Çikolata bağımlılığı

971 46 6
                                    

ÇİKOLATA DA BİR TÜR UYUŞTURUCU, FARKINDA OLMADAN UYUŞTURUCU KULLANIYORUZ...

Çikolata, yeni dünya ülkelerine İspanyol işgal gemileri ile gelmiştir. Aztek kralı Montezuma’nın çikolatalı dondurmayı icad ettiği söylenir. Montezuma, çikolataya öylesine bağımlıymış ki, kışın sıcak içeceklerin içine koyarak içer, yazın da gecelerin sıcağında çikolatalı içeceğini serinletmesi için, yüksek dağlardan kar getirmelerini emredermiş !

Çikolata, Avrupa ve İspanya’ya 16. yüzyılda gelmiş, o günden bu yana da tüm dünyada aranan bir ürün olmuş.

Kakao çekirdekleri, kahve gibi kakao ağacı fidanında yetişir. Daha sonra fermantasyon sürecinden geçirilir, kavrulduktan sonra kakao yağı çıkarılır ve sonunda kakao yağından da çikolata elde edilir.

Morfin, eroin ve benzeri maddeler -beyindeki, kakaodaki aktif kimyasal madde teobrominin bağlandığı reseptörlerde ( tanrıların içeceği )- değişikliğe neden olurlar. Çikolata, L.S.D’ ye benzeyen, beynin serotonin hormonu salgılamasına yol açan alkaloidler içerir. Seratonin hormonu insana canlılık, mutluluk ve zindelik hissi verir (birazcık aşık olma hissine benzer!). Çikolata yendiğinde, bağımlılığa neden olan his budur.

Çikolatanın yorgunluğu dağıttığını biliriz. Birçok kişi yorgun, üzgün veya depresif olduklarında çikolata yemek ister. Çikolata koyulaştıkça , daha hızlı etkiler. Dünya savaşında Amerikan ordusu generalleri mümkün olduğu kadar erimeyecek, çok da lezzetli olmayan çikolata üretilmesini istemişler.. Amaç, askerlerin moralini yüksek tutmak, bunun yanısıra askerlerde bağımlılık yaratmakmış.

İNSAN PSİKOLOJİSİOù les histoires vivent. Découvrez maintenant