11

1.9K 99 33
                                    

Harley Quinn
Evcil hayvan misali Bay J'nin peşinden ilerlerken bakımsızlıktan çatlamış kaldırımların üzerinde bu manzaraya tamamen zıt olan bir beyzbol sopası gördüm. Üzerinde parlak, kırmızı harflerle "Good Night" yazıyordu. Tatlı görüntüsü beni kendine çekmişti. Elime alıp yürümeye devam ettim. Bay J bunu fark etmiş gibi belli belirsiz gülümsüyordu.
Tuhaf bir şekilde arabaya binmemiştik. Eve gideceğimizi sanıyordum. Önemli işi her neyse fazla umursamıyor gibiydi. Onu daha yakından inceleyebilmek için adımlarımı onunkilerle denk olacak şekilde hızlandırdım. Yüzü dolunayın ışığıyla parlıyordu. Yeşil gözleri hiçbir duyguyu ifade etmeksizin öylece ileriye bakıyordu. Dudakları her zamankinden daha koyu kırmızıydı. Bir iki saç teli rüzgarla sallanıyordu. Fakat diğerleri onların aksine her zamanki gibi dümdüzdü. Kendimi onun yanında paslanmaya yüz tutmuş bir kapı kolu gibi hissediyordum.
Sonunda durdu ve boş bir banka oturdu. Karşısındaki deniz manzarasını sanki ondan nefret ediyormuş gibi izlemeye başladı. Yanında küçücük bir yer kalmıştı. Adeta bir kedi gibi kıvrılarak oraya oturdum. Joker kısa bir an bana baktıktan sonra tekrar önüne döndü. Aklımda biriken bir sürü soruyu sormamak için kendimi zor tutuyordum.
"İçindekileri dökmek istemiyor musun?"
"Evet!"
"Ama ben istemiyorum."
Somurtup kollarımı birbirine doladım. Kelimeleri bile bana oyun oynuyor gibiydi. Kullanmaya bağımlı hale geldiğim bir zehir gibiydi.
"Denize bak."
Başımı dalgalı sulara çevirdim. Vahşice kurbanlarını bozmaya hazır görünüyorlardı. Tuhaf...Eskiden hep denizin çok güzel olduğunu düşünürdüm. Şimdi ise her şeyiyle beni huzursuz ediyordu. Hava buz gibiydi. Ceketimi giymeyi unutmuştum. Geri dönüp onu almazsam donarak ölecektim.
"Bay J, ben ceketimi unutmuşum. Onu alıp hemen buraya gelmemin bir sakıncası olur mu?" dedim soğuktan titreyen sesimle.
Joker bir süre tepki vermedi. İzin verdiğini düşünüp ayağa kalktığım sırada üzerime uzun mor ceketini geçirdi. Şimdi üst kısmı tamamen çıplak kalmıştı. Kasları ben burdayım! diye bağırıyorlardı. Teşekkür etmeme fırsat tanımadan işaret parmağını dudağımın üzerine götürüp "sus" işareti yaptı.
Bazı şeyler fazla karmaşıktı. Bir an benden nefret ediyor gibi davranıyor ardından da beni seviyormuş gibi davranıyordu. Dahası şu an üşümüyor muydu?
"Bay J, üşümüyor musunuz?" dedim kendimi tutamayarak.
"Soğuk gelip geçicidir Harley."
"Ama kendi ceketimi de alabilirdim. Hasta olacaksınız."
"Ceketini sonra alırız. Şimdi oraya tekrar dönmeni istemiyorum."
"Peki."
Daha fazla konuşacak kelime bulamamıştım. Onu bir şekilde rahatsız etmekten korkuyordum. Bir parmağın saçlarımın üzerinde gezindiğini hissedince ona döndüm. Bir gangsterden beklenmeyecek şekilde nazikçe okşuyordu. Gözlerine, tam gözlerinin içine baktığımda içinde kopan bir fırtına olduğunu gördüm. Sanki iki kişiliğin tek vücut bulmuş haliydi.
Elimi yüzüne götürmek istedim. Ne yapacağını bilmiyordum. Tereddütle sağ elimi yanağına getirdim ve yavaşça çenesine kadar indim. Hiçbir şey yapmadı. Gözlerim istemsizce dudaklarına kaydı. O da bunu fark edince bana daha çok yaklaştı. Burunlarımız birbirine sürtüşüyordu. Kararsızdı. Bunu anlayabiliyordum.
Joker
İçimden bir ses onu öpmemi haykırırken diğer bir ses ise onu kullanmamı söylüyordu. Dudakları çok yakınımdaydı. Ne istediğimi bilmiyordum. Harley'i incitmemek için aramıza mesafe koymaya dikkat ediyordum ama bu göründüğü kadar kolay değildi. Sıcak nefesinin yüzümde hissettim. Ona aşık olmamalıydım. Kendimi zorlayarak geri çektim. Hayal kırıklığına uğramış gibiydi. Her an ağlamaya hazırdı. Bakışlarını benden uzaklaştırınca ayağa kalktı.
"Ben senin kullanıp bir kenara atacağın barbie bebeklerden değilim! Şimdi peşimi bırak!"
Sinirli adımlarla giderken kolundan tutup yakaladım. Yumuşaması için dudaklarımı dudaklarına bastırdığımda soluk alış verişi yavaşlamıştı. Sevinçle öpüşüme karşılık verdi. Onun için bu kadar mutluluk yeterdi. Durdum ve omuzlarını yakalayıp onu kendimden uzaklaştırdım.
Harley Quinn
Puddin'in beni sevdiğini biliyordum! Öpüşmemizden sonra öylece durup gözlerime baktı. Ne hissettiğimi anlamaya çalışıyor gibiydi. Küçük çaplı kahkahası etrafta yankılandı. Ben de gülümsedim.
Bana tekrar yaklaştığında yine öpeceğini düşünerek gözlerimi kapattım.
"Ben buraların sahibiyim kızım! Sen bile bana aitsin!" diye keyifli keyifli bağırdıktan sonra suratıma gelen sert tokatının etkisiyle yere düşüp bilincimi kaybettim.
1 Saat Sonra
Başımın içinde çarklar dönüyormuşçasına bir ağrıyla uyandım. Yanağım şişmişti. Kısa bir an düşündükten sonra Joker'in bana attığı tokatı anımsadım. Her tarafım sızlıyordu. Joker'in evinde olduğumu anlamam uzun sürmedi. Beni buraya o getirmiş olmalıydı. Cidden dengesizin tekiydi. Kırmızı kadife yorganı üstümden çekip kalkmak için harekete geçtim.
Komidinin üzerinde bir bardak su duruyordu. Su belki de şu an en çok ihtiyacım olan şeydi. Bardağı kurumuş dudaklarıma götürdüğümde damağımın yumuşadığını hissettim.
Joker'i bulmak ve ona hesap sormak istesem de bunun kötü bir fikir olduğu konusunda kendimi ikna edip televizyon izlemeye karar verdim. Muhtemelen güzel bir film iyi olacaktı. İlk önce mutfağa gidip kendime mısır patlattım yanına da buzlu kolamı aldıktan sonra salona geçip oldukça pahalı görünen bej rengi koltuğa atladım. Kumandaya bastım ve sinema kanallarına bakmaya başladım. Çoğunlukla aksiyon filmleri vardı. Nihayet bir kanalda romantizm filmi bulduktan sonra mısırımdan yiyerek anın keyfini çıkarmaya baktım.
Joker
Harley'e eve bıraktıktan sonra bir banka soygunu yapmaya gitmiştim. Bu çocuk oyuncağıydı. Yarım saatimi bile almamıştı. Paraları depoya götürmek için eve. Salondan televizyon sesi geliyordu. Harley uyanmış olmalı diye düşündüm. Duvarlarına örümcek ağlarının hakim olduğu depoya girip para çuvallarını yerleştirdikten sonra Harley'e bakmak için salona girdim.
Harley koltuğa yayılmış televizyon izliyordu. Mısırları ne hızla yediğinin farkında değildi. Çok tatlı görünüyordu. Beni fark edince yüzü asıldı ve televizyonu kapattı.
"Filmi sevmedin mi?"
"Hayır. Canım sıkıldı. Önemli işimiz var diyordun. Nedir?"
"Sabaha hazır ol. Yarasa'ya gidiyoruz."
"Yarasa mı?"
"Evet?"
"Benimle birlikte gitmek istediğinden emin misin?"
"Emin olmasaydım hazır olmanı söylemezdim."
"Peki. Öyle diyorsan...Ben uyumaya gidiyorum o zaman."
Dedi ve yukarı kata çıktı. Az sonra elinde bir battaniye ve yastıkla geri dönüp koltuğa uzandı.
"Ne yapıyorsun?"
"Yatağınızda yatıp sizi rahatsız etmek istemem Bay J. Benim yerim burası."
"Saçmalama. Başından beri orada yatıyordun zaten."
"Artık yatmıyorum işte."
"Harley, yatağa!"
Sesimin şiddetiyle irkildi. Başını öne eğip yukarı kata çıktı. Aslında yarın onu yanıma almalı mıydım? Gerçekten emin değildim. Tek bildiğim yanımda ona ihtiyaç duyduğumdu. Zaten planı mahvederse onu orada bırakıp kaçabilirim.
Harley Quinn
Yatağa girip yorganı kafama kadar çektim. Joker'i görmek istemiyordum. Umarım başka bir yerde yatardı. Uyumam gerekiyordu ama bir türlü yapamıyordum.
Odaya yaklaşan adım seslerini duyduğum yorganı omuzlarıma kadar indirdim ve gözlerimi kapatarak uyuyormuş numarası yaptım. Yatağın diğer tarafına bir ağırlık çökünce Joker'in oraya yattığını anladım.
"Uyumadığını biliyorum Harley."
Oflayarak gözlerimi açtım. Altına bir pijama altı giymişti. Üstündeyse hiçbir şey yoktu. Kollarını başının arkasında birbirine bağlamış tavana bakıyordu.
"Bay J...Size karşı eşsiz duygular hissediyorum ama bazen...Bazen o duygular tamamen yok oluyor."
"Peki beni istiyor musun?"
Sorusuyla sesli düşündüğümü anlayıp gözlerimi şaşkınlıkla açtım. Cevabı vermeye hazır değildim. Onun yaptığı gibi ben de gözlerimi tavana diktim.
"Bilmiyorum."
"Ya evet ya da hayır vardır Harley. Ortası yoktur."
Kesin bir cevap vermem gerektiğini fark edip düşünmeye koyuldum. Onu gerçekten istiyor muydum? Evet hem de çok istiyordum.
"Evet." dedim kendimden emin bir şekilde. Cevabımdan hoşnut kalmış gibi görünüyordu.
"Buna sevindim Harley. Çünkü ben de seni istiyorum."
Ağzından çıkan her kelimeyi özenle seçiyordu.
"Beni istiyorsan niye böyle davranıyorsun?"
"Bu seni ilgilendirmez Harl. Sadece ne yaparsam yapayım yanımda dur yeter. "
Karşılık vermedim. Çünkü söyleyecek bir şey bulamadım. Joker kollarını bana dolayıp gözlerini kapattığında ben de ona sımsıkı sarıldım. Sanki beni tüm korkularımdan koruyacak gibiydi. Uyumadan önce kulağına fısıldadım:
"Puddin! Seni seviyorum."
"Harley...Babacığının küçük canavarı."
Günün yorgunluğu ve Joker'in kaslı kollarının verdiği güvenle uykuya daldım...

Hepinizin bayramı mübarek olsun!

King and Queen of Gotham || Jarley Where stories live. Discover now