Tipim değilsin...

8.1K 500 232
                                    

Unuttun mu beni?  

ASLAN ve CEYLAN
                                                                    BÖLÜM 1

Gözlerini zar zor araladığında ağrıdan çatlamak üzere olan başını tuttu iki eliyle. Nerede veya kiminle olduğuna dair hiçbir fikri yoktu, bunu önemsemedi. Alışmıştı... Yatakta doğrulmaya çalışırken belini saran eli fark etti. Hemen yan tarafında yatan kızın kimin olduğunu hatırlamaya çalıştı. Ne fark ederdi ki? Zihnini buna yormayı reddetti, sonuç ortadaydı ne de olsa... Her zamanki gibi içmişti hem de fazlasıyla... Ve geceyi boş geçmemiş bir kadınla geçirmişti. Kiminle olduğunun ne önemi vardı?

Saatler önce belki de şehvetle seviştiği kadının elini tiksinen bir ifade ile üzerinden çektiğinde yerde saçılı eşyalarına baktı, hemen kalkarak pantolonunu üstüne geçirirken yataktaki kadının döndüğünü gördü. Fazla zamanı yoktu, uyanmadan gitse iyi olurdu. Zırvalık dinleyemeyecek kadar başı çatlıyordu ve gömleğine uzandığında artık bunun için geç olduğunu kanıtlayan uykulu bir ses yankılandı kulaklarında.

"Ali..."

Sanki hiç duymamış gibi davranarak gömleğini üstüne geçirirken düğmelerini ilikleme zahmeti bile göstermeden yan tarafta duran telefonuna uzandı.

"Gidiyor musun?"

Hala pes etmeden kendisi ile konuşmaya çalışan kadına döndü, sabrı kalmamıştı.

"İşim var..."

Sarışın kadın yataktan çırılçıplak bir şekilde kalkıp tam karşısına geçtiğinde elinde olmadan vücudunu süzdü. Her yeri estetikti ve buna yemin edebilirdi. O kadar çok kadınla olmuştu ki bunları fark etmesi zor olmuyordu. Hala saçma sapan şeyler düşünürken kadının bir elini gömleğin açık bıraktığı sert göğüs kaslarında gezdirdiğini ve bir adım kendisine yaklaştığını fark etti.

"Yabancı görmüş gibi bakıyorsun... Dün geceyi hatırlamıyorsun değil mi?"

Yalana gerek yoktu, hatırlaması hiçbir şeyi değiştirmeyecekken sert ve kararlı bir ses tonu ile mırıldandı.

"Hatırlamıyorum."

Hakikaten hatırlamak da istemiyordu. Sıradan bir geceydi işte...

"İsmimin de bir önemi yok o halde?"

Yine haklıydı, Ali omuzlarında gezinen eli sakin bir tavırla vücudundan uzaklaştırıp kapıya doğru ilerlediğinde kadının çatallı sesi tekrar kulaklarında yankılandı.

"Beraber uyuruz diye düşünmüştüm."

Ali sinirle ellerini yumruk yaptı, bu asla olmayacaktı. Hiçbir kadınla sabaha kadar uyumayı düşünmüyordu. Kimseyi kullanmıyordu ya da yalan söyleyerek yatmak için ikna etmeye çalışmıyordu. Bu nedenle bu tablo ile karşılaştığında sanki sadece kendisi istemiş gibi bir durum yaratılıp, ağlak bakışlar görmeye tahammülü kalmıyordu.

Yine konuşmadan bir adım daha attığında sarışın kadın son kez fısıldadı.

"Öyle olsun Ali Mertoğlu. Dün gece için teşekkür ederim hakkında baya şey duymuştum... Doğruymuş... Son zamanlarda yaşadığım en güzel seksti... Ha bu arada ismim Simay..."

Ali alaycı bir şekilde gülümsedi ve arkasını dönmeden evi hızlı adımlarla terk etti. İyi olduğu tek konu hakkında övülmek hoşuna gitmiş olsa da daha seçici olması gerektiğini aklının bir köşesine yazıp izbe sokakta arabasını aradı. Ama ne yazık ki kırmızı üstü açık arabasından eser yoktu. Geceye dair herhangi bir şey hatırlayamıyordu ama en azından gittiği gece kulübü belliydi, arabayı bulmaları için birilerini görevlendirmeliydi, yine de her şeyden önce taksi bulsa çok daha iyi olurdu. Dolu geçen taksiye lanetler yağdırarak bakarken, ellerini cebine sokup hafif serin havada biraz daha ayılmayı bekledi. Yürümek şimdiden iyi gelmişti. Ve boş bir taksinin kendisine doğru yanaştığını gördüğünde şanslı gününde olduğunu düşünerek sırıttı...

ASLAN ve CEYLAN #Alsel#Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz