarnayı hazırladığında, ''İki tane tabak verir misin şuradan?'' dediğinde gösterdiği yer boyumu çok fazla aşıyordu. Ardından güldüğünde yüz buruşturdum, ''Komik mi?'' Bilerek yapıyordu. Tabakları aldı ve makarnaları koyduğunda oturup yemeye başladık. Dediğim gibi bazı kadınlardan daha güzel yemek yapabiliyordu ve en başta benden olması utanmama sebep olmuştu.

Yemeklerimizi yemiş şimdide ormanda biraz yürüyüş yapıyorduk. Yavaş yavaş yürüdüğümüzde Savaş, ''Asel yaşananlar için özür diler-'' dediğinde elinden tutup kendime çektim ve onu öperek susturdum. Geçmiş yoktu, konuşulmayacaktı. Tek bir günümüz vardı. ''Zamanımız dar, sessiz ol.'' dedim onu susturup. Derin bir iç çekti ardından başını olumlu anlamda salladı, ''Peki.'' Gözlerim ilerideki dereyi bulduğunda hızla Savaş'ın elinden tuttum ve oraya doğru çekiştirdim. ''Ne güzel bir yer, bak.'' İçimde öldürdüğüm çocuğun cesedi uyanmıştı bir günlüğüne. ''Senin gibi,'' dediğinde olduğum yerde kaldım ve gözlerine baktım uzun uzun.  Derindi bakışları, tıpkı gözleri gibi. Parmakları çenemi kavradığında beni kendisine çekti ve sert bir şekilde öpmeye başladığında ne yapacağımı bilmeden ona uydum.

KARANLIĞIN İZLERİ (KİTAP OLDU)Where stories live. Discover now