2: Lise buluşması

924 121 203
                                    

Ruh arındırma seansımı, banyomu,  yaptıktan sonra uzamış sakallarımı kesmek için aynanın önüne geçtim ve rafı açtım. Suratımda, beş ay öncesinde ağır şekilde dövülmem yüzünden ufak tefek izler kalmıştı ama çok sorun etmiyordum, daha doğrusu etmemeye gayret gösteriyordum.

Sakallarımı kısalttıktan sonra havlumu belimde sıkıca tutarak odama geçtim ve bir erkeğin sahip olabileceği en dağınık gardroptan temiz kıyafet aradım. Samanlıkta iğne aramaya benzese bile azmim ve gayretim sonucunda ince beyaz bir tişört ve lacivert dizlerime kadar uzanan şortumu bulmuştum.

Saçlarımı kurutup yukarı diktikten sonra komedinde duran parfümü alıp çekici bir çocuk edasıyla sıktım. Dünkü paspal kendine bakmayan Özgün'ü geride bırakıp yenilenmiştim. Oysa Mine gelene kadar şu halimden sıyrılmayacağımdan emindim.

Kapının arkasındaki aynadan kendime bakıp onay verdiğimde lensleri de takmıştım. Gözlükler mi ah onlar... Mine gözlerimi çok seviyordu benimde onları onun daha rahat görebileceği bir hale getirmem gerekiyordu ki bana daha fazla aşık olabilsin. Ah bir de gelebilseydi...

Cüzdanımı arka cebime atıp aşağı kata indim. Deniz büyük ihtimalle birazdan gelirdi. Babam işleri olduğunu söyleyip erkenden evden çıktığı için mutluydum ne de olsa sahile gitmeme izin vermeyebilirdi. Annem mi? Annem ise bana kıyamazdı tabi ki de.

Beyaz spor ayakkabıları da giyip kapıyı arkamdan kapatırken Deniz de karşıdan buraya doğru geliyordu.

Çiçek desenleri olan efil efil elbisesi ayak bileklerine kadar uzanıyordu. Saçları kıvırcık bir şekilde omuzlarına dökülürken mavi gözlerini belli edecek siyah bir kalem çekmişti. İnce dudaklarında varla yok arası şeftali tonlarında bir ruj vardı.

O da beni baştan aşağı incelerken eğreti bir şekilde gülümsedim. Onunlayken ister istemez geriliyordum.

Sevimli suratındaki parlak mavi gözleri bana capcanlı  bakarken koluma girmesiyle suratımdaki tüm ifade yerini paniğe bırakmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sevimli suratındaki parlak mavi gözleri bana capcanlı  bakarken koluma girmesiyle suratımdaki tüm ifade yerini paniğe bırakmıştı. Sanki Mine beni bir yerlerden izliyor gibi hissediyor ve korkuyordum. Bir bahane bulmalı ve kolundan çıkmalıydım.

Yürümeye başladığımızda bir şeylerden bahsediyordu ama kafamın içinde dolanıp duran planların arasından onu duyamıyordum. Sonunda aklıma gelen fikirle boşta kalan elimle arka cebime uzanıp çaktırmadan cüzdanı yere düşürdüm.

"Aa bir şey düştü!"

Yılların usta oyuncusu Özgün'e ne olmuştu da bir anda bocalayıp rol yeteneğini kaybetmiş üstüne üstlük bir de ses tonunu ayarlayamamış acemi oyuncuya dönüşmüştü? Kolundan hızla çıkıp eğildim ve yere düşen cüzdanı alıp sırıttım. Göz ucuyla tepkisini kontrol ettiğimde dudaklarını birbirine bastırmış beni izliyordu.

"Cüzdanmış..." derken ecel terleri döktüğümün farkındaydım. "İyi ki fark ettin." dedi içten bir tebessüm ederek. Kafamı sallayıp ondan biraz uzakta yürürken evimizin sahile yakın olması beni sevindirmişti.

Sadece İki Kez / Orijinal Adam Serisi 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin