" Yetimhane ve Tom Riddle"

2.9K 154 42
                                    

 
      8 yaşındaki küçük kız parmaklarını dün yatağının altında bulmuş olduğu tuhaf kolyede dolaştırıtken bir yandan da düşünceli düşünceli pencereden uağan yağmura bakıyordu.
      İçini tuhaf bir duygu kaplamıştı.Bu kolyeyi daha önce hiç bir yerde görmemişti.
Sırf evinden    bahsetmiyordu.Mağazalarda bile böyle bir şey tasarlanamamıştı.

       İçindeki duygunun sebebi çok beklemeden belli oldu.Kız kendinden geçer gibi yatağa devrildi.Rüya görmeye başlamıştı sanırım.Ama bu ne hızla?Karşısında ak sakallı dede bu olucak dedikleri kadar benzerlik taşıyan bir adam belirdi.Doğru bildiniz.Dumbledore.

       Bütün her şeyi aslında Dumbledore planlamıştı.Bu küçük kız Tom Riddle'ın zamanında yaşayan, o zamanın belediye başkanının kızıydı.Dumbledore Tom'un sevgisiz büyüdüğünden dolayı bu halde olduğu teorisine göre böyle bir karar vermişti.Ve içinde sevgi mutluluk bütününü taşıyan bu küçük kızı Tom'a sevgiyi göstertmek için seçmişti.Yatağın altına kolyeyi de o koymuştu.

    Dumbledore küçük bir mırıltıyla bütün her şeyi küçük kızın zihnine aktardı.Kız nerdeyse hiç sorgulamadan bu görevi kabul etti.Çünkü bu görevin içerisinde sevgi sözcüğü geçiyordu.Hayır canım sadece Dumbledore'un beklediği kadar sorgulamamıştı...

***

   Kız böylesine büyük bir şehirde Dumbledore'un söylediği yetimhaneyi nasıl bulucağını düşünüyordu.Özelliklede babası ona bu kadar korumacı bir tavır sergilerken.
     Akşam yemeği için düşüncelerinden sıyrıldı merdivenlerden aşağı inmeye başladı.Sandalyeye oturduğunda babasının her zaman ki ifadesiz suratıyla karşılaştı.Aslında babası her zaman böyle değildi.2yıl önce eşini kaybedince oluşmuştu bu ifadesizlik.Sadece işleriyle ilgilenir olmuştu.Ve haliyle biricik kızını nerdeyse unutmuştu.
   
      İçeriye babasının asistanı girdi.Elinde orta büyüklükte bir dosya tutuyordu.Yavaşça masaya doğru yaklaştı.

"Efendim..." diye seslendi asistan.

"Gel Edward."

"Yarınki programınıza yemkte göz gezdireceğimizi söylemiştiniz."

"Ah evet...seni bekliyorum..." diyerek asistanın programı anlatmasını bekledi.

"Sabahtan iki tane toplantınız var efendim..."

    Asistan devam ederken kız babasının kendisini bu kadar umursamamasına inanamadı ve içten bir acıyla çok üzüldü.

"...a şey efendim bir de şu yetimhanedeki çocuk hakkında konuşmak için yetimhaneye uğramanız gerekecek..."

  Kız yetimhane kelimesini duyunca kafasını doğrulttu ve konuyla ilgilenmeye başladı.

"Ah evet yetimhane...neydi çocuğun adı...hmm...Tom.Tom'du değil mi?"

"Evet efendim."

   Kız inanamadığını belli edercesine gözlerini pörtletti.Ve şaşkınlığını gizlemeye çalıştı.Bu o çocuk olabilir miydi?Bunu öğrenmenin tek çaresi yarın babasıyla birlikte gitmekti.

"Babacığım acaba bende yarın seninle gelebilir miyim?"

    Adamın kaşları çatıldı ve suratına düşündüğünü belli edercesine bir hal yerleşti.

"Yarın senin piano dersin yok muydu?"

"Ah evet...şey Madam Leasie bana geçen hafta, çok önemli bir işi olduğundan dolayı bu hafta gelemeyeceğini söylemişti.Senin de haberin varmış."

    Kız kendi söylediği cümlelere takılı kalmıştı.Bu ciddi anlamda bir tesadüfmüydü.Gerçektende bu hafta Madam Leasie yoktu.

"Doğru!Şimdi hatırladım.Hmmm...Yaramazlık yapmamak şartıyla tamam bu seferlik gelebilirsin."

Past and PresentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin