^0^ İyi okumalar
Her tarafa yayılmış cips parçalarını ranzadan aşağı çırptım. Sadece popomu örttüğüm dağınık yorganı ayaklarımla itekledim ve bütün gece izleyip sonuna geldiğim Kore dizisine baktım. Sonra saçma bir şekilde kıkırdamaya ve kendime sarılmaya başladım. Gözlerimi sıkı sıkı yumup sırıtıyordum. Aklımı kaçırmış gibi görünüyordum ama yine de mutluydum. Bütün yazımı geceleri uyumayıp dizi ve film izleyerek geçirmiştim. Tabi ki bunun için değildi sevincim. Dizinin sonu mutlu bitmişti.
Bütün yaz aynı tempo. Ye, iç, dizi izle ve sabahla, ikizine dalaş, müzik dinle, wattpad karakterlerinin hayatından fırlamış gibi hayal kur, uyu, uyan ve tekrarla.
Ne yazık ki yazın sonu geliyordu. İçim kan ağlıyor desem yeriydi. Cehennemin kapıları aralanıyor gibi geliyordu insana.
Yine arkadaşlardan uç, kalem, kalemlik, kız dilenme vakti gelecekti. Tamam kız istemeyeceğim ama sanki uç alırken kız istiyoruz gibi nazlanıyorlar.
Ve hocalar, ah hocalar. Bunları hatırlayınca yastığı aldım ve kendimi kasların, yakışıklı çocukların, çikolataların, sınırsız zamanın, pizzaların, internetin ve istediğim daha birçok şeyin olduğu süper cennete göndermek için boğmaya başladım.
Bu arada kendini boğmaya çalışan ben Deniz oluyorum. Hayır şu "bendeniz muharrem" türünden değil. Bildiğiniz deniz hani şu mavi olan. Tamam tamam saçmalamanın ayarını kısıyorum ve 2 günlük uykusuzlukla olabildiğim kadar normal oluyorum.
Kapı açıldı ardından Ömer her zaman yaptığı gibi mızmızlanmaya başladı. Kendisi ikizim olur.
"Kendini boğarsan cenneti unut. "
Doğru ya pis gerçekler. Kendimi öldürürsem cennet yalan olur.
"Neden ama ya zaten dizilerde bitti. Okulda açılacak! Bana biraz ayrıcalık yapamazlar mı? Cennet değilde belki bir köşk felan küçük çaplı bir cennet olma mı?"
Tavana doğru baktım ve her zamanki gibi anneme söylenmeye başladım.
"Anne Kore dizim kalmadı napam ben?"
"Şu Çinlilerden uzaklaşıp biraz gerçek hayata dönemez misin küçük kardeşim?"
Gözlerimi yuvalarından çıkarmak istercesine araladım ardından Ömer'e baktım.
"Birincisi ben senin küçük kardeşin değilim. Senden büyüğüm önce ben doğdum. İkincisi onlar Çinli değil KORELİ tamam mı?!!"
"Sen nasıl istersen küçük kardeşim."
Dişlerimi öne attım. İçimden ona saldırmak geliyordu. Anlamış olacak ki
"Şu duygularını biraz saklasan olmaz mı ? Sanki kendimi öldürmek istiyormuş gibi hissediyorum. Neyse kafamı dağıttın, hazırlanmalıyız."
Ömer odanın çevresinde at koşturuyordu benimde ona bakmaktan midem bulanmaya başlamıştı. 2 gün yatmadığım için beynimin benden habersiz uyuya kaldığına yemin edebilirdim. Hatta etrafta uçan çekik gözlü kaslı erkekler bile gördüğüme de.
"Uyumam lazım benim ya kusacağım nerdeyse. Hem niye hazırlanıyoruz ki?"
"Bizim okuldaki beden hocası aradı. Sana anlattığım okul(Boş bakışlar)İstanbul'daki yatılı okul. (Daha çok boş bakışlar)Amcamızın çalıştığı okul işte ya!"
"Haaa, hatırladım. Süper ötesi meteor okul."
"Boş kontenjan var. Şehir şehir gezip yetenek arıyorlar. Bizim hoca bahçede kırdığım rekorları anlata anlata bir etmiş. Onlarda beni görmek için okula bekliyorlar."
YOU ARE READING
Erkek Hali
Teen FictionAçıklaması yapılamayan olayların içinde olan bir genç kızın hayır erkeğin yani kızın ama erkek halinin yada erkek gibi görünen halinin HERNEYSE İŞTE öyle birinin hikayesine HOŞGELDİNİZ... Bu açıklama yeterli olmadıysa belkide açıklamalara zaman harc...
